Bölüm 1

4.6K 119 53
                                    

Hikayeme verdiğiniz ilgiden dolayı çok teşekkür etmek istiyorum öncelikle. Veto verdiğiniz için çok teşekkür ederim ama birazcık daha yorum olsa çok güzel olur sankii :)) 

Birkaç bölüm stokta var ama hemen bitmemesi için bölümleri beş gün arayla atacağım. Satır arası yorumlarınız beni çok mutlu ederr şimdiden teşekkürler ve iyi okumalar!! 💖

 Satır arası yorumlarınız beni çok mutlu ederr şimdiden teşekkürler ve iyi okumalar!! 💖

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Nisan, 2021

Telefonum çalıyordu. Melodiyi duyabiliyordum aslında ama arayanın kim olduğunu tahmin ettiğim için telefonumu hiç elime alasım gelmiyordu.

Setteydim ve saçım yapılıyordu. Biraz gözlerimi dinlendirmek için kapatmıştım. Birkaç haftadır geceleri pek uyuyamıyordum. Bazen ezber yapıyordum, bazen de uyku tutmuyordu. Yatakta dönüp durmaktan sıkıldığım için çoğu zaman yatağa gitmiyordum bile. Salonda koltukların birinde uyuyakaldığım çok oluyordu. 

"Nisa, telefonunu açmayacak mısın?"

Duyduğum sesle gözlerimi açtım ve telefonumu almak için biraz doğruldum. Düşündüğümün aksine Makbule arıyordu. Arkadaşımın ismini telefonumda görmemle gülümsedim. Onu özlemiştim, araması ne kadar iyi olmuştu. O aramasa, ben onu eve gidince aramayı düşünüyordum hatta.

"Efendim Makbuş'um?" diyerek açtım telefonu.

"Sonunda açtın Nisa ya. Bir an telefonunu evde bıraktın falan sandım." Sinirlenmesine kıkırdadım ama ses çıkarmamaya özen gösteriyordum. Güldüğümü anlarsa daha çok sinir olurdu çünkü.

"Yok canım evde bırakmadım. Ben setteyim de şimdi, ondan çok vaktim yok. Sen önemli bir şey mi söyleyecektin?" diye sordum merakla.

"Biliyorum sette olduğunu, ben de geldim o yüzden." Söylediklerine kaşlarımı çattım. Bir şeyler anlamıştım ama emin olamıyordum.

"Nasıl yani, buraya mı geldin?"

"Evet, hadi gel yanıma. Ya da nerede olduğunu söyle, ben geleyim. Kaç haftadır yapmamız gereken bir konuşma var, artık onu yapmamız gerekiyor bence. Çok bile erteledin, benden kaçışın yok."

"Ama-" diyerek itiraz edecektim ki sözümü kesti.

"Ama falan duymak istemiyorum Nisa. Ben girişte karavanların oradayım, sen bunların birinin içindesindir diye buraya geldim. Sen de neredeysen çık, gel yanıma çabuk. Sen bir şey demeden kapatıyorum, beni çok bekletme."

Telefon bir anda suratıma kapandığında şaşkınca telefonumu kulağımdan çekip ekrana baktım. Makbule'yi bugün hiç beklemiyordum, oldukça şaşırmıştım. Saate baktığımda daha çekime bir saat olduğunu gördüm. Herhalde yetişirdim, yetişemezsem de geçmiş olsundu.

"Benim biraz arkadaşımın yanına gitmem gerekiyor. Siz o ara başkasının saçını yapsanız olur mu?" diye sordum başımdaki kızlara.

"Olur canım keyfine bak, daha sahnenin başlamasına çok var zaten."

uzak yol. | ognisHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin