Pokemon - Chad'in Dileği

Bölüm 9

"Size söyledim. Rustboro'da neredeyse Kyogre'nin yüzgecinin altında ezilecektim. Bu pulu da o sırada elde ettim. Gerçek bir Kyogre pulu. Tsunamide her şeyimi kaybetmesem bu kadar düşük bir fiyata satmam. Elimde tuttuğum pul bir hazine değerinde diyorum size."

"Serin hikaye bilader ama sana inanmıyorum."

"Hem Kyogre'nin bedeninin pulla kaplı olduğu ne malum?"

"Tabi ki bedeni pulla kaplı sonuçta denizde yaşıyor öyle değil mi?"

"Ah benim de bir zamanlar bir staryum vardı. O da denizde yaşardı. Üzerinde hiç pul yoktu ama tam karnında dev bir yakut vardı. Hahahahaaa..."

Görünüşe göre Rustboro afetinin üzerinden bir hafta geçmeden üzerinden para kazanmaya çalışanlar ortaya çıkmıştı bile. Ama bu delikanlı pek başarılı olmuşa benzemiyordu. Başarısızlık demişken Chad de kaç gündür burada bir iş becerememişti. Mauville'e kadar Charizard'ın sırtında gelmişti. Gelir gelmez de kendini Mauville Inn adında döküntü bir otele atmıştı. İyi ki de öyle yapmıştı. Çünkü şehir kısa sürede Rustboro afetzedeleriyle dolmaya başladı. Önce otellerde yer kalmadı. Ardından pansiyonlar, misafir evleri, parklar... kısaca uyunabilecek her yer. Mauville, Magma Takımının kontrolündeydi. Magma Takımı üyeleri ilk başta şehirde düzeni sağlamak için uğraştı ama bunda başarılı olamadılar. Çünkü sayıları her gün azaldı. Birçok Magma Takımı üyesi doğuya Rustboro yoluna doğru gitti. Afetzedelerin yolunu kesip çeşitli bahanelerle ceplerinde kalan üç beş kuruşu yağmalamayı cazip buldular. Hatta daha doğuya Rustboro'dan geriye kalanlara gidenler bile oldu. Dev dalgaların sağa sola saçtığı değerli eşyaları bulma umuduyla çamuru eşeleyip duruyorlardı. Kısaca birkaç gün içinde Mauville'de Magma Takımı üyesi kalmamıştı. Chad ise bütün bu insani krizin ortasında o bar senin bu bar benim dolaşıyordu. Normalde bu kadar açıktan hareket etmezdi ama bu kez planı bunu gerektiriyordu.

Boş bardağı almak için uzanan barmenin kolundan yakaladı ve kendine çekti.

"Hey dostum. Birisini arıyorum. Bana yardım eder misin?"

Barmen şaşırmışçasına sordu.

"Nasıl birisini?"

"Beni Sootopolis'e götürebilecek birisini."

"Sootopolis? Hayır hayır, öyle birisini tanımıyorum."

Chad cebinden bir yüzlük ile bir not kağıdı çıkartıp adama uzattı.

"Adım Chad, Mauville Inn'de kalıyorum. Bir şeyler duyarsan bana ulaş."

***

Bu gece de eli boş otele dönüyordu. Pokemon Ustalarını bulmak imkansızdı. Bu yüzden onların Chad'i bulması için Mauville'de bir yaygara koparmaya çalışıyordu. Nedense yeterince ses getirememişti. Belki de şehrin afetzedeler nedeniyle karman çorman olmasındandı. Otele giden karanlık sokağa döndüğünde tanıdık bir ses işitti. Bu az önceki barmenin sesiydi.

"Hey sen! Sootopolis'e gitmek istediğini söylemiştin değil mi?"

Chad cevap vermeyince barmen devam etti.

"Seni oraya götürürüz. Git Breloom!"

Barmene bir kadın sesi eşlik etti.

"Sende Roselia!"

Karanlıkta patlayan poketoplarının ışıltısı göz kamaştırıcıydı. Chad'in riskli planı işe yaramış, kendini Pokemon Ustalarının pususuna düşürmeyi başarmıştı. Artık iş pokemon eğitmenliği hünerlerine kalıyordu. Belinden iki poketopu kapıp fırlattı.

"Raticate! Crobat!"

"Breloom! Raticate'e mega yumruk ile saldır."

"Raticate! Tez saldırı ile atlat ve Roselia'ya saldır."

"Hayır! Roselia taç yaprakla kendini koru!"

Raticate hızlıydı Breloom'un kolunun altından geçip Roselia'nın üzerine atladı. Roselia karşılık verememişti bile.

"Crobat, hava kesiği ile Breloom'a saldır."

Breloom yumruğu boşa gittiği için şaşkındı. Başını havaya kaldırıp Crobat'a baktığında ise hava kesikleri tepesine indi. Süper etkili!

"Devam et Crobat! Roselia'ya saldır."

Yerden doğrulmaya çalışan Roselia da aynı akıbete uğradı.

Karanlıkta iki kırmızı ışın yerde yatan pokemonlara ulaştı. Pokemonların bedenleri kırmızı bir ışıkla parladı ve yok oldu.

"Cacturn... İğne füzeleri!"

İğne füzeler karanlığı yararak geldi. Havada sürtünürken ısınıp etrafa ışık saçıyorlar, karanlıkta izli mermileri andırıyorlardı. Raticate ile Crobat iğnelerin hedefi oldu. Raticate gerisin geri savrulurken, Crobat de havada dengesini kaybedip yere düştü. Karanlıktan tek bir çift elden çıkan birkaç alkış duyuldu.

"Bravo! Bravo! Mükemmel bir performanstı. Yardımcılarımı alt etmek kolay değildir. Ama yine de henüz çaylak sayılırlar. Sana gerçek bir pokemon ustasıyla savaşmanın ne demek olduğunu göstereyim."

Karanlığın ortasından tuhaf bir insan silueti ortaya çıktı. Yanında bir cacturne vardı. Cacturne benzer yeşil elbiseleri, yeşil şapkası olan uzun saçlı bir erkekti. Ama sesi biraz... kadınsıydı. Alay eder gibi konuşuyordu.

"Adım Harley. Pokemon Ustaları Mauville sorumlusuyum. Ve sen de Chad'sin. Birkaç gündür Sootopolis'i sorup duran şüpheli tip. Bizimle bu kadar erken karşılaşmayı beklemiyordun değil mi Chad?"

"Tam aksine geç kaldığınızı düşünmeye başlamıştım."

Harley'in sesi ciddileşti.

"Ne demek istiyorsun?"

"Charizard!"

Harley'in arkasındaki binanın çatısından bir kükreme duyuldu.

"Chaaa!!!"

Charizard kanatlarını açarak kendini boşluğa bıraktı. Harley'in başının üzerinden geçip Cacturne'e alev fırlattı. Cacturne bu etkili saldırıyla yere yıkılırken Charizard da Chad'in önüne kondu. Harley ile arkadaşları ise donakalmışlardı. Harley yutkundu.

"Na-nasıl bir charizarda sahip olabilirsin? Kötü adamlar charizard eğitmez. Tüm bildikleri rattata, zubat..."

Chad'in eline aldığı ipi görünce ilgisi ona kaydı.

"Onunla ne yapmayı düşünüyorsun?"

Chad sağlamlığı test edercesine ipi iki eliyle sağa sola çekiştirip bıraktı.

"Size birkaç soru soracağım. Bu da ben sorularımı sorarken uslu durmanız için."