Gurur Rüzgarı | bxb

24-Yaklaşan Vizeler

1 gün sonra

🌪

"Bu dersten bütünlemeye girmeden geçebilirsem dile benden ne dilersen." dedi Gurur önündeki kağıda son bir kez bakıp kitabı kapatırken. Yücel'in evinde birlikte ders çalışıyorlardı ve artık beyninin uyuştuğunu hissediyordu.

"Seninkiler nasıl gidiyor?" Kafasıyla Yücel'in önünde duran Eşya Hukuku kitabını işaret etmişti. "Fena değil, eşya zaten kolay."

"İlk sınav mı?" diye sorduğunda başını sallamıştı Yücel.

"Çok sıkıldım." Bulunduğu sandalyeden kalkıp kendini Yücel'in kucağına atarken kollarını da boynuna dolamıştı. Ağzından hmm benzeri bir ses çıkarken sarışın çocuğun gözünün önüne gelen saçı kulağının arkasına sıkıştırdı. "Ne yapmak istersin?" Şu an kucağında oturan çocuğun niyetini tamamen bildiği için bu daha çok bir sözde soruydu. Derinleşmiş sesiyle, çocuğun kulağına neredeyse fısıltılı bir tonla söylediğinden bunun Gurur da farkındaydı.

Hafifçe Yücel'e sürtünmeye başladığında hareketleri olabildiğince yavaştı. Bu Yücel'i zorlamaya yeter de artarken, kulağını emmeye başlayan Gurur'la derin bir nefes vermişti. "Ne yapacağım ben seninle böyle?"

Gurur, gülmemek için kendini zor tutarken karşısındaki adamı etkilediğinin bilincindeydi. Bu yüzden dudaklarını büzerken "Bilmem, ne yapmak istersin?" dedi çıkarabildiği en sevimli sesle. Yücel, "Çalışman gereken her şey bitti mi?" diye sordu dirayet gösterip son bir çabayla.

Onun da istediğini bildiği için sırıtarak başını olumlu anlamda salladı sarışın çocuk. Hemen ardından Yücel pes edip beyaz boynuna gömülürken, o da elini esmerin eşofmanından içeri göndermişti. İlk olarak boxerın üzerinden okşamaya başladığı aletin elinin altında büyüdüğünü hissederken, Yücel'in ıslak dudakları boynunu talan ediyordu.

Yücel, Gurur'un üzerindeki gri renk sweatshirtü çıkarıp bu sefer çocuğun belirginleşmiş tepeciklerine yöneldiğinde Gurur'un ağzından derince bir inleme kaçmıştı. Vücudunun en hassas kısımlarından birinde Yücel'in dilini gezdirmesi onu mahvediyordu. Dudaklarını birbirine bastırırken kafasını istemsizce geri atmıştı.

Elini boxerın altına atıp Yücel'in aletini çekmeye başladı ama bu sadece yarım dakika kadar sürmüştü. Oturduğu yerden kalkıp boxerdan çıkarttığı aleti ağzına aldı.

Bununla beraber, tıpkı az önce Gurur'un yaptığı gibi Yücel de kafasını arkaya atmıştı. Gurur, sızdırmaya başlayan aleti boydan boya yaladıktan sonra önce ufak bir kısmını, daha sonra ise büyük bir bölümünü ağzına aldığında Yücel'den bir inleme kazanmıştı.

Esmer çocuğun gelmeye yakın olduğunu anladığında geri çekilmek yerine hızlanmaya başladı. Yücel, onun bunu anlamadığını sanıp aletini ağzından çıkartmak istediyse de Gurur buna izin vermemişti.

Gurur, Levent'e çektiği ilk saksoyu düşündüğünde -ki bu genel olarak da onun ilkiydi- telaşla ve deneyimsizlikten Levent'in aletini ağzından çıkartmak istediği gelmişti aklına. Levent ise bunun onun ilk seferi olduğunu bilmesine rağmen kafasını iyice bastırarak ağzına boşalmıştı. Bu anı aklına geldiğinde huzurca gözlerini kırpıştırdı. Gözleri dolmuştu.

O sırada gözleri kapalı olduğundan -tıpkı son bir iki dakikada da olduğu gibi- Yücel bunun farkına varmamıştı ama Gurur zaten onun fark etmesini istemiyordu. Pişman olduğunu, ya da boğazı acıdığı için gözlerinin dolduğunu düşünebilirdi ve bu en son isteyeceği şeydi. Bu yüzden boştaki elinin koluyla gözlerini kurulayarak suratına bir gülümseme yerleştirdi.

Ama Yücel, gözlerini aralar aralamaz kaşlarını çatarak Gurur'u ayağa kaldırmıştı. "Gözlerin kızarmış-" Gurur, cümlesini tamamlamasına izin vermeden "Aklıma kötü bir anı geldi, yemin ederim senlik bir şey değil." dedi doğruyu söylemeyi tercih ederek. Yücel'in Levent'i bilmemesi, onu kandırıyormuş gibi hissetmesine engel olamıyordu. Evet ayrılmışlardı ve bunun tüm problemlerine çözüm olacağını düşünmüştü. Şimdi görüyordu ki hala canı sıkılıyordu, bu yüzden artık Yücel'e en ufak bir konuda dahi olsa yalan söylemeyecekti.

Yücel, çocuğun yemin etmesine gülerek tekrar kucağına oturtturmuştu. Eşofmanın üzerinden görünen ufak kabarıklığın onu rahatsız ettiğinden emindi. "Seninle ilgilenelim." dedi elini eşofmanın altına sokarken. Gurur, inleyerek sandalyenin kulp kısmını sıktı. Yücel ona hiç mi hiç iyi gelmiyordu. Tüm dengesi yerle bir olmuştu.

🌬

hikayelerinde maks 1 smut falan yazan bennnn 24.bölüme geldim yazdığım şeylere bakkk sklskldjkdjhdhfjg bu hikaye biraz böyle oldu arkdşlr, ben de anlamadm.....