Carla Morisson - DevuelveteXXVI.
"Bilmiyordum."
Kelimeler kırık dökük bir ses çıkararak dudaklarımdan dökülmüştü.
Evin arka bahçesindeki beyaz banklardan birinde oturmuş öylece ilerideki ağacın dallarını sallandıran rüzgârı izliyorduk.
"Zaten bu amaç için seçilmişim. Zaten amaçları bana bunu yapmakmış."
Ellerim kucağımda birleştirip kırgın bir gülümseme ile burnumu çektim.
"Annem ve babam öldürüldüğünde, amcam beni yanına aldı. Bana kendi kızından daha iyi baktı."
Başımı kaldırıp gökyüzüne baktım. Derin bir nefes çekip göğsümü dağlayan bu acıdan kurtulmaya çalıştım.
"Kardeşinin ölümü onu çok sarsmıştı. Gece-gündüz, takıntılı biri gibi o dava ile ilgilendi. Gerçi hâlâ sonuçlanmamış, hâlâ şaibeli bir dava."
Başımı iki yana sallayıp gözlerimi kapattım.
"Annem ve babam öldüğünde 5 yaşındaydın. Hem her şeyi anlıyor hem de hiçbir şey hissedemiyordum. Hep içine kapanık ve soğuk bir çocuktum zaten. Daha da içime kapandım."
"Ortaokulda ailem olmadığı için zorbalığa maruz kaldığımda elimde zalim insanlara karşı bir güç olması gerektiğine karar verdim. Hayalim olan doktorluk hayal olarak kalmalıydı. Ben ise o yaşımda yarı zamanlı işlerde çalışmaya başlayarak biriktirdiğim para ile bir savunma sanatı kursuna kayıt oldum."
Jackson hiç ses çıkarmadan beni dinliyordu. Ben ise yıllardır içimde biriktirdiğim her şeyi tek tek ortalığa saçıyordum.
"İlk önce Taekwando, ardından Jijitsu, son olarak da Kung Fu öğrendim. Evet, taktiksel olarak güçlüydüm ama bedenim zayıftı. Liseye geçtiğimde hem üniversite sınavına hazırlanıyor hem de vücudumu fit bir hale getirmeye çalışıyordum. Polislik akademisini kazandığımda amcam benimle gurur duyduğunu, ailemin ölümünün esrarını birlikte çözeceğimizi söyledi."
Küçük, acı dolu bir kahkaha attım.
"O akademiye girebilmek için o kadar çok çalıştım ki, en zoru da bedenimi ve zihnimi güçlendirmekti. Fakat içeri girdiğinde her şey daha da zordu. Amcam okul harcımı ödese de ben kendi evime çıkıp kendi hayatımı kendim geçindirmeye karar vermiştim. İtiraz etmedi."
Başımı iki yana sallayıp gözlerimden akan yaşları elimin tersiyle sildim. "Neyse, akademi bittiğinde amcam sayesinde mezun olur olmaz iş buldum. Güzel bir eve taşındım, maaşım dolgundu. Acı bir süreliğine kendini inzivaya çekmişti çünkü sanki çoğu şey yolunda gidiyordu."
"Amcamın ekibine katıldıktan iki yıl sonra bir izin günümde beni acilen emniyete çağırdı. Oraya vardığımda içinde seninle ve çevrendekilerle ilgili bir dosyayı önüme attı. Amacımın senin klanını çökertmek olduğunu söyledi. Nedenini sorgulamak o an aklıma gelmedi. Çünkü o benim amcamdı, nasıl sorgulardım."
Ellerimi saçlarımdan geçirip derin bir nefes aldım. Buradan sonrasını anlatmak çok zor olacaktı.
"Sana yakın olmak için Jinyoung'u kullanacaktık fakat o kadar kalabalığın içinde sen beni fark ettin. Zaten gözlerimizin ilk buluşmasında göğsümü kaplayan korkunç bir his belirmişti. Sonra garip bir şekilde benimle ilgilenmeye başladın." Güldüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anita | Jackson Wang
FanfictionBedenimde dolaşan parmaklarının izleri tenime birer birer dağlanıyordu. Başımı geriye atıp boynuma değen dudaklarının verdiği hisse odaklandım. 'Sadece rol yapıyorsunuz, Ae Sin. Kaptırma kendini.' Bulutlanan zihnime doğan bu düşünce ile bulunduğum a...