Gözlerimi açtığımda beyaz bir odadaydım, uçsuz bucaksız bir oda burası.Aniden gözlerim bileklerime kaydı çünkü önemli bir karar alarak hayatıma son vermeyi seçmiştim ve şimdi buradayım , garip.Ama garip olan başka birşey daha var o da tahminime göre az biraz önce bileklerime açtığım çizik yerinde yok.Aniden yerimden doğruldum.Öyleyse ne işim vardı bu yerde kim getirdi beni buraya?Yoksa az önce bileklerime yaptığım şey bir rüya mıydı ama yoo o acıyı iliklerime kadar hissettim yani rüya olması imkansızdı.Etrafa bakınmaya başladım.Ama ne bir çıkış ne bir kapı nede bir pencere vardı burada, burasıda sadece bembeyaz bir zemin ve yine aynı beyazlıkta duvar vardı.Çıldırmış gibiydim nasıl geldim buraya, kim getirdi beni buraya ve en önemlisi nasıl çıkacağım buradan?Amaçsızca koşmaya başladım.Ama bana göre hala başladığım yerdeyim.Kapana kısılmış bir fare gibi dolanıyorum ama çıkışı bulamıyorum.
''Caat!Caat uyan artık!!!''
Ne birisi ismimi haykırıyor , hayır hayır dur bu Hector.Ama kendisi nerede, sadece niye sesi var kendi yok.
''Hec!Kurtar beni buradan, buradayım Hec''
''Cat böyle gidemezsin, sensiz devam edemem uyan artık Catt''
Hayır Hector beni duymuyor sadece kendi konuşuyor ve beni duymuyor.Nasıl kurtulacağım?Yoo hayır başım bir ağrı aldı başımı yine.Hayır şimdi olmaz buradan kurtulmadan kendimi ağrıya teslim etmeyeceğim .Tekrar koşmaya başladım.Başımın ağrısı beni yavaşlatıyor.Dur biraz hayır şimdi düşemem , şimdi olmaz!
''Biraz daha iyiymiş , doktor çıkmadan önce bir ilaç verdi az biraz sonra uyanacakmış Prens Hazretleri.Artık endişelenecek bişey olmadığına göre gitseniz iyi olacak, ona ben bakarım size ihtiyaç yok''
''Demek ihtiyaç yok öyle mi demek ona siz bakacaksınız, eminim bakarsınız.Zaten onu siz emanet ettik ve işte emanet ortada ona gerçekten de iyi bakmışsınız.Buraya daha geç gelmiş olsaydım şuanda katılmamız gereken bir cenaze töreni olacaktı hatırlatırım bayan Pamela!''
Anladığım kadarıyla bu konuşma dadım ve Hector arasında geçiyor.Ancak daima nazik olan bu iki insan şuanda tamamen öfke kusuyorlar.Yavaşça gözlerimi açmaya başladım.İkisi de yatağımın sağ tarafında ayakta tartışıyorlardı.
''Başım yeterince ağrıyor lütfen biraz susun'' dedim ikisine de.İki de aynı anda bana baktılar ve işe yaramıştı onları susturmuştum.Bana atılan ilk Hector oldu dadımsa onun arkasında kaldı.
''Ahh Cat beni çok korkuttun, bir daha sakın böyle birşey yapma'' dedi Hector ama dadım hemen araya girdi:
''Hepimizi çok korkuttun güzel kızım hepimizi!'' dedi.
''Korkulacak bişey yok en azından sizin için, çünkü hala nefes alıyorum.Asıl korkması gereken benim beceremedim, bir ölmeyi bile beceremedim'' elimde olmadan da bir yandan göz yaşlarımı bıraktım.Hector yatağımın hemen yanına diz çöktü ve daha önce kesmiş olduğum bileklerimi eline aldı:
''Hayır Cat!Sen yaşamayı hak ediyorsun.Evet ölmeyi beceremedin ama sen şimdi daha önemli bir şeyi becereceksin, yaşamayı'' dedi.O bu sözleri söylerken dadım yavaşça odadan süzüldü.
''Bağışla beni Hector biraz dinlenmek istiyorum'' dedim.Hector da :
''Ahh evet uyumalısın.Sana söz veriyorum bu olayla ilgili sana hiç bir soru sormayacağım bir cevap beklentisinde de olmayacağım ama benim bu nazik tutumuma karşılık senden de nazik bir davranış bekliyorum.Lütfen bir daha hayatına son vermeye kalkma.Sen hayatının kıymetsiz olduğunu düşüne bilirsin ama senin hayatın benim için Krallığımdan bile daha önemli''dedi.Ne demişti Hector bana, benim hayatım Krallığından daha mı değeli.Sanırım fazla kan kaybettim ben kulaklarım yanlış algılamaya başladı.
''Dediklerimi unutma Cat Krallığımdan daha değerli anladın mı'' dedi tekrardan Hector.Anlaşılan yanlış anladığımı fark etmiş olmalı.
''Hec bunları yarın konuşalım, ve sana söz veriyorum bir daha olmayacak böyle birşey ve ayrıca teşekkür ederim'' der demez kapanan göz kapaklarıma daha fazla direnemedim.
>>>>>&>>>>>
Gözlerimi açtığımda odamdaydım.Hava öğlen olmuş olmalı.Yatağımdan doğrulduğumda odamda yalnız olmadığımı anladım.Hector pencerenin yanında duran kanepede uyuyordu.Anlaşılan bütün gece buradaydı.Yavaş ve sessiz adımlarla yanına gittim.Uyuyordu.Anlaşılan bütün gece yada benim uyuduğum zaman boyunca başımdaydı.Onu daha fazla yormamaya karar verdim.Aşağıya inmeye karar verdim.Acıkmıştım da açıkcası.Mutfağa doğru yol almaya başladım.Mutfakta kimse yoktu.Masanın üzerinde bulduğum bir dilim ekmeği ağzıma attım direk.
''Uyandın demek.'' arkamı döndüğümde bunu diyenin dadım olduğunu anladım.
''Uyandım evet''
''Neden bunu yaptın''
''konuşmak istemiyorum'' dedikten sonra dadımın birşey demesine izin vermeden mutfaktan hızla çıktım.Salona doğru yol almaya başladığım sırada
''O kadar kolay değil küçük hanım, bir açıklama yapmalısın bana.Ben buraya seni korumak ve gözetmek için ailen tarafından gönderildim.Bana bir açıklama yapmak zorundasın anladın mı?'' dedi dadım hiddetle.Ona yüzümü döndüm ve aramızda sadece bir adım mesafe kalana kadar yanına yaklaştım.
''Bana bak dadı.Demek beni korumak ve gözetme için buradasın öyle mi?Sarayda aşağılandım sen yoktun, Kral ve metresi tarafından aşağılandım ve yine yoktun, sürgüne gönderildim saray ve ailem tarafından unutuldum ağzını açmadın, ölmeye karar verdim ve kadere bak sen yine yoktun.Acaba senin koruyup ve gözetmek anlayışın ile benim ki farklı mı?Ne bakıyorsun öyle, evet beni annemden daha iyi büyüttün ama hakkını da payını da fazlası ile ödedi babam.Şimdi de görevin son buldu, seni Fransa'ya geri gönderiyorum.Çabuk eşyalarını topla ve İngiltere topraklarını terk et!''son kelimeler ağzımdan nasıl döküldü bilmiyorum ama artık geri dönüşüm yok.Dadım çoktan ağlamaya başladı bile.
''Demek öyle.Tamam Kraliçem'' dedi titrek bir sesle ve vakit kaybetmeden odasına çıktı.Tek başıma kalmıştım koca salonda.Ne yapacağımı bilemeden merdivenlere yöneldim
''Merak etme o sana kızmaz, Fransa'ya gidince biraz düşünecek ve haklı olduğunu anlayacak.''dedi merdivenin başından Hector.Uyanmışve az önce dadım ile yaptığımız konuşmaya şahit olmuştu.Hiç sesimi çıkarmadan merdivenleri tırmanmaya devam ettim.Onun yanına geldiğimde ve o ne ben tek kelime etmeden birbirimize baktık ve ben odama doğru yol almaya başladım.Odama girdiğimde kapıyı kapatmadım.Hector da açık kapıdan içeri girdi.Pencerenin yanında ki kanepeye oturdum.Dadım çoktan toplanmıştı.Eşyaları arabaya yükleniyordu.Evin bizden önceki yaşayanları olan kadın ve adamla vedalaştı bir yandan da kıyafeti ile aynı renkte olan siyah mendil ile gözlerini siliyordu.Eşyaların yüklenme işi tamamlanınca arabacı dadımın yanına yaklaşarak bişeyler dedi ve dadım başını salladıktan sonra köşke çevirdi başını.Sağ elini havaya kaldırdı ve tam el sallayacakken elini indirdi hızla arabaya yol aldı.Arabacı dadımın kapısını kapattıktan sonra yerini aldı ve atları harekete geçirdi.17 yıllık hayatım boyunca 1 dakika bile yanımdan ayrılmayan dadımla işte şimdi yollarımız ayrılıyordu bir daha kavuşamamak üzere...