jeongin, felix ve hyunjin okuldan atılmakla yüz yüze geldiklerinde; jisung ve minho'nun da yardımıyla başmüdürün okula yeni gelen oğlu chan'ı yanlarına çekme planı yaparlar
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Odadaki gergin sessizlik boğucu bir hale geldiğinde, seslice ofladı Jisung. Bununla beraber dört çocuğun da gözleri ona dönmüştü. Fakat ardından yine herkes kafasını başka tarafa çevirdi. Bu halleri Jisung'u üzüyordu. Bir araya geldiklerinde dönen şakaları, hatta kavgaları bile özlemişti. Bu sessizlik onların grubuna yakışmıyordu.
Açılan kapıyla herkes o tarafa döndüğünde, yabancı bir kadın karşılamıştı onları. Kadın odadaki beş çocuğu kısaca süzdükten sonra ilerleyip müdür koltuğuna yerleşti. Bununla beraber herkes birbirine ne olduğunu anlamazcasına bakışlar atmıştı.
"Şey Bay Park-
"Kendisi açılan soruşturma dolayısıyla görevden uzaklaştırıldı. Bu okul yılının kalan son bir buçuk ayında müdür ben olacağım."
Kadın otoriter bir tavırla açıklama yaptığında, Jeongin ve Hyunjin kocaman olan gözleriyle birbirlerine bakmışlardı. Felix ise tepkisizce ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.
Kadın masadaki dosyalardan birini eline aldıktan sonra önündeki beş çocuğa çevirdi bakışlarını.
"Yang Jeongin?"
Jeongin kafası karışmış bir şekilde elini kaldırdı kendisi olduğunu belirtmek adına.
"Sınav kağıdı çalma, okul içinde iddia oynama, notları yüksek öğrencilerden paralı ödev yapma teşkilatı kurma, sürekli dışarıdan yemek söyleyip kantini sabote etme. Başka eklemek istediğin var mı?"
Dalga geçercesine konuştuğunda, Jeongin mahcup bir ifadeyle başını eğmişti sadece. Orta yaşlı kadın ise başka bir dosya almıştı eline.
"Hwang Hyunjin... Oh iyi, senin suçun sabitmiş. Düzenli olarak adam dövmek."
Pekala, kadın cidden iyi alay ediyordu ve gözleri Bay Park'ı aramamış değildi. O en azından sövüp sövüp giden bir tipti.
"Yalnız hocam hepsi hak etmişti. Hele son dövdüğüm çocuk-
Hyunjin'in sözü kadının ciddileşen ifadesiyle kesilirken, Minho gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı. Bunu fark eden Hyunjin ise müdüre fark ettirmeden ayağıyla onun bacağına vurmuştu.
"Ve Lee Felix." Kadın gözlerini en arkada sessizce dikilen sarışın çocuğa çevirdiğinde ilgisinin burada olmadığını anlaması zor olmamıştı.
"Ne o, zorla gelmiş gibisin?"
"Zorla geldim çünkü." Felix düz bir ifadeyle cevapladığında kadın sesli bir nefes vermiş ve tüm odağını ona çevirmişti.
"Son zamanlarda okula da zorla geliyormuşsun anladığım kadarıyla. Kavgadan atılmasan devamsızlıktan atılacakmışsın zaten."
Felix, kadının alaylı ses tonuna karşılık sessiz kalmakla yetindi. Kadın ise elindeki dosyayı sakince bırakıp dirseklerini masaya dayadı. O hep öğrencileriyle yakından ilgilenen bir eğitimci olmuştu ve açıkçası, bu hayattan bıkmış gibi görünen çocuk ilgisini çekmişti. Tabii, bunu genelde sert bir şekilde yapardı.
