-Bölüm 5- ''Sinema''

284 26 2
                                    

Ben neden bu kadar talihsizim ? Bu çocuktan kurtulamayacak mıyım? Evet tahmin edildiği gibi karşımda dikilmiş 'Burası dolu!' diyen şahsiyet Barış'tı. Ben bir şey demeden yanıma oturdu. O sırada yer değiştirebileceğim biri var mı diye bakınırken Berkle göz göze geldik. Tam Berk'e yer değiştirelim diyeceğim sırada ışıklar kapandı ve film başladı.

Yanımda duran Eylül'e sinirli bir bakış attım.

''Eylül neden korku filmine geldiğimizi söylemiyorsun çıkışta bittin.'' dedim fısıldayarak.

''Tamam ya sonra konuşuruz filmi kaçırıyorum sus! '' Tabi kendisi için hava hoştu. Hanımefendi en çok korku tarzını sevdiği için... Hem korkuyordum hem de yanımda sinir bozucu gıcık bir insan vardı. Ona baktığımda filme dikkatle bakıyordu. Benim ona baktığımı fark etmiş olacak ki filmden gözünü ayırmayarak konuşmaya başladı.

''Bu kadar yakışıklı olduğumu ben de biliyorum. Bence filmi izlemek senin için daha iyi olur. '' dedi hafifçe sırıtarak. Gerçekten kızardığımı hissediyordum. Allah' tan etraf karanlıktı. Filme geri döndüm ama hep gözümü kapatıyordum. Bir ara öyle bir sahne vardı ki elimden mısırlar fırladı ve Barış'ın üstüne gelince ben baya bir utandım ama bir yandan da oh oldu O egoiste. Tam o sırada ışıklar açıldı Eylül'ü kolundan tuttuğum gibi lavaboya götürdüm. 

''Kızım sizi öldüreceğim neden bana korku filmi olduğunu söylemiyorsunuz? Yanımda Barış vardı. Çocuğun üstüne mısırları fırlattım resmen korkudan. Ama bir yandan da iyi oldu. Gıcık şahsiyet.''

''Ne! Yanında Barış mı vardı ve sen onun üstüne mısır mı döktün? Yine iyi korkudan çocuğa sarılmamışsın.'' Histerik bir kahkaha attım.

''Beni sinir etme ben eve gidiyorum duramam daha fazla.'' Eşyalarımı almak için salona tekrar gittiğimde Barış yoktu ama eşyaları vardı. Sonra ben  eşyalarımı alıp dışarı çıkacağım sırada bizimkiler oturdukları koltuklardan bana meraklı gözlerle bakıyorlardı.  

''Nereye gidiyorsun Hazan?'' Soruyu soran Selim'di. Ayakta karşımda durmuş olan Eylül'e gözlerimi diktim.

''Nedenini Eylül'e sorun o açıklar bir daha da bana hangi tür filme geleceğimizi söylerseniz iyi olur. Aslında hepiniz de biliyorsunuz bu durumu.''  Eşyalarımı alıp sinema salonunun kapısına doğru yöneldim kapıda Barışla karşılaştım. Yanından hızla geçmek için hareket ettiğimde kolumu tuttu.

''Ne yaptığını sanıyorsun sen? '' dedim şaşırmış ve sinirlenmiş bir şekilde. Ayrıca kolumu çok fazla sıkıyordu umarım izi kalmaz.

''Hiç. Sadece benimle uğraşmanın senin açından iyi olmayacağını söyeleyeyim dedim. Bu aralar başıma çok bela oluyorsun. Daha fazla ileriye gidersen senin korku filmin ben olurum.'' dedi ve kolumu sert bir şekilde bıraktı. Daha sonra hiçbir şey demeden baktım. Kolumu gerçekten ağrıtmıştı iz bırakacak kadar değildi iyi ki. Daha sonra salona girdi. Ben de bir kaç adım attım.

''Hazan! Bekle...'' arkamı dönüp baktığımda beni çağıran Berk'ti. Durdum.

''Efendim?!'' dedim. Bir yandan kolumu tutuyordum.

''O gereksiz ne dedi sana iyi misin?'' derken sinirli gibi görünüyordu sanki ama emin değildim.

''Tamam sorun yok boşver. Ben yorgunum zaten eve gideceğim.'' 

''Seni bırakayım istersen? '' 

''Teşekkür ederim ama biraz yürümek iyi gelecek. Sende salona geç birazdan film başlayacak.'' deyip gülümsedim. O da benim ne kadar inatçı biri olduğumu bildiği için daha fazla ısrar etmeden içeri girdi. 

Dışarıya çıktığımda derin bir nefes aldım. Gerçekten başıma Barış gibi bir bela almak istemiyorum. Çok fazla egoist, kendini beğenmiş. Onu düşünmeyeceğim. Biraz sahile indim. Deniz kadar huzur verici bir şey yok. Eve gittiğimde herkes normal telaşındaydı. Daha sonra yukarı odama çıktım balkonumun kapısı açıktı yerde bir kutu vardı. Odama baktım. Etrafta kimsenin olmadığını görünce kutuyu elime aldım. Hafif gibiydi. Korkuyla ve merakla kutunun kapağını yavaşça açtım...

Hazan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin