Pokemon - Chad'in Dileği

Bölüm 22

Chad gözlerini açtığında hala aynı ormandaydı. Şaşkınlıkla etrafa bakındı. Dostları gitmişti. Jirachi'yi ve belindeki poketoplarında saf enerji formunda dinlenen yoldaşlarını saymazsa yalnızdı. Güneşin konumuna bakılırsa sabah saatleriydi. Oysa az önce ikindi vaktiydi. Tamam, en azından 10-12 saat geçmişe ya da ileriye gitmeyi başarmıştı. Biraz daha bakınınca ağaçların eskisinden daha genç olduğunu fark etti. Daha ince ve daha kısaydılar.

İlk şaşkınlığı üzerinden attıktan sonra Charizard'ın poketopunu fırlattı ve pokemon ışıklar içinde önünde belirdi. Chad'in "Gidelim dostum." demesiyle beraber kanatlarını açtı ve eğitmeni sırtına sıçrayınca tek kanat çırpışta yerden metrelerce havalandı. Saniyeler içinde ağaçların üzerindeydiler. Kuzey ufkunda bir şehir açık seçik görünebiliyordu. Viranelerle dolu bir varoş değil, Chad'in çocukluğundan hatırladığı o ışıltılı yerleşimlerden. Sarının her tonunun hakim olduğu şehrin tam ortasında yüksek bir bina göze çarpıyordu. Silph Co. Binası... Her şeyin başladığı yer.

Uçmak Chad'e huzur verdi. Bir taraftan tenine çarpan sabah ayazı bir taraftan da altında alev alev yanan Charizard'ın bedeni. Her kanat çırpışında güçlü kasların ahenkle hareket edişini hissedebiliyordu. Bir Charizard'a sahip olduğunu hayır! Onunla dost olduğunu bilmek Chad'in kalbini cesaretle doldurdu. Kendinden emin bir halde Silph Co.'ya yani son savaşına uçtu.

***

Yere, kalabalığın ortasında bulduğu bir açıklığa inip Charizard'ın sırtından atladığında gerçekten kimse Chad'i umursamadı. Tıpkı Gary'nin dediği gibi... Gary'in dediği gibi birkaç meraklı çocuğun dışında. İşte üç tanesi yaklaşıyordu. Önde gelen esmer kısa boylu oğlanın gözleri fal taşı gibi açılmış, suratında şapşal bir gülümsemeyle Charizard'a ve Chad'e hayran hayran bakıyordu. Omzuna bir Pikachu tünemişti. 10 yaşlarında olduğunu tahmin ettiği bu çocuk kafasına Pokemon Ligi'nin resmi kepine ve sırt çantasına da bakılırsa yeni yetme bir pokemon eğitmeniydi. Aman ne harika! Ardından yine aynı yaşlarda bir kız kucağında bir Togepi'yle geliyordu. Kızıl saçlı yeşil gözlü Allah vergisi kalıtsal özelliklere sahipti. Hemen yanında yaşça daha büyük bir başka oğlan vardı. Esmer tenli ve çekik gözlüydü.

Pikachulu oğlan hemen Chad'in yanında bitti.

"Charizard'ına binip uçabiliyorsun. Harika!"

İşte diye düşündü Chad, zamanda ilk kırılma. Bu çocuğu yanından def etmek için beyin makinesini hemen çalıştırdı ama oğlan daha hızlıydı.

"Ben Pallet Kasabasından Ash Ketchum. Bu da ortağım Pikachu." "Pika Pikachu." diye pikaladı küçük pokemon eğitmeninin omzundan.

"Ch-Chad." Chad'in kekelemesinin nedeni o an beyninin konuşmaya değil, bu adı daha önce nereden duyduğunu hatırlamaya odaklanmasıydı. Görüntüler film şeridi gibi gözünün önüne geldi.

"Ya da şöyle... Harika!!! Hahahaaaa..."

"Ash Ketchum... Pokemon Ustası... İzinsiz pokemon eğitmenliği..." Karşısındaki çocuk suratını bir ay önce ya da 20 küsür yıl sonra dergide gördüğü ya da göreceği sakallı adamla eşleştirmeye çalıştı.

"Biliyor musun dostum benim de bir Charizard'ım var. Üstelik çok güçlüdür." Ash'in heyecanlı ses tonu Chad'i ayılttı. Ash bir parmağını çenesine götürerek devam etti. "Tabi eğer beni dinleseydi."

"Charizard'ın seni dinlemiyor mu?" Chad merak ettiğinden değil öylesine sordu. İçinden de hadi ama dostum o ejderhayla 5 yıl önce ya da 20 yıl aman neyse bir Roket Takımı karargahını yakıp kül ettin diye geçiriyordu.

"Hayır, maalesef beni umursamıyor bile. Oysa charmanderken en sadık ortağımdı. Seni Charizard'ınla öyle görünce belki bana tavsiyede bulunabilirsin diye düşündüm." SonraTıpkı Gary ile May'in tarif ettiği gibi yumruklarını sıktı. Ses tonu bir anlığına yükseldi. "Sekiz rozet topladım ve yakında Indigo Liginde savaşacağım." Ses tonu yine alçaldı. Hüzünlü bir hal aldı. "Yine de Charizard'ıma söz geçiremiyorum. Ona Indigo'da ihtiyacım var. Bana öğret."

"Bu iyi bir fikir Ash." Uzun boylu oğlan yetişmişti. "Bu arada benim adım Brock."

"Chad."

"Arkadaşım Ash bir süredir Charizard'ını eğitmeye çalışıyor ama pek bir ilerleme kaydedemedi. Vereceğin her tavsiye onun için altın değerinde. Hele de Indigo Ligine bu kadar az süre kalmışken."

"Ukalalığı bırakıp bir bilene danışman beni şaşırttı Ash. Şey adım Misty." sonunda kız da gelebilmişti. Ash onu hoş karşılamadı.

"Ukala değilim! Senden daha zekiyim o kadar."

"Pekala başlamadan kesin. İkiniz de." Anlaşılan Brock bu ekibin lideriydi. Otoriter sesi çocukça bir atışmayı daha başlamadan bitirdi. Sonra devam etti. "Neden bir maç yaparak başlamıyorsunuz? Gözlemlerime göre Ash'in Charizard'ı güçlü rakipler karşısında Ash'e biraz da olsa itaatkar. Ayrıca senin Charizard'ınla aranızdaki uyumu görünce etkilenebilir ve Ash'i dinlemeye karar verebilir. Senin Charizard'ına karşı Ash'in Charizard'ı. Ne dersin Chad?"

Chad "Evet ama..." ile başladı. Evet ama bunun için hiç zamanı yoktu. Evet ama dünyayı kurtarması gerekiyordu. Evet ama Charizard'ı zarar görebilirdi. Evet ama kahretsin bu Gary'in söylediği her şeye aykırıydı. "Evet ama sadece bir maç. Fazla zamanım yok. Önemli bir randevum var." dedi neden yaptığını kendisi bile bilmeden.