🖤
BİRDEN FAZLA DETAY ÖĞRENMEYE HAZIR MISINIZ?
O HALDE YORUMLARDA BULUŞALIM.
KEYİFLİ OKUMALAR
☄️
...Yazar Anlatımı...
Sessizlik bir çığlık olmuş, odada bulunan üç kişinin arasında kıvrılarak sinsi bir yılan gibi zehrini bırakıyordu. Sessizlik belki de hiç bu kadar şiddetli olmamıştı.
Sayılması imkansız olan ancak gözle görülür derece de az olan yıldızların, geceyi aydınlatmaya gücü yetmiyordu. Yıldızların ışığı adeta sönmüştü.
"Bunu yapmayı düşündüğünde," tok, ruhsuz bir ses odaya yayıldı ve sessizliği alaşağı etti. İki çift göz konuşan adamın üzerine mıhlanmıştı. "Kaç hamleni planladın?" Sidar ise ona bakan gözlere karşılık vermedi ve önünde kavuşturduğu ellerini daha çok sıktı. Birbirine kenetlenmiş ellerinin üzerinde, kuş gibi çırpınan minik dikeninin emaresini hisseddiyordu.
Kumru Karadağlı, Sidar için minik bir dikendi lakin bir tane değil, milyonlarca dikene tekabül ediyordu.
Her çırpınışında elinin altındaki bedenden ona minik dikenler batmıştı. Sidar çok kez bu dikenin kendisine batmasını istememiş, istese dahi geri geri gitmiş lakin ne olduğunu anlamadan o diken teniyle buluşmuştu her seferinde.
Kumru, belki de Sidar'ı kanatan nadide bir dikendi.
Özeldi.
Aklına gelmesine gerek yoktu, zira aklından çıkmayan son hali ile ellerini birbirine daha kuvvetli kenetledi.
"Ben söyleyeyim," burnundan sert bir nefes verdi. "Sıfır." Şimdi karşısında kaşları havalanmakla kalmamış bakışları da tavandaki görkemli avizede oyalanan kişiye kaymıştı. Bu onun için 'sana cevap vermek istemiyorum.' deme şekliydi ve Sidar alayla bakmaya başlamıştı. Hemen ardından bakışları onu dikkatle izleyen ve ona hak verdiğini gösteren bakışları buldu. Kendisini geriye attı ve o da bakışlarını tavana sabitledi, çok geçmeden ise gözlerini kapatmış aklına gelen ile sertçe yutkunmuştu.
"Olacaklara hazır mısın?" Sesi ruhsuz çıktı. "O hazır değil, peki sen?" Gözlerini açmamıştı, açarsa eğer gözlerinin önünden dikeni olan Kumru'nun görüntüsü silinecekti.
"Asıl siz hazır mısınız?" Ölüm kokan, sert bir ses doldurdu odayı. "Sen hazır mısın?" Sivri bir ok olan bakışlar, Sidar'ın üzerindeydi. "Bu yıkımı görmeye, hazır mısın?" Duydukları ile birlikte ruhsuz bir şekilde dudakları sağa kırıldığında dahi gözleri kapalıydı.
"Yıkım," diye fısıldadı sakince, derin bir nefes aldı. Gelmiş geçmiş ve yaşadığı, içinde bulunduğu ya da duyduğu, yaptığı hatta olmasına neden olduğu tüm yıkımlar, ışık hızıyla hafızasının küf kokan kıvrımlarında cızırtıyla titreşti.
"Yıkım," dedi, bu defa sesi karanlık, sarsılmaz çıkmıştı. Birkaç defa gözlerini araladı ve kapattı. En son açtığında yine tüm karanlık, yosunlarını esiri altına almıştı.
"Yıkım benim," öyle taviz vermez çıkmıştı ki sesi diğer iki göz saniyelik bir zaman diliminde birbirine baktı. "Yıkım ile doğdum," ve devam etti. "Yıkımı ise ben doğurdum." Bunu bilmeyen yoktu, bunu yıllar önce ailesini katlettiğinde de sayıklamıştı kendine. Yıkımı o var etmişti, yıkımı birçok kişiye öyle bir yaşatmıştı ki, duyanların kanını dondurabilirdi. Şimdi hangi yıkımın onun üzerinde etkisi olabilirdi? O zaten onu kanatıyor olsa dahi korumaya yemin ettiği dikenine bağlıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARAYEL +18 (KBM)
Teen FictionEski adı: KORUMAM BİR METEOR ☄️ Ben nerden bilebilirdim ki babam bana koruma atayacak? ☄️ "İçinde ısıtmak istiyorum." Gözlerim açıldı. Kast ettiği kemikli, uzun parmaklarıydı. "Söylesene küçük, beni ısıtacak mısın?" ❗ UYARI❗+18 sahne...