KARAYEL +18 (KBM)

5

HERKESE SELAM KUMRU'DAN DEVAM KXJDKSKDKD

☄️

Titrek bir nefes çekip gözlerimi usulca araladığım vakit erkeksi kokusunu daha fazla solumamak için adeta nefesimi büyük bir uğraşla tutmuştum. Keza kokusu arayıp da bulamadığım güzellikteydi.

Belirli noktalara değen soğuk nemli dudaklarına karşılık dişlerimi dudaklarıma gömerken bana yaşattıklarının yanında elimin altında duran çarçafı güçlükle sıktım.

Öpmüyor dudaklarından şefkat akıtıyordu.

Odama yaklaşan adım seslerini duyduğumda hızlı bir nefes aldım ve elimi göğüsüne koyup ittirdim. Henüz onunla göz göze gelmemişken çalan kapıya ve hemen ardından açılmasıyla aceleci bir tavra bürünürken göz ucuyla Sidar'a baktım bana bakıyordu.

Boynumda hissettiğim dudaklarının varlığını hiçe saymaya çalışıp fare deliğinde kafasını uzatır gibi bizi izleyen Ezgi'ye baktım.

"Bebeğim seni görmeseydim çatlardım."

Hızlı adımlarla yanıma yaklaşırken topuklu ayakkabısının sesi beynimde çalındı. Mini eteği ve üzerinde giyindiği sweatshirt ile her zamankinden daha cici duruyordu.

"Hey yoksa sizi." Durup ikimize dikkatle bakmaya başladı. Başımı Sidar'a çevirdiğimde Ezgi'nin dudaklarını okuduğunu fark etmem uzun sürmedi.

"Yanlış bir zamanda mı geldim ben Kumru?" Şeytani bakışları üzerimi taradığı vakit sadece sütyenimle durduğumu unutmuştum.

"Bir dakika boynun?" Telaşla yanıma geldi ve çenemden tutarak incelemeye başladı. Kısa süre sonra bakışları koluma inmiş ve acılı bir nida dudaklarından firar etmişti.

"Bebeğim canın acıyor mu?" Çenemi baş parmağıyla severken eğilip yüzüme sesli bir öpücük bıraktı. Yüzümü silme ihtiyacıyla yanıp kavruldum ve en sonu honurdanarak silmeye başladım.

"Ezgi ıyy!" Diye söyleniyordum.

"Hani döl israfı yaptı bunu!" Döl israfından oluşan döl de israf sayılıyor muydu?

"Bilmiyorum Ezgi." Kısık sesle mırıldanırken ona baktım ve onun dikkatle Sidar'ı incelediğini gördüm.

"Bu taş kim?" İlgiyle süzüyordu onu. Duymuyor olabilirdi ancak dudak okuyordu. Yani onun hakkında söyleneni görüyordu.

"Korumam Sidar." Heyecanla iki eli de ağzına gitti. Utanmasa tepinecekti. Gözlerini kıstı ve geniş geniş güldü.

"Siktir çok havalı. Okula da gelecek mi?" Doğrudan ona baktığı için benim somurttuğumu görmüyordu. Ensemi sıkıntıyla kaşıdım ve yüzümü buruşturdum.

"Benimle her yere gelecek." Sevinç çığlığını bastıran Ezgi yine iki elini havada yumruk yapıp sallarken garip garip sesler çıkartıyordu. Başımı iki yana salladım ve Ezgi'ye bakmaya devam ettim.

"Kızım koruman bir meteor farkında mısın?" Gözlerimi devirdim. Farkındaydım. Yine de babamın adamı olduğu gerçeği tokat misali yüzüme çarpmıştı ve ben ona sinir olmaya başlamıştım.