- Bölüm 10 - " Eymen "

158 17 1
                                    

''EYMEN''

Yıllardır görmediğim, geçmişte yaşadığım birçok olayda üzüldüğüm sevindiğim her olaya şahit olan biriydi o. Zamanla bir şekilde yollarımız ayrılmıştı. O zaman çok ağlamıştım. Benim kayıp ikizim gibiydi. Şu an kaybettiğim kardeşim karşımda duruyordu. Ve benim gözlerim bir çeşme olarak yavaştan vanalarını açıyordu. İkimiz de birbirimize sarıldık. Daha sonra merdivende olduğumuzu hatırlayarak dışarıya çıktık. İlk olarak ben konuştum.

''Hâlâ gözlerime inanamıyorum Eymen. Temelli döndüğünüzü söyle.''

''Ben de seni gördüğüm için o kadar mutluyum ki Hazan. Gittikten sonra senle bir bağlantı kurmak için araştırdım ama sizden habersiz ayrıldığımız için sana da ulaşamadım. Oturduğumuz mahalleden de taşınmışsınız. Senin numaran kullanılmamaktadır falan diyordu. Şu temelli gelip gelmeme konusuna da gelirsek eğer, pek de iç açıcı bir durum değil. Annem...''

''Bir dakika annem mi? Hastahanede karşılaştığımız göre... Yoksa bir şey mi oldu annene?''

''Annem kansere yakalandı. Aslında bundan birkaç yıl önce yenmişti şu an tekrarladı ama iyi, şu an atlatma ihtimali çok yüksek.''

''Nerde şu anda onu görmem gerek.''

''Hazan!'' Abim beni çağırıyordu bir kaç metre uzağımızdan. Daha sonra bizim yanımıza geldi. Eymen'i görünce ilk önce tanıyamadı gibi oldu ama tanıyınca da birbirlerine sarıldılar .

''Abi, Defne teyze hastaymış.''

''Ne diyorsun sen Hazan? Eymen, annen nerde?'' Endişeli gözlerini Eymen'e çevirmesi salisede gerçekleşmişti resmen.

''Şu an kemoterapide yarın gelin o zaman rahatlıkla görüşürsünüz şu an yorgun olur.''

''Kanser mi?'' Abimin yüz ifadesi şaşkın ve endişeliydi.

''Merak etme kötüye gitmiyor durumu aksine daha iyiye gidiyor. Hadi sizi tutmayayım. Benim de yukarı çıkmam gerek.''

Vedalaşmadan telefon numaralarımızı verdik birbirimize. Daha sonra arabaya bindik. Eymen'i gördüğümde kaybettiğim bir yanımı bulduğumu hissettim. Belki dışarıdan birisi bu düşüncelerimi duysa abartıyorum gibi düşünebilirdi. Belki de öyledir ama kardeşimi ben geri buldum önemli olan da bu.

''Eymen'i görmek bir yandan mutlu etse de Defne teyzenin hastalığı çok üzdü beni.'' Abim yoldan gözlerini ayırmadan bu kelimeleri söylemişti.

''Ben de seninle aynı durumdayım. Hatta annem ve babamla birlikte gelmeliyiz.''

''Haklısın.'' Yol boyunca herhangi bir konuda diyoloğa geçmeden bütün yolu ölüm sessizliğince devam ettik. Ailemin bu sessizlikleri beni korkutuyordu. Fırtına öncesi sessizlik gibiydi. Bu sessizliğin sonunda gelecek olan fırtına en çok beni yaralayacaktı. Ya bu fırtınayı ben çıkaracaktım ya da ailem.

Eve gelmiştik hala sahil kenarındaki evde kalıyorduk ne yazık ki. Kapıyı açıp içeriye girdik.

''BİZ GELDİK!'' i harfini uzatarak ve yüksek sesle söylemiştim.

''Hazan bağırma bir kere de.'' Aslında abim de haklıydı sonuçta çok da normal bir durumda değiliz şu aralar. Yine de kavgalardan her şekilde nefret etmem gibi sevdiklerime de belki de bu gibi durumlar karşısında sanki bir şey yokmuş gibi devam etmek daha katlanılır bir hâl alıyor.

''Tamam tamam.'' Annem bizi karşıladı.

''Çocuklar başvurduğum hastahaneden başvurum kabul edilmiş.''

''Sevindim.'' dedim. Bana sarılmak istediğinde ise bir anlık duraklayacak gibi olsam da sarıldım.Bu konudaki dengesizlik benim de bütün dengemi alt üst etti.

Hazan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin