Kapıyı açıp odaya girdiğim sırada karşımda O'nu görmeyi beklemiyordum."Ne işin var senin burada?"
"Şey... Sadece..."
"Kekeme olmadın ya ne diyeceksen söyle istersen, abimler bekliyor."
"Var ya tam bir buzdolabısın. Sadece geçmiş olsun demek için gelmiştim."
"Sen ve birine güzel bir dilekte bulunmak. Vay be egoistlerde güzel şeyler söyleyebiliyormuş demek." tam bir şey söylemek için ağzını açtığında sözünü keserek devam ettim.
"Teşekkür ederim. Şimdi gitmem gerek." çantayı aldığım gibi odadan çıktım. Belki özrüm biraz yapmacık oldu ama olsun. Zaten Alev'i yanında bulunduran birinden güzel şeyler beklemek ve o şekilde davranmak biraz saçma olur.
"Sonunda gelebildin."
"Şu konuya biraz alışsanız iyi olur yoksa hepiniz eşinizle kavga edersiniz. Ben daha hızlıyım diğer kızlara göre."
"Tamam abla."
"Eymen! Dalgaya alma beni eve gitsek iyi olur bir an önce."
Arabada kulaklıklarımı takıp uyudum. Zaten kolum da ağrıyordu hiç olmazsa uyuyunca çok fazla hissetmiyordum.
Bir hareketlenme olunca gözlerimi hafiften araladağımda abimin kollarındaydım. Gözlerimi geri yumdum zaten şu an kimseyi görmek istemiyordum. Hepsi ağlardı büyük ihtimalle. Abim beni yavaşça yatağıma yatırdı ve üzerimi örttü. Kapı sesini duyduktan sonra kendimi uykunun huzurlu kollarına bıraktım.
Uyandığımda aşağıdan sesler geliyordu anlaşılan ev kalabalıktı. Sessizce yerimden kalkıp odamın kapısını açtım. Koridordaki aynada saçlarımı düzelttikten sonra merdivenleri sessizce inerken aklıma gelen fikirle beni göremeyecekleri şekilde merdivene oturdum ve konuşmaları dinlemeye başladım.
"Ya Soner, ben hiçbir şey anlamadım. Defne, Selimlerle gitmiş diyor. Sen de benim yanımdaydı diyorsun. Tamam Selimler'den yanına gelmiş onu da anladım e bütün gece neredeydi Hazan? Çınar ve Eymen de gelmedi eve."
"Bak sana bir şey söyleyeceğim sakin ol. Hazan'ın kolu yaralandı dün benim yanımdayken o yüzden hastahanede geçirdi geceyi. İnanmıyorsan çocuklara sor hepsi burda." bizimkilerin hepsi bir ağızdan evet falan dediler. Kesin babam veya abim konuşmuştu bunlarla. Olayı aynı annemin bildiği kadarını biliyorlardır büyük ihtimalle. Babamın onlara olanları söyleyip onların hayatını tehlikeye atacağını düşünmüyorum.
"Hazan?" karşımda bana bakan bir çift yeşil gözlü sarışın bir çocuk belirince hemen düşüncelerimden sıyrılıp ayağa kalktım.
"Efendim Eymen?"
"Bizi mi dinliyordun bakayım sen?"
"Sen bu kadar komik olmayı nerden öğrendin acaba?"
"Ne, bakma bana öyle. Tamam dinliyordum."
"Otur geri otur. Sıktı o ortam beni ben de sana bakma bahanesiyle çıktım odadan." dediğini yaparak merdivene geri oturdum o da yanıma oturdu.
"Sana kolundan başka zarar verdiler mi?"
"Hayır, ama babamın bir hatası varmış. Bu hata bize zarar verecekmiş. Babam ne yapmış olabilir ki? Anlayamıyorum. Oğuz, hanı şu fotoğraftaki çocuk o da bana karşı biraz garipti. İnan kafam o kadar karıştı ki. Bu işin içinden nasıl çıkacağız bilemiyorum."
"Hmm... Yani evet düşününce karışık. Soner amcayla konuşmak daha mantıklı."
"Bana hiçbir şey dahi söylemeyen birisi sence bu konuda yardımcı mı olacak?"
![](https://img.wattpad.com/cover/29758457-288-k630100.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hazan
Novela JuvenilHazan'ın sade ama gizli dünyasını keşfetmeye hazır mısın? Belki de öğreneceği şeyler olmasaydı daha normal olan hayatına devam edebilirdi...