01

192 17 4
                                    

Sınıfa girdiğim anda yerime oturdum ve çantamdan test kitaplarımı çıkarıp soru çözmeye başladım.

Dersin başlamasına 26 dakika vardı.

26 dakikada yaklaşık 20 soru çözersem, 10 dakikalık her teneffüste 8er soru çözsem, 8x7=56 soru. 50 dakikalık öğle arasında 40 soru çözersem 56+40+20=116 soru yapar.

Haftalık hedefim 800 soru, 350 soruyu dün gece çözdüm. Bugünle birlikte toplam 350+116=466 soru çözmüş olacağım.

Geriye bu hafta için 334 sorum kalıyor. Onları da cumaya kadar bitirirsem haftasonu babam bir ümit dans etmeme izin verebilirdi!

Evet bu benim. Choi Yeonjun.

Ünlü Choi Holding'in sahibinin oğlu Choi Yeonjun.

Babasının baskıları yüzünden mükemmel olmaya zorlanıp, çocukluğunu ve gençliğini yaşayamayan Yeonjun.

Okuldaki kimseyi tanımazdım, kimse de beni tanımazdı. Yani bire bir.

Herkes benim hakkımda konuşurdu elbet. Çok zengin olduğumu, baba parası yediğimi, sınavları ve dersleri rüşvet vererek geçtiğimi, egom tavan olduğundan kimseyle konuşmamak için teneffüslerde test çözüyor numarası yaptığımı konuşurlar hep.

Telefonumun çalmasıyla kafamı testten kaldırıp elimi cebime attım.

Babamın menajerinin aradığını görünce oflayıp telefonu açtım.

"Bir kitabınız arabada kalmış Choi Bey, getirmemizi ister misiniz?"

"Hangi kitap?"

"Matematik soru bankası yazıyor."

"Gerek yok, yanımda bir tane daha var, eve bırakın."

"Peki."

Yüzüme kapanan telefonu cebime atıp soru çözmeye devam ettim.

Çalan zille birlikte çözdüğüm soru sayısına baktım ve 20 soru hedeflediğim halde 32 soru çözdüğümü görünce gülümsedim.

Bu haftasonu dans edebilirim umarım.

İçeri giren benden uzun boylu, mavi saçlı, herkesin platonik olduğu Choi Soobin gülerek sınıfın ortasında dikildi.

"Ders boşmuş, Sana Hoca gelmeyecek. Takılın işte öyle."

Bugün 4 dersimiz Sana hocayaydı ve onun bugün gelmemesi daha çok soru çözmem anlamına gelirdi.

Neredeyse her hafta çözmem gereken soruları arttıran babam, bana hiç yardımcı olmuyordu.

Her hafta bir diğerinden daha yoğun geçiyordu benim için.

Çantama kaldırdığım test kitabını tekrar masaya koyup soru çözmeye devam ettim.

Tam konsantre olmuşken masama konulan kağıt parçasıyla kaşlarımı çatıp kafamı kaldırdım.

Soobin, Hyuka, Taehyun ve Beomgyu bana bakıyorlardı.

Tamam... bu çok garipti.

Okulda kimse benimle konuşmazdı ve şuan okulun 'popüler çocuklarının' sırama doluşmuş olması garibime gitmişti.

"Bu ne?"

Soobin masama bıraktığı kağıdı geri alıp gözümün önüne yaklaştırdı.

"Kör müsün daha yakından göstereyim mi?"

Görüşümü engelleyen kağıdı hızlıca aldım ve incelemeye başladım, o sırada Beomgyu konuştu.

"Taehyun'un evinde bir parti veriyoruz haftasonu, neredeyse tüm okul davetli."

"E tabi sende."

Beomgyu'nun cümlesini tamamlayan Taehyun'a baktım ve çattığım kaşlarım şaşkınlıktan havaya kalktı.

"Ben mi? Beni mi davet ediyorsunuz?"

"Her şeye soruyla mı cevap verirsin sen?"

Söylenen Soobin'e göz devirdim.

"Tabii senin babanın verdiği kokteyller gibi şâşâlı bir şey olmayacak ama sıkıcı değilizdir."

"Soobin Hyung! Çok ayıp!"

Soobin'in omzuna vuran Hyuka'ya gülümsedim.

"Oha."

"Dünyanın sonu mu geldi?"

"Sanırım."

"Çüş."

Sırayla konuşan dörtlüye şaşkın bakışlarla tekrardan baktım.

"Ne oldu?"

"Sen az önce gülümsedin mi?"

Beomgyu'nun sorusuyla elim enseme gitti ve oradaki saçları biraz karıştırdım.

"Ahh.. evet. Daha önce görmemiş olmalısınız."

"Derslere katılmasan sesini bile duymayacağız ki."

Taehyun'un cümlesine kahkaha attığımda tüm sınıf bana şaşkın gözlerle bakmıştı.

"Ben de insanım, gülebiliyorum bazen."

"Davetiyeyi vermek için gelmiştik, daha sonra tekrar konuşur muyuz Yeonjun-shii?"

Hyuka'nın sorduğu soruyla afalladım ve gülmeye çalışarak kafamı aşağı-yukarı salladım.

El sallayıp gittiklerinde ise kafamda babamın kelimeleri yankılanıyordu.

'Arkadaş edindiğini duyarsam çok kötü olur Choi Yeonjun. Arkadaşlar zaman kaybıdır, onlara ayıracağın zamanı soru çözmekle harca ve bana layık bir evlat ol.'

~~~

300124~529

Liquor [] YeonBin, BxB, TxTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin