Dalgın bakışlarını hırçın deniz dalgalarının üzerinde gezdirdi bir süre. Aklı da bakışları kadar dalgındı. Dün, sevgilisi ve arkadaşlarıyla fazlasıyla eğlenceli bir gece geçirmişti. Fakat onun sorunu da buydu, ne zaman bir şeyler güzel gitse hayatın gerçekleri mutlu olmasını engelliyordu."Cumartesi günü sabahın köründe bizi çağırmanın önemli bir nedeni vardır umarım?"
Duyduğu tanıdık ses gülümsemesine sebep olurken, bakışlarını ona ilerleyen ikiliye çevirdi.
"Dün gece neredeye kayboldunuz lan?"
Söylediğiyle, Hyunjin yanındaki sevgilisinin omzuna kolunu atıp sırıtmıştı. "Felix'in evine gidip yiyişmek sizle takılmaktan daha cazip geldi."
Konuşmasıyla eş zamanlı olarak koluna bir yumruk yediğinde, sırıtışı daha çok büyümüştü.
Jeongin'in durgun hali, yanındaki kayalığa oturan Felix'in dikkatinden kaçmamıştı elbette. Aynı şekilde Hyunjin'in de. Çünkü artık onu iyi tanıyorlardı. Bir sorun olmadığı sürece modu hep yüksek olurdu.
"Noldu sana?"
Felix, ikisinin aklındaki soruyu dillendirirken Jeongin derin bir nefes verip tüm ciddiyetiyle onlara dönmüştü.
"Ben... bu okuldan atılma durumunu konuşalım istedim. Fakat Minho da gelecek, bekleyelim."
On dakikaya yakın bir süre boyunca, Jeongin sessizce önündeki manzarayı izlerken Hyunjin ise ufak ufak Felix'le uğraşmıştı.
"Yine mi si- Jisung yok mu?"
Minho'nun gelir gelmez Jisung'tan bahsedişiyle Felix yan bir sırıtış atmıştı ona. Minho ise göz devirip yanlarına yerleşmişti. Jeongin'in durgunluğu onun da dikkatini çekerken, üç kişi arasında gezdirdi bakışlarını.
"Hayırdır biri mi öldü?"
Jeongin ona gülümsedikten sonra artık konuya girmesi gerektiğini anlayıp hafifçe öksürdü.
"Bu okuldan atılmamız konusunda... Belki ezikler gibi duygusal düşündüğüm için kızacaksınız bana ama ben Chan'ı kullanamam. Onu kandırdığım gerçeği zaten her gün kalbimi ağrıtıyor. Çok kötü hissediyorum."
Ellerini gergince saçlarının arasından geçirirken kısılan sesiyle mırıldandı. "Ne ara böyle oldum?"
Duygusallığına yenildiği için ona kızacaklarını düşünüyordu fakat bu doğru değildi. Karşısındaki iki beden, onu bu konuda en iyi anlayacak kişilerdi. Aynı şekilde Minho da.
"Gerçekten aşık oldun ona değil mi?"
Jeongin, bu soruyla derince iç çekmiş ve histerikçe gülmüştü. "Ben... her temasında elim ayağım boşalıyor. Söylediği her söz kalbimi yerinden çıkacakmış gibi attırıyor. Ben bunu istememiştim ki."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
scars
Fiksi Penggemarjeongin, felix ve hyunjin okuldan atılmakla yüz yüze geldiklerinde; jisung ve minho'nun da yardımıyla başmüdürün okula yeni gelen oğlu chan'ı yanlarına çekme planı yaparlar