-Bölüm 1- "Barış"

507 37 4
                                    

Sabah sabah telefonumun çalmasıyla uyanmıştım. Saatte baktım daha  yediydi ve haftasonu olduğundan ayriyeten uykumun bölünmesinden sinirli bir şekilde telefonu açmak için elime aldım. Telefonu açana kadar telefon susmuştu kim olduğuna bakmadan sessize alıp geri yattım.

Anneannemin sesiyle uyandım.

''Hazan, kızım hadi kalk kahvaltı hazır!'' diyerek alnıma bir öpücük kondurdu. Benim için her ne kadar kalkmak zor olsa da sonunda kalkabilmiştim. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra uykulu bir şekilde aşağı indim. 

''Birileri hala uyanamamış gece beşik mi salladın kızım?'' diyerekten dalgasını geçti abim.

''Bakıyorum da bu sabah çok neşelisin'' Derken canım sen hayırdır bakışı atmıştım. Abim de sanane der gibi baktıktan sonra ben de omuz silktim ve bir iki lokma bir şey yeyip masadan kalktım.

Yukarı odama çıktığımda telefonu elime aldım. 10 cevapsız arama vardı ve arayan Eylül'dü. Ayrıca mesaj yağmuruna tutmuştu telefonu. İçimden umarım önemli bir şeydir diyerek mesajlara baktım ama sadece 'Hazaaannnn telefonunu aç... Hazaannnn ordaa mısıınn?.. Hadiiii' gibi mesajlar vardı. Merak duygum ağır basarken Eylül'ü aradım. Telefonu açar açmaz Eylül' ün sinirli sesiyle karşı karşıyaydım.

''Ya Hazan neden açmıyorsun telefonunu! Bugün bir sürü hazırlık yapacağız daha çok işimiz var!'' Neyden bahsediyordu bu?

''Bir sakin olsan şöyle bir günaydın desen nasıl olurdu acaba Eylül ?'' 

''Ya hesap verecek vaktimiz yok saat öğlene geliyor ve akşama kadar yapacak çok şeyimiz var.'' 

''Eylül  iyi misin ne işi neyi yetiştirmemiz gerek?'' ben bunu der demez bir ses geldi telefonu fırlatıyordum az daha iç ses hemen durdurdu beni 

'Hazan deli misin telefon bu boru mu kızım ' bu sefer haklıydı. 

''NE!!! Hazan nasıl unuttun bugün Serra hastahaneden çıkıyor. Eve gidip ona sürpriz yapacaktık nasıl unutursun?'' 

''Bir dakika bugün ayın kaçı ki? Nasıl unuttum tamam Eylül of hazırlanıp geliyorum hemen.''

Hemen üstüme salaş kırmızı renkte olan kazağımı altına da dar paça kotumu geçirdikten sonra paltomu ve çantamı alır almaz kapıya koştum. Dışarı çıktığımda hemen bir taksiye binip Eylüller'e geldim. Sonra birlikte hemen alışverişe çıktık. Akşama doğru bütün hazırlıkları tamamlayıp Serralar'ın evinde buluşmak üzere anlaştık daha sonra biz de Eylülle birlikte çiçekçiden çiçeği alıp geldik. İçeri girdiğimizde hiç ummadığımız birisi daha vardı... Eylül sadece benim duyabileceğim şekilde,

''Barış!'' Demişti...

Hazan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin