Ablam ve eşi akşam saraya teşrif etti.İlk başta ona olan kırgınlığımdan dolayı soğuk davranacaktım ama Lissa yı görünce tüm kırgınlıkları ve kırgınlıkları unuttum, sanırım bunu kardeş olmamıza borçluyum.Yıllar benden olduğu kadar Lissa dan da birçok şeyi alıp götürmüştü.Bıraktığımda bir inci tanesi olan ablam şuanda bir boncuktan farksızdı.Tek süsü bir zamanlar anneme ait olan tacı.Duyduğuma göre evliliklerinde ki sevgide karşılıksız, yani sadece ablam cephesinde olan bir sevgi bu.Zaten bunu anlamam için araştırma yapmamın bile saçma olduğunu onları görünce anladım.Bir zamanlar onun yerine benim Edward ile evlenmemin bir haksızlık olduğunu savunuyordum ama şimdi kazananın ben asıl kaybedenin ablam olduğunu görüyorum.Tamam Edward ile dillere destan olmayı bırak ufacık bir sevgi bile yapamadık ama bu saray bana Hector u verdi.Belkide Hector ile olan aşkım dillere destan olur, kim bilir?
Anlamlarla dolu uzun süren bir akşam yemeğinden sonra ayrıldık.Odama günün yorgunluğu ile dönerken ablam haber gönderdi, "yılların hasretini zengin bir akşam yemeği yerine kuru bir sohbetle gidermek isterdim" diye.Onu anladım, haklıydı.Ona Beth i gönderip odama davet ettim.Ablam sanırım bu teklifi bekliyordu, Beth ile geldi odama.
"Cat, ahh Cat ne kadar özledim seni"dedi odama girer girmez Lissa ve sonra da bana sarıldı sımsıcak, içten..
"Lissa bende seni çok özledim"dedim ona karşılık verirken.Daha sonra ayrıldık ve Lissa yı elinden tutup camın kenarındaki kanepeye oturttum ve kendimde yanına oturdu.
"çok çok ama çok büyümüş ve değişmişsin Cat.Tam anlamı ile bir kraliçe olmuşsun bu inanılmaz "dedi Lissa gözlerimin içine bakarak.Ona sadece gülümseyebildim çünkü ağzımdan bu sözlere karşı çıkacak bir kelime yoktu.Lissa da bana karşılık olarak gülümsedi ve gözleri ile odayı taramaya başladı umursamaz bir şekilde.
"burası onun odası mıydı"dedi birden Lissa.Az önce ki sevgi den en ufak bir kırıntı bulunmayan bir şekilde.Bende Lissa nın baktığı çalışma masasına çevirdim kafamı ve kuru bir sesle:
"evet"demekle yetindim.
"demek savaş planını bu masada aldı"dedi ve ayağa kalkarak masaya ilerledi:
"söylesene çekinme benden, demek William ı bu masada öldürdü önce sonra da babam ve annemin mezarını bu masa da kaldı" diye haykırmaya başladı Lissa.Bende ayağa kalkarak Lissa nın yanına gittim:
"şey evet yani yani ben bilmiyorum"dedim ve birden Lissa bakışlarını bana çevirdi:
"nasıl bilmezsin, aldatma beni Çat"dedi buz gibi bir sesle Cat.Derin bir nefes aldım ve :
"Lis aslına bakarsan biz tam anlamı ile bir çift değildik.Dadım bahsetmiştir zaten.Bu nedenle bilmiyorum.Zaten savaş olacağını savaştan 1 ay önce ve savaşın kiminle olacağını savaş günü sabahı öğrendim.Unutma Lissa bu oyunda en ufak piyon bendim ve hep öyle kaldım"
"demek en ufak piyon sensin öyle mi o zaman bu kadar toprağa hükmeden niye ben yada biz değiliz de sensin?"
"Lis buraya bunları tartışmak için gelmedim değil mi!"dedim bir anda.Lissa hem hamile olmasının etkisi hemde sanırım sözlerimin etkisiyle biraz sarsıldı, tekrardan derin bir nefes alıp vücudunu dikleştirdi ve:
"tabiki hayır ben sadece seni özledim"
"sadece mi"
"evet Cat "
"hadi ama Lissa seni tanıyorum "
"tamam tamam seni merak ettim.Edward ile evlendirilme kararını duyunca yaptıkları hatırlıyorsun değil mi?Başını eyip evlendin ama gitmenizi üstünden 6 ay geçtikten sonra bayan Pamela yı, dadını yani geri gönderdin.Fransa ya geldiğinde müthiş bir şekilde yıkılmıştı artık neler olduysa kimseye de birşey demedi.Çok geçmeden hamile olduğun öğrenildi ve sonra Edward ın hayin saldırısı oldu.Anlayacağın biz, biz bişey anlamadık."dedi ve iki elini de yanlara açtı.
