"Şuna bak sanki kazanabilecekmiş gibi tercih yapmaya gidiyor bir de."Jeongin duyduğu fısıltıları umursamamaya çalışarak adımlarını hızlandırdı. Okula geri alındığından beri, bir aydır, bunları duyduğu için alışmıştı artık. Neyse ki dört gün sonra sınava girdikten sonra birdaha buraya adım atmayacaktı.
Müdürün odasının önüne geldiğinde kapısını tıklatıp beklemeye başladı. Gel sesini duyduğunda girmişti fakat gördüğü tanıdık beden birkaç saniye kapıda dikilmesine sebep olmuştu.
Bakışlarını Chan'dan çekmeden hemen önce elindeki dosyaya kısa bir bakış attı ve ardından müdüre döndü.
"Ben... tercih için gelmiştim de."
"Son gün mü geliyorsun, Yang?"
Bayan Shin, gözlüğünü düzeltirken konuştuğunda Jeongin gergince elleriyle oynamaya başlamıştı. Gerginliğinin sebebi tabii ki müdür değildi, bu son bir ayda iyi bir ilişkileri olmuştu ve onun alaylı tavırlarına alışmıştı. Fakat hemen yan tarafında bulunan Chan işleri zorlaştırıyordu.
Gergin sessizliği bozmak adına öylesine bir cümle kurdu. "Son gün yarın değil miydi?"
"Öyle de..." Kadın gözünü bilgisayar ekranından ayırmadan devam etti. "Şuan halletmem gereken birkaç belge var. Yarın sabah geldiğin gibi yanıma uğra. Mesai bitiminde kapanacak tercihler."
Jeongin kadını onaylayıp olabildiğince hızlı bir şekilde odadan çıkmadan hemen önce, gözü son kez Chan'ın elindeki dosyaya takıldı. Öğrenci dosyalarını iki hafta sonraki mezuniyette vereceklerdi. Chan'ın erken almasına anlam verememişti. Yine de bunun üzerinde durmadı ve çantasına daha sıkı asılıp binadan çıktı.
On dakika sonrasında ise Chan da müdürle olan işini bitirmiş ve çıkmıştı. Koridorda gözü az önce kaçarcasına giden çocuğu arasa da, son ders biteli yarım saat olmuştu ve herkes çıkmıştı. Bu yüzden bunun anlamsız olacağını anlayıp adımlarını hızlandırdı.
Elindeki dosyayı sıkı sıkı tutarken, kendini kötü hissetmekten alıkoyamıyordu. Bir ay boyunca Jeongin'in onunla konuşma isteklerini reddetmiş ve diğerlerini görmemek için sınıftan bile çıkmamıştı. Ama şimdi böyle habersizce gidiyor olmak içini kemiriyordu.
Adımları spor salonunun arkasındaki yeri bulurken, orada tanıdık birini bulmak istedi içten içe. Ve gördüğü sarışın bedenle bulmuştu da.
Dizlerini kendine çekmiş bir şekilde matarasındaki içkiyi yudumlayan Felix, onu görür görmez ayaklanmıştı ki Chan oturmasını işaret edip yanına yerleşti.
Felix gözlerini ondan çekmezken güçlükle konuştu. "Nasılsın?"
Bir aydır iletişim kurmadığı bu eski arkadaşına söylediği ilk şeyin bu olması saçma olabilirdi. Fakat şuan ne yapacağını bilemez bir durumdaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
scars
Fanficjeongin, felix ve hyunjin okuldan atılmakla yüz yüze geldiklerinde; jisung ve minho'nun da yardımıyla başmüdürün okula yeni gelen oğlu chan'ı yanlarına çekme planı yaparlar