....

4.2K 225 3
                                    

Delicesine koridorda dolaşmaya başladım.Ne yapacağımı nereye gideceğimi bilmiyordum.Tamam onu kocam olarak görmüyordum ama bu benim şahsiyetime yapılan bir hakaretti.Bir anda aklımda şimşekler çaktı, kararımı verdim, onları basacak ve bu kepazeliği anlatmalarını sağlayacaktım yoksa rahat uyumayı bırak bu sarayda iyice nefes alamayacaktım.
Kralın odasının nerede olduğunu bilmiyordum ancak en görkemli ve de bol muhafızı kapı olduğu kesin.Koridorları bu sefer hızlı hızlı taradım.Sonunda aradığımı bulmuştum işte orda.Kapıya yaklaşınca muhafızlar hareketlendi.Kısa bir an yüzüme baktılar ama benim artık dayanacak gücüm kalmamıştı
"açın kapıyı" dedim.Birbirlerine baktılar ve diğerinden daha iri olan konuşmaya başladı
"kraliçe odanıza dönün" dedi.Bu ne cüreti böyle!Ayağımı sertçe yere vurdum ve bu sefer daha emredici bir şekilde
"size açın kapıyı dedim" dedim.
Muhafızlar durumdan memnun değil olacaklar ki söylenmeye başladılar daha fazla dayanamadım ve kapıya doğru atıldım ancak onların çevik hareketleri sonucu hamlem boşa çıktı.
"Size odanıza dönmenizi tavsiye ederim kraliçe" dedi.
Artık Bu bardağı taşıran son damlaydı avazım çıktığı kadar bağırdım
"siz kim olursunuz da benimle böyle konuşursunuz dediğimi yapın çabuk, açın kapıyı dedim" kendimi kaybetmiş olmalıyım ki bir muhafız daha geldi yanımıza tam o sırada da kapı açıldı.Kral bütün heybeti ve asabiyeti ile karşımdaydı.Göz işaretleri ile muhafızları dağıttı.Arkasını dönüp odaya geri gitti kapı açıktı
"izin verin" dedi sinirli bir şekilde.
Vücudumu dikleştirerek içeriye adım attım.Kral kadehine birşeyler dolduruyordu.Odada üç kişi olduğumuzu anlamam uzun sürmedi.Sarışın bir kadın çarşafa bürünmeye çalışıyordu.Odada olduğumu görünce keyifle gülümseyerek bir reveransta bulundu.Ama aldırış etmemeye karar versem de gözlerimi ondan alamadım.Güzel bir kadındı hayır hayır çok güzel bir kadındı.Pek fazla oyalanmadan hızla odadan çıktı.
Kapı kapandıktan sonra sertçe bana döndü Edward. bakışları bir böceğe bakar gibiydi.
"Sizinle konuşmamız lazım" dedim
"Bunun için kapıma bu vakitte gelmene gerek yoktu, sabah hizmetçilere söylemen yeterliydi onlar nasılsa bana iletir" dedi.
Ona karşı kinim daha da arttı
"Bakın kral konuşmak istiyorum sizinle çünkü-"
Dememe kalmadan lafa daldı
"Çünkü kırılmaz sandığın Fransız gururun yerle bir oldu" dedi.
Haksız da sayılmazdı, gururum en önem şeydi benim için.
"Siz hangi cüretle beni çiğnersiniz ve metres tutarsınız" diye çıkmıştım aniden sabrım tükenmişti artık.
Ben sinir küpü gibi bir haldeyken birden yanı başıma geldi, sanırım son sözlerim onu sinirlendirdi
"Kendine gel!Karşında kral var!birincisi sana ne yapacağımı sormayacağım ikincisi sen bu cüreti nereden alıyorsun bana hesap soruyorsun" dedi ve birden sol yanağımda bir sıcaklık oldu.
Bana vurmuştu.Gözlerimi açtığımda yerdeki halının üstünde olduğumu fark ettim.Yavaşça doğruldum
"Kim olursanız olun umurumda değil ama benim kocam olmayı kabul ettiğinize göre bana sadık kalmak zorunda olduğunuzu bilin" dedim.
Daha fazla konuşamazdım yoksa göz yaşlarıma hakim olamayacaktım.Hızla odayı terk edeceğim an bileğimden yakaladı ve
"Bu hayatınız boyunca bana vereceğiniz son emir olacak kraliçe uysal biri olacağınızı düşündüğüm için sarayda kalmanıza izin verdim ama görünüşe göre sizinle işimiz var baya!" dedi ve beni kapıya kadar yanında sürükledi.
bir hızla kapıyı açarak beni dışarı attı ve kapıda ki muhafızlara dönerek
"Hazırlıklar başlasın, kraliçe seyahate çıkacak" dedi...

EsaretHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin