NERDEN BAKSANIZ GÜNDE İKİ BÖLÜM HİÇ DE FENA DEĞİL HE KFJDKDKDJ
☄️
Tavanımdaki beyaz kuğu çizimini saatlerdir izliyordum. Düzenli soluk alışverişlerim gayet de sakin olduğumu gösteriyordu.
Ancak ve ancak eve gelene kadar ne sakindim ne de normal düşünüyordum.
İlk defa Ezgi'nin bir tavrına bu denli öfkelendiğimi hissettim. Onun ne kadar cüretkar olduğunu biliyordum. Bu durumları asla umursamadığını da ancak bahsettiği durumda da ciddi olduğunu da biliyordum.
Gerçekten başka şartlar altında tanıştıkları zihninde dönüp durmuş ve hiç hoşuma gitmeyen görüntüler beynime taciz etmişti.
Zihnim bu iğrenç görüntülere gebe kalmak zorunda değildi.
Sıkıntıyla soludum.
Odamda yalnızdım. Eve gelir gelmez Sidar'ı odamda istememiş ve yalnız kalmak için diretmiştim.
Hışımla açılan kapıya dönüp baktığımda kesik hir nefes çektim. Bunu beklemiyordum.
Babam hiç beklemeden odaya adımlamıştı. Bense istifimi dahi bozmadan ne söyleyeceğini bekledim. Hemen gerisinde bekleyen bedene kayan bakışlarım kısılmıştı. Sağlam kolumdan destek alırken hafifte olsa doğruldum.
Öfkeli görünmüyordu ancak tepemde dikildiğine göre bana olan sevgisinden gelmediği su götürmez bir gerçekti.
"Sadece sözünü Sidar'a mı geçiriyorsun?" Göz ucuyla falan değil boş boş Sidar'a baktım bir süre öyle bir yerdeydi ki ikimizin de ne konuştuğunu görebilirdi.
"Ona da bir şey geçirdiğim söylenemez." Kendimden emin durdum ve asla benden duymak istemediklerini aşırı memnun bir yüz ifadesiyle sıralamaya başladım.
"Sana çok bağlılar. Beni dinlemeleri senin üstüne basıp geçmek ya onların dilinde ne yaparsın işte? Otoriter olamıyorum. Erhan Bey'in lafının üstüne laf söyleyemiyorum. Kendimi dinletemiyorum. Hatta Yunus beni değil Sidar'ın bir baş hareketiyle emir alırken Kumru sadece duvara konuşuyor." Kıkırdadım. Yüzünün öfkeden dalga dalga kızarması bana zevk veriyordu.
Babamı sinirlendirmek beni zevke getiriyordu!
Çok değil tek hamleyle saçımdan tutup başımın sağa eğilmesine neden olurken bununla yetinemeyip baş ve işaret parmağıyla dudağımı kıskacı altına aldığında kaşlarımı çatmış boğuk bir inleme sesi çıkartmıştım.
Daha önce bunu bir iki defa yapmıştı evet, ancak bu diğerlerinden daha sert ve acı vericiydi. Tek elimle altımdaki örtüyü sıkarken gözlerimin acıdan dolayı dolup yanmaya başlaması da gayet normaldi. Babam insanı duygularını her geçen gün daha fazla kaybediyordu ve ben bu durumda bile ona üzülecek bir sebep buluyordum.
Acınacak haldeydi ama acımıyordum.
Babam olduğu için üzülüyordum.
"Bu ağzın bana değil sağa sola car çar konuşmak için var Kumru." Dedikten sonra hışımla beni ittirdiğinde sırtım yatak ile buluşmuştu.
"Yanında kal." Saç diplerimdeki acıyı bastıran dudaklarımdakı sızının attığı çığlıklar onun uzaklaşan adım sesinin ardından ağzımdan kaçan hıçkırık ile birleşmişti.
Sımsıkı yumduğum gözümü açtım ve yan duran beyaz kuğuya buğulu gözlerle baktım. Sesim duyulmaması için yumruğumu dişliyordum.
Yatağımın çöken tarafını görmezden geldim. Sidar zaten acı dolu çığlıklarımı duymuyordu. Ona bakmadım ve hatta sırtımı döndüm. Yatağımda büzüşerek ufak bedenimin sessizde olsa sarsılmasına izin verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARAYEL +18 (KBM)
Roman pour AdolescentsEski adı: KORUMAM BİR METEOR ☄️ Ben nerden bilebilirdim ki babam bana koruma atayacak? ☄️ "İçinde ısıtmak istiyorum." Gözlerim açıldı. Kast ettiği kemikli, uzun parmaklarıydı. "Söylesene küçük, beni ısıtacak mısın?" ❗ UYARI❗+18 sahne...