I HATE YOU DELTA/OMEGAVERSE-TAEKOOK

11. Ağlayan Köpeciğe Mama Yok

Jungkook garipseyen Deltaya tek kaşını kaldırıp bakmıştı. "Kıskandın mı köpecik?" Yanındaki Seokjin abisi yüzünden nefesini tutmuştu. Bir Deltaya köpecik demişti. Çevredeki insanlar şokla Jungkook'a bakıyorlardı.

"Bana köpecik deme demedim mi? Canını yakmamı mı istiyorsun?" Soğuk kanlılıkla konuşmuştu. Jungkook yerde dudak büzüp Deltaya tatlı tatlı bakıyordu. "Dün de aynısını dedin köpecik ama bir şey yapmadın. Yalan mı söylüyorsun köpecik?" Jungkook sınırlarını zorluyordu.

Delta yere çöküp bir dizini yere koymuştu. Elini uzatıp Jungkook'un çenesini sıkıyordu. Dudakları büzülen Jungkook konuşmaya çalışıyordu. Delta kafasını sallayıp Jungkook'un konuşmasına izin vermemişti. "Daha fazla konuşma! Sinirimi bozuyorsun. Lanet kurdum seni öldürmeme izin vermiyor diye bana bu şekilde davranamazsın." Jungkook tek kelimesini bile dinlememişti  çünkü aklı dudaklarına üflenen sıcak hava yüzünden başka yerlerdeydi.

Taehyung Jungkook'un çenesini bırakıp ayağa kalkmıştı. Jungkook'ta dudaklarını daha çok büzüp kollarını birleştirmişti. "Anladım köpecik." İnadına Deltayı sinir ediyordu. Seokjin şok üstüne şok yaşıyordu.

Delta sinirle hırlamaya başlamıştı. Jungkook'a zarar vermek istiyordu ama yapamıyordu. Saçlarını sertçe çekiştirip Jungkook'a dikmişti gözlerini. "Saçlarını çekme köpecik kel kalacaksın." Delta artık daha fazla dayanamayıp iki adım ötesindeki ağaca yumruk atmaya başlamıştı. Attığı her yumrukta kanayan ellerini görmezden gelip daha hızlı yumruk atmaya başlamıştı.

Jungkook yerden kalkıp parmağını Deltaya sallıyordu. "Ağaçlara zarar mı veriyorsun köpecik. Onlar oksijen yayıyor. Onlar olmasaydı nasıl nefes alacaksın. Kötü köpecik." Delta kararan gözlerine aldırmadan daha da hızlı yumruk atıyordu. Sonunda çatlayan ağaç gövdesi hafif yana yatmıştı. Delta son yumruğu da atınca ağaç tamamen kırılmıştı ve Jungkook'un üzerine devrilmek üzereydi.

Jungkook çığlık atıp gözlerini kapatıp yere çökmüştü. Bir kaç dakika o halde durduktan sonra parmaklarını aralayıp hafifçe yukarı bakmıştı. Ağacı tutan Taehyung'u görmesiyle gözlerini şaşkınlıkla açmıştı. Ayağa kalkıp Taehyung'un yanına yürütmüştü. Taehyung ağacı hala tutuyordu. Jungkook elini yumruk yapıp Taehyung'un kafasına hafifçe vurmuştu.

"Şapşal köpecik! Madem kurtaracaksın neden tehlikeye atıyorsun." Gri gözlerde gördüğü kurt yüzünden heyecanla tepinmeye başlamıştı. "Ya Delta dönüşsene! Kurdunu sevmek istiyorum! Bak nasılda tatlı! Senin gibi odun mu! Ya hadi! Bir kerecik seveyim?" Parmağını bir şeklinde sallıyordu.

Taehyung elindeki ağacı Jungkook'un başının üzerinden geçirip yerde sabit duran kökünün yanına atmıştı. "Yeter artık git başımdan! Bela mısın? Niye sen Vita olmak zorundasın ki?" Ağlar tonda çıkardığı sesi yüzünden Jungkook biraz pişman durmuştu ama ondan nefret ettiği için onu kendinden uzaklaştırmaya çalışıyordu.

"Ağlayacak mısın köpecik? Ne demiş atalarımız. Ağlayan köpeciğe mama yok." Taehyung sakinleşmek için derin bir nefes alıp Jungkook'a bakmaktan vaz geçmişti. "Onun doğrusu ağlayana meme yok değil miydi?" Jungkook elini kaldırıp Deltanın kafasına vurmuştu. "Sapık pedofili! Biliyordum işte sapıksın sen! Seni pis sübyancı! Sanane memeden." Hızla göğüslerini elleriyle kapatmıştı.

Taehyung burun kemerini sıkıp gözlerini kapatmıştı. "BEN SAPIK DEĞİLİM! DEĞİLİM YA! NİYE ANLAMIYORSUN!" Jungkook'a bağırıp omzundan ittirdikten sonra hızla okuldan çıkmıştı.

Seokjin artık şoka girmekten vazgeçip şoktan çıkmıştı. Jungkook'un yanına gidip beline sarılmıştı. "Azrail'le dans ediyorsun Vitam." Jungkook sırıtıp göğsünü gererek konuşmuştu. "Nasıl iş çıkardım. Bence mükemmel bir performans çıkardım. Nasılda sinir oldu. Oh olsun daha yapacaklarım bitmedi." Sırıtıp kardeşini kendinden uzaklaştırmıştı.

"Benim güçlü Alfam nasıl? Chime bir şey oldu mu?" Jungkook aklına gelen şeylerle hemen kardeşini sarsmıştı. "İkisi de iyi! Senin sayende Gguk! Cidden onları hayata nasıl döndürdün?" Jungkook omuz silkip çıkışa yürüyordu. "Bilmem. Kurdum ne dediyse onu yaptım." Seokjin'de onu takip ediyordu.

Kapıda bekleyen şoförleri sayesinde Jungkook kardeşinin okula yeni geldiğini anlamıştı. Arabaya binip koltukta kenara kaymıştı. Seokjin de binince arabayı eve doğru süren şoförün açtığı radyo sesinden başka ses çıkmıyordu.

Eve geldikleri zaman Jungkook koşarak abisinin odasına girmişti. Koşup onu öptükten sonra dün olan herşeyi anlatmıştı. Sürtünme kısmını atlamıştı. Yoongi herşeyi dinledikten sonra onu onaylayıp bir süre düşünmüştü.

"Artık onunla kalmalısın."