🌪
Gurur, Yücel'in kendisini henüz affetmediğinin farkındaydı. Eski ilişkisiyle ilgili anlattıklarından sonra yalnızca kendini tutamadığı için onu öpmüştü. Biraz da Gurur'un kalan son gurur kırıntılarını incitmemek için...
Bunu gecenin sonunda eve Selen'le dönüyor olması dahi tasdikliyordu. Ama Gurur'un vazgeçmeye tabii ki niyeti yoktu. Yücel'in biraz olsun yumuşuyor olduğunu görmek onun için yeterliydi. Esmer çocuğu tekrar tamamen kendisinin yapacaktı.
O gün günlerden cumaydı. Aslında dün geceki partiden ötürü okula gitmemek ve hafta sonu tatilini 3 gün yapmak kulağa harika geliyordu. Ama bu aynı zamanda Yücel'i 3 gün üst üste görememek anlamına geliyordu. Ve sarışın çocuk kesinlikle bunu istemiyordu.
Gece Yücel eve sağ salim varıp varmadığını sorduğu bir mesaj atmış, ardından da iyi geceler dileyerek konuşmayı sonlandırmıştı. O konuşmayı uzatmadığı için Gurur da tekrar mesaj atmamıştı. Ona, onu baştan çıkarmaya çalışarak yaklaşmak istemiyordu. Bunu denemişti ve sonuç olarak Yücel ona acıdığı için öptükten sonra gece boyunca pek konuşmamışlardı.
Kalbini tam anlamıyla kazanabilmek için işi zamana bırakacak ve sevgisinin gerçek olduğunu gösterecekti.
Cuma günleri Yücellerin dersi daha erken başladığından okula erken gitmişti o gün. Kantine bakındı ama Yücel ortalıkta görünmüyordu. Acaba sınıfta mıydı? Bir de starbucksa bakmayı deneyebilirdi ama Yücel oraya ancak ayda yılda bir uğrardı. Tabii yanında Gizem yoksa...
Göreceği şeyden korkarak kantinden çıkıp fakültenin dışına çıkmıştı ki, binaya girmekte olan Yücel'le neredeyse burun buruna geldiler. "Günaydın." dedi Gurur yüzüne sevimli olduğunu düşündüğü bir ifade yerleştirirken. "Günaydın."
Binadan içeri giren Yücel'i takip edip onunla birlikte yürümeye başladığında "Sen dışarı çıkmıyor muydun?" diye sordu esmer çocuk. Sapık gibi onu aramaya çıktığını söyleyemeyeceği için "Arkadaşım Selen'e bakacaktım ama vazgeçtim. Hem 20 dakikaya ders başlayacak, git gel yapana kadar 10 dakika geçer."
Yücel, anladığını belirtircesine salladı başını. Gurur çocuğu haddinden fazla sıkmak istemiyordu. Eğer kantinde karşılaşmış olsalar oturup konuşabilirlerdi ama şansını zorlamayacaktı. "Ben sınıfa gideyim." dedi eliyle merdivenlerin dibine geldiklerinde.
"Senin dersine daha yok mu?"
"Var da, şimdi Levent falan da kantindeydi. Boşuna gelmeyeyim."
"İyi sen bilirsin." Yücel merdivenlerden inecekti ki "Sen kantine mi geçiyorsun?" diye sordu Gurur dudağını dişleyip.
Esmer çocuk sırıtarak "Gurur geliyorsan gel. Bir daha sormayacağım." dedi.
"Israr etmeni beklemiyordum zaten. Sadece belki rahatsız olursun diye düşündüm. Sonuçta barışmadık." Bunu söylediği sırada bakışları ne tepki vereceğini ölçmek için Yücel'in suratına çıkmıştı ama o suratındaki düz ifadeyi hiç bozmamıştı. Merdivenlerden indiği sırada Yücel'e baktığı için boşluğa basmıştı. Neredeyse yere kapaklanacakken Yücel onu bileğinden tuttu.
"Yavaş. Dikkat etsene biraz."
"Basamağı görmemişim."
Yücel, sarışının söylediği şeyle kafasını iki yana sallarken kantinin kapısını açtı. Herkes onun peşinden gelen Gurur'a dikmişti bakışlarını. Biri önde biri arkada yürüyordu ama içeriye birlikte girmişlerdi. Konuşuyorlar mıydı?
Gurur, çevresinde hissettiği bakışlara karşılık gözlerini devirmemek için kendisini zor tuttu. "Bir sütlü kahve alabilir miyim?" dedi kantinciye parasını uzatırken. Yücel de çay istemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gurur Rüzgarı | bxb
RomanceGurur; üniversite birinci sınıfın ilk dönemini güzel bir ortalamaya ve iyi bir erkek arkadaşa sahip biçimde sonlandırırken, hayatın onun için tasarladığı geleceğin çok daha farklı bir hâle evrileceğinden habersizdi. Bir ay içerisinde, en tahmin edem...