jeongin, felix ve hyunjin okuldan atılmakla yüz yüze geldiklerinde; jisung ve minho'nun da yardımıyla başmüdürün okula yeni gelen oğlu chan'ı yanlarına çekme planı yaparlar
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Diğerleri nerede?"
Chan sevgilisinin yanına yerleşirken sorduğunda Jeongin ters bakışlarla süzmüştü onu. "Ne o benimle başbaşa kalmak istemiyor musun yoksa?"
Bu söylediğiyle Chan yüzünü ona eğip dudaklarına hafif bir öpücük kondurmuştu. "Sonsuza kadar seninle kalabilirim."
Jeongin ise yine yüzünün kızardığını hissetmişti. Normalde kesinlikle utanmaz arlanmaz biriydi, fakat bu çocuğun ani iltifatları ve hareketleri onu çok farklı birine dönüştürüyordu. Yine de bundan memnundu. Chan'a karşı gardını indirmekten ve bunu ona göstermekten, fazlasıyla memnundu.
"İki gün sonra birinci ayımız. Zaman çabuk geçiyor değil mi?"
Kafasını Chan'ın omzuna yaslarken konuştuğunda, karşılık olarak sıcak bir gülümseme almıştı ondan.
"Seninle sevgili oluşumuz da çok hızlıydı. Çünkü seni gördüğüm ilk an, öylesine biri olmayacağını hissetmiştim."
Jeongin o zamanları hatırladığında yüzünde buruk bir gülümseme oluşmuştu. Bakışlarını onun üzerinde gezdiren Chan ise bunu kolayca fark etmişti.
"Neden böylesin son günlerde?"
Beklemediği bu soruyla kafasını Chan'ın göğsünden kaldırıp ona kısa bir bakış attı. "Nasılım ki?"
"Bazen dalıyorsun ve yüzünde aynen böyle bir ifade oluşuyor. Eğer bir sorunun varsa yanında olmak istiyorum Jeong."
Buna nasıl cevap verebilirdi ki? Seni kandırdığım için kendimi kötü hissediyorum mu diyecekti?
"Hyunjin ve Felix bir siz iki, ne yapışık çiftler oldunuz ya..."
Neyse ki arkadaşları şimdilik imdadına yetişmişti. Yine de, Chan'ı biraz tanıdıysa sorgulamayı bırakmayacağını biliyordu.
"Sevgilin olmadığı için kıskandığını bu kadar belli etme, Minho."
Hyunjin, az önce söylenen Minho'ya geri laf atmayı ihmal etmezken bir yandan yere çöküp Felix'i kucağına çekmişti. Minho ise onun dediğiyle bakışlarını Jisung'a çevirmişti istemsizce. Jisung da üzerinde hissettiği bakışlarla ona dönerken, samimi bir gülümseme gönderdi. Açıkçası, Minho son iki haftadır hiç görmediği kadar ilgili davranıyordu ve bundan oldukça memnundu.
İçinde biryerlerde hala kırgındı ona, bunu inkar edemezdi. Fakat çocukken yaşadıkları şeylere fazla takılmamaya karar vermişti artık. Sonuçta artık neredeyse birer yetişkinlerdi ve Jisung insanlara ikinci bir şans verilmesi gerektiğine inanan biriydi.
"Matematikten ilk defa geçtim lan."
Jeongin Felix'in dediğine güldüğünde Chan cevapladı. "Cevaplara doğru düzgün baksan altmış ikiden yüksek alırdın."
