Erwin, bacağındaki sargıyla ilgilenen Hange'ye olabildiğince bakmamaya çalışarak dışarıda koşuşturan insanları izliyor ve önünde açık duran kitaplara bir türlü ilgi duyup düşüncelerini yoğunlaştıramıyordu.
Hange, bu ikisi arasında ne olduğunun farkında olmadan yalnızca gözlemleyerek bir sonuç çıkarmaya çalışıyordu lakin ikisini de yatağa düşürebilecek ne olduğuna dair aklına hiçbir şey gelmiyordu. Elbette bu düşüncedeki fesat anlaşılabilecek yer Hange'nin de aklına gelmiş ve sırıtmadan edememişti. Neyseki Erwin buna dikkat edebilecek kadar iyi değildi.
En sonunda cesaretini toplayıp ayağa kalkarak konuşmaya başladı. "Devlerle bensiz savaştığınıza inanamıyorum." alaycı ses tonu ve neşeli yüz ifadesine rağmen Erwin hala dalgınlıkla dışarıdaki, hapsolduğu duvarları izliyordu. "Hey, Erwin!" dedi Hange sesini yükselterek ama Erwin hala dikkatini ona vermek istemiyor gibiydi.
Hange derin bir nefes alıp bakışlarını Levi'a çevirdi bu sefer. Günlerdir sadece uyuyan bu ufak bedenin artık doğrulup kendine dörtgöz falan demesini bekliyordu.Onu, aşağılamalarını dinlemek isteyecek kadar özlemişti, hoş.. Levi'la aralarında o kadar da net bir bağ yokken bu nasıl mümkün olabiliyordu, bilmiyordu. Erwin'i düşündü. Belki o da özlemişti onu. Her ne kadar aralarında Hange'yle olandan daha büyük bir bağ bulunsa da bunu sürekli saklama ya da dile getirmeme taraftarı olmalarına rağmen Hange her şey biliyordu.
''Eh, Erwin... Artık koca kıçını kaldırıp yatağına yatmalısın. Zaten bir iş yaptığın da yok.'' Bir anne edasıyla sarf ettiği cümleleri sonunda duyma zahmetine girmiş olan Erwin yavaşça başını ona çevirdi ve nazik bir tebessümle karşılık verdi ona.
''Teşekkürler, Hange. Sen olmasan napardık hiç bilmiyorum.'' dedi, en başında söylemesi gereken cümleyi şimdi söyleyerek. Tekrar dalgın bakışlarını Levi'a diktiğinde derin bir iç daha çekti Hange.
''Size ne oldu anlatsana...'' dedi usulca. Ürkütmemeye çalıştığı küçük bir hayvana davranır gibi davranıyordu ona da. Sakin ve huzurlu hissetmesini diledi.
"Emin değilim... Onu duvarda görmüştüm. Hiç olmadığı kadar mutlu ve huzurlu gibiydi. Sakince ay ışığına karşı oturmuştu. En başta sadece onu izlemekle kaldım ama sonra içimdeki ses rahat durmadı işte." tam anlamıyla olanları açıklamıyor olsa da Hange için bu da yeterli sayılabilirdi.
Sadece başını sallamış olan Hange Erwin'i dinlenmesi için rahat bıraktı. Aralarındaki bu gece yarısı gizemini çözmek için tek başına olmasının yetmeyeceği bu olayla birlikte su götürmez bir gerçek olmuştu. Neyseki bunun farkına geçen gece varmıştı da gözcülerden ufak da olsa bir iyilik isteme şansı olmuştu.
Kapının hemen önünde fısıldarşarak konuşan iki gencin arasına girdi ve işaret parmağının eklem kısmıyla gözlüklerini düzeltti. Yüzündeki hınzır sırıtış her ne kadar onu ele verse de bir asker ciddiyetiyle başladı sözlerini sarf etmeye. " Eee?... Anlatacağınız bir şeyler vardır diye düşünüyorum. Yoksa burada ne işiniz olabilir ki?" sesi ne kadar içten ve canlı çıkarsa çıksın kelimelerindeki baskı kolaylıkla hissedilebiliyordu. Her ne kadar Erwin kadar büyük bir etkisi görülmese de onun da Kendi çapında - daha doğrusu Erwin'in ikizi sayılabilecek durumdaydı ama Hange alçak gönüllü davranmayı pek severdi- saygınlığı ve otoritesi mevcuttu.
"Evet, efendim." dedi, anlaşılabileceği gibi arkadaşına göre daha atılgan olan. "Dün gece ikimiz de görev yerlerimizdeydik. Kaptan Levi, gözcülük etmek için bize latılmak istediğini söyledi. Elbette ona karşı gelmedik fakat 1-2 saat içerisinde uykuya daldı. İlk başlarda bizi sınamak için falan yaptığını sanmıştık."
Hange'nin neşe dolu kahkahası uzun ve kasvetli koridoru doldururken erin sözü havada adeta asılı kaldı. "O da sizi çok umursardı ya. En fazla bağırıp düzgün gözcülük yapın falan derdi. Gidip Erwin'e şikayet edecek hali yoktu ya. Korktuğunuza değmemiş."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
-... .-. .. -.. --. .
Fanfiction*Eruri Fanfiction* Erwin ve Levi Hakkında Derinlemesine Bir İnceleme ve Araştırma Hazırlayan: Hange Zoe ve sürekli onları izleyen bilinmeyen bir göz Teori: Erwin ve Levi gizli bir ilişki içerisindeler ve bu çok hoş Kanıt: *İçerikte Mevcuttur* @oufuk...