tam zamanlı kaos

569 101 67
                                    

Elini baş parmağının üzerindeki dövmede gezdirdirdi yavaşça

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Elini baş parmağının üzerindeki dövmede gezdirdirdi yavaşça. Gözünden birkaç yaş damlamıştı eline. Ardından bakışlarını boş olan sahada gezdirdi. Bok gibi hissediyordu. Babasının onu ezmek için söylediği sözler bile ona hiç böyle hissettirmemişti. Ama kalbindeki boşluk hissi ve suçluluk duygusu, dibine kadar bok gibi hissettiriyordu.

Boynuna sarılan kolları hissettiğinde yavaşça yan tarafına döndü. Gördüğü Jisung'la gülümseyip onun saçlarını okşadı yavaşça. Sonrasında ise Minho, Jeongin ve Chan da gelmişti.

"İki günde çöktün lan. Bana laf sokmalarını bile özledim."

Minho onu yükseltmek niyetiyle konuştuğunda ise omuz silkmekle yetinmişti.

"Şuan oturup nerede olduğunu düşünmek yerine bizzat yanında olmalıydım. Her ne sorunu varsa benimle paylaşıp rahatlayabilmeliydi. Ama düşüncesiz orospu çocuğunun teki olduğum için hepimizden uzaklaşmasına sebep oldum."

Gözünden birkaç damla daha düşüp yanaklarını ıslatırken gergince saçlarını çekiştirdi.

"Bana bak." Chan onun yüzünü ellerinin arasına aldıktan sonra devsm etti. "Eğer şimdi yalnız kalmak istiyorsa kalsın. İllaki gelecek okula ve geldiğinde oturup düzgünce halledeceksiniz. Konudan sapmak veya herhangi bir şey için laf sokmak gibi şeyler yapmazsanız halledemeyeceğiniz bir şey yok."

Onun abi tavrı Hyunjin'in yüzünde buruk bir gülümseme oluştururken, Minho yine Minho'luğunu yapmaya karar vermişti.

"Seni istemese çift dövmesi mi yaptırırdı amına koyayım?"

Tabii söylediği şeyle Jisung'dan küçük bir yumruk yemişti. "Sen zaten ne anlarsın romantik şeylerden."

Minho ise dramatik bir tavırla elini kalbinin üzerine koymuştu. "Çok pardon ama parkta sana dediklerim boru muydu sevgilim?"

Sevgilim kelimesi Jisung'un yanaklarının kızarmasına sebep olurken, utançla ensesini kaşıdı. Ve o cümleler gerçekten hayatında duyduğu en güzel şeylerdi. Minho tatlılığına dayanamayıp onun kızarık yanağına yumuşak bir öpücük kondurdu. Aynısını birkaç kez daha yaptığında ise Jisung utançla ittirmişti onu.

"Yapmasana şunu..."

Diğerleri ise gülümseyerek izliyordu onları. Hyunjin'in bile modu yükselmişti. Bu çocukları ne kadar benimsediğini bir kez daha anlıyordu. Onların mutluluğu onun için her şeydi.

"Yarınki münazaraya babam da geliyormuş. O kadar önemli bir şey mi ki?"

Chan sessizleşen ortamı bozmak için öylesine konuştuğunda Minho, Jeongin ve Hyunjin birbirine kısa bir bakış atmıştı.

"Hhm, bizim okul her sene kazandığı için önemli. Düzgün yapabildikleri tek şey zaten."

Jisung onu cevapladığında, önemli çünkü yarın ortalığı birbirine katacağız diye geçirdi içinden Jeongin. Ardından belinde hissettiği kolla yan tarafına döndü. Chan onu kendine yaklaştırmış ve saçlarına ufak bir öpücük kondurmuştu. Jeongin gülümseyip kafasını onun omzuna yasladı. Yarın bu işi halledeceklerdi ve ortada plan falan kalmayacaktı. Artık sevgilisini kandırmasına gerek kalmayacaktı.

scarsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin