şimdi beklemeli

4K 212 7
                                        

kafamı kaldırıp baktığımda gördüğüm malikane beni benden aldı.Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum.Resmen bana yapılan bir hakaretti bu.

Bakımsız bir bahçe, yıkılmaya yüz tutmuş bir malikane (!), kapısında emekliliğini bekleyen 1 çift....

Bu gerçekten de sürgündü.Benim şahsıma yapılan bir hakaretti.Sevgili kral ''işte burası senin hak ettiğin yer '' diyordu bana.

Dadım Pamele: ''hadi kızım burada daha fazla durma içeri geçelim'' dedi.Haklıydı daha fazla şaşırmaya gerek yoktu görünüşe göre daha şaşıracak çok şey var gibiydi...Önde ben arkamda dadım ve eşyalarımızı taşıyan bir kaç hizmetkarla beraber malikaneye ilerledik.

Odama geldiğimde ne evimdeki ne İngiltere'de ki odamdan bir iz vardı.Sıradan bir yatak, sıradan bir komidin ve dolap, yine aynı sıradanlıkta perde ve halılar.Odaya adım attığım an bu farkı farkettim ve direk dadıma döndüm ''burada daha fazla kalamam yerleşmeden geri dönüyoruz'' dedi.Dadım atık bıkmıştı bu sitemkar halimden bıkmış olmalı ki:

''Cat, artık yeter!Bu bir gezi değil beğenmedim geri dönelim diyebileceğin.Silkelen ve kendine gel artık.'' dedi.Bu sözleri beni derinden yaraladı.Dadıma çok kızdım acaba tüm gerçekleri yüzüme bir anda vurduğu için mi?Bilemiyorum ama artık göz yaşlarıma hakim olabilecek güçte değildim.

^^^^^^^^^^ 1 AY SONRA^^^^^^^^^^^

Artık dadım buraya alıştığımı sanıyor.Günler burada yıllar gibi geçiyor.Ne Hector dan ne Edward dan bir haber vardı.İkisinin gelip gelmemesi umurumda değil ama bana asıl koyan abim yada babamdan da haber olmaması.Ne o acaba Fransa'nın onuru bu kadar mı düştü?Neden hala biri gelip beni almıyor ve bir daha asla dönmemek üzere ait olduğum doğduğum, büyüdüğüm eve götürmüyor beni?Bu kadar mı çabuk unutuldum?

Günlerimin çoğunu kendime sorular sorarak geçiriyordum.İlk başlarda kurtulmak için planlar yapan ben şimdilerde Tanrıya dua ediyordum.Dışarıda bizden önce evi bekleyen adam bahçeyi süpürüyordu kadın ise herzamanki gibi mutfakta yemek yapıyordur, dadım ise şu sıralar odama gelir ve beni giydirme seremonisine başlar.Sanki çok gerekli gibi.Burada sıradan bir elbise ile dolaşsam bile kimse önemsemez zaten yada önemsese bile kimin umurunda?

''Cat, hadi kızım kalk'' dedi.Evet tam zamanında gelmişti yine.Bugün ona zorluk çıkarmayacağım.Zaten benim yüzümden buralara kadar geldi, sonra yine benim yüzümden sürgüne katıldı kısacası hayatının son yıllarını ben maffediyordum ve onu daha fazla yormamalıyım.Dadım fil dişi rengindeki elbisemi aldı dolaptan.Saçlarımı dadım dağınık bırakmak ama ben incili bir taç takmak istedim kabul etti ve saçlarımı dağınık bir topuz yaptı.Kahvaltı için aşağı inmemi isteyen dadıma kısa bir bakış attım

''Tamam kızım istediğin gibi olsun, ama böyle yapmaya devam edersen hastalanacaksın'' dedi.Dadım aşağı indikten sonra bir süre odamda dolaştım...Oda artık dar gelmeye başladığında kendimi dışarı atmak istedim ama o bakımsız bahçede kendimi hayal bile edemiyordum doğrusu.Bu malikanede yapacak pek birşey olmadığından odama tekrar geri döndüm.Çalışma masamda ki sandalyeyi çekip oturdum.Bir karar vermeliydim burada herkes beni unutmuştu.Babam, abim, Hector, Edward,annem hatta Tanrı bile...

Sandalyeden kalktığımda bir karar vermiştim.Hızla aşağı indim.Kimseye görünmemem  lazımdı.Şansım yaver gitti ve kimseye görünmeden bir bıçak kapıp odama döndüm.Madem ben kimsenin umurunda değilsem kimsede benim umurumda değil.Kimse için acı çekmeyeceğim ve yine kimse için bu sürgüne dayanmayacağım.Zaten bütün bunların sebebi babamdı, abimdi.Daha fazla burada sürünmenin anlamı yoktu benim için.Yatağımın yanına çöktüm.Bütün yaşlar gözüme hücum etti biranda.Ne kadar ağladım ne kadar iç çektim bilmiyorum artık zaman kavramını çok uzun zaman bırakmıştım ben.Beyaz bileklerimin dışında yaşadığımı belli eden damar kıpırtılarına baktım, yaşayan bir ölünün hayatla son bağlantısını kesme vakti çoktan gelmişti.Keskin bıçağı beyaz bileklerime götürdüm.Tarifi imkansız bir acı ile sarsıldım.Şimdi be.Çığlık atmamak için dudaklarımı ısırdım.Kimse odama girip beni tekrar bu hayata bağlamamalıydı.Hayatım geçti gözlerimin önünden sıra sıra...Artık gücüm son noktasına dayandı.Gözlerim artık yavaş yavaş kapanmaya başladı.Başım sertçe yere çarpmadan önce son gördüğüm odamdaki beyaz halıydı ve sanırım şimdi beklemeli...

EsaretHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin