"Pardın ben anlamadım. Kim kim? Ne demek istiyorsunuz?" Jungkook kibar çıkmasına özen gösterdiği sesiyle konuşmuştu. "Jungkook çok yapmacık oldu sanki?" Taehyung iğrenmiş yüz ifadesini saklamadı. "Tamam o zaman köpecik. Anlatın yoksa sikerim ikinizi de götü boklu veletler sizi!" Taehyung elini anlına vurup konuşmayı devraldı.
"Anlatın çabuk iki saniyeniz var." Sesindeki tehdit Jungkook'un içini ürpertti. "Off ben başlıyorum. Zaten fazla bir şey yok abi. Aslına bakarsan epey varmış ya. Şeyy... evden kaçtığım günü hatırlıyor musun?" Taehyung kardeşini başıyla onayladı. "O gün kurt formuna girmek için ormana kaçmıştım ama denemek istediğim için. Kurdum ilk defa benimle konuşmuştu. Bende ne olduğunu anlamadım ama onun dediğini yapıp ormana gittim." Taehyung kaşlarını çatmıştı.
"Ormana girdiğim zaman ne olduğunu bilmiyorum ama kurdumun beni yönlendirmesine izin verdim. Sonrası gözümü bir ağacın altında açmam ve omzumdaki sızlayan çiçekler olmuştu. Yani bende tam olarak ne oldu bilmiyorum." Kirpiklerini kırpıştırıp alttan alttan abisine baktı. "Ben devralıyorum." Seokjin'in konuşmasıyla Taehyung dişlerini sıkarak ona baktı.
"Hemen kızma bekle bir. Bütün suç senin. Bende ruh eşimin yanında olmak isterdim ama o zamanlar abimin Vita olduğunu öğrenme diye yaptım her şeyi. O senden çok nefret ediyordu. Onun nefret ettiği birisini dibine kadar getirmek istememiştim." Jungkook dolu gözleriyle kardeşine sarıldı. Yanağına küçük bir öpücük bırakıp geri çekildi. Taehyung kıskandı ama bunu belli etmemeye çalışıyordu.
"Kurdum uzun zamandır benimle konuşuyordu. Ormana gitmem için beni zorladı. İnsan formundayken sizin evin arkasındaki ormana girdim. Hala dönüşemiyordum. Bu yüzden yürüdüm. Karşıda ki çalılardan bir kaç ses duydum ve oraya gittim. Yerde nefes almakta zorluk çeken kardeşini gördüm. Kurt formuna girmeye çalışmış ama başaramamıştı. Ona uzanacakken birden ayağa kalktı ve omuzlarımız çarpıştı. Sonrası bende o da bayıldık. İlk uyanan ben oldum. Onu sizin evin yakınlarına kadar taşıdım sonra da ordan hızla ayrıldım." Taehyung olanları kavramaya çalışıyordu.
"Mühür için çok küçüksünüz." Jimin hemen bağırdı. "BENDEN ÖNCE MÜHÜRLENİRSENİZ PİPİNİZDEN TAVANA ASARIM SİZİ!" Yoongi gülüp küçük bedeni kendine çekti. Kulağına yaklaşıp fısıldadı. "Mühür istiyorsun ama benimle odada tek kalmaya utanıyorsun. İstersen hemen şu saat seni mühürlerim. Aptal Omega." Hakaret etmeyi unutmamıştı. Bu onların anlaşma sitiliydi.
"Evet mühür için çok küçüğüz. Bu yüzden birbirimizi tanımak şuanlık en doğru karar gibi geliyor." Uzaktan gelen Hoseok kırmızı saçlarıyla dikkat çekiyordu. "Off siz ne yapıyorsunuz. Müdür beni gönderdi. Dedi ki bu salaklar niye bağırıyor. Derslerine gitsinler. Bütün öğrenciler ve hocalar ders yerine sizi izliyor. Sizde derse gidin. Hadi bekleme yapmayın." Taehyung kaşlarını kaldırıp kırmızı kafaya baktı.
"Ahahahhh. İlahi ben. Ne kadar da komiğim. Ben kimim de gelip size emir veriyorum dimi." Rahatsızca kıpırdandı. "Ooo Hoşik bey? Siz bizim yanımıza uğrar mıydınız?" Jin alayla konuşmuştu. "Hadi sınıflara." Taehyung'un diyeceğini Jungkook demişti. "Hallettin mi?" Jungkook anlamsızca Taehyung'un gözlerine baktı. "Neyi hallettin Hobiş." Hoseok başını evet anlamında salladı. Jungkook söylemeyeceğini anlayınca abisine baktı.
"Senin burada ne işin var? Okulu bitirdin sen? Niye geldin?" Yoongi umursamazca omuzlarını silkti. "Şu aptal Omegayı görmeye geldim." Jimin Yoongi'nin kolunu tuttuğu gibi ısırdı. "Ya yeter kan içinde kaldı kolum." Jimin dil çıkarıp onun taklidini yaptı. "Aptal Alfa!" Sinirle okulun içine girmeye çalıştı ama Yoongi onu tutup okulun dışına doğru sürükledi.
Taehyung arkasında kalarak iki küçük bedene bir şeyler söylüyordu Jungkook bunu pek umursamıyordu. Sonuçta onların hayatıydı. Eğer kardeşi küçük Omegayı kıracak bir şey yaparsa ilk o kardeşinin kafasını kırardı. Sınıftan içeri girip çantasını en arka sırada olan yerine bıraktı. Camdan dışarı baktı ama Taehyung'u göremedi.
Yanına gelen bedenle kafasını ona çevirdi. "Taehyung ders başlayacak sınıfına git." Jungkook'un dediğini umursamayıp kendi çantasını onun yanındaki sıraya bıraktı. İyice yerleştikten sonra kafasını küçük bedenin omuzlarına yasladı. "Taehyung sınıfına git." Taehyung esneyip anlamsızca mırıldandı.
"Sınıfımdayım zaten."
Bu gün çok kırıldım. Herkes anasının karnından voleybolcu olarak çıkmıyor. Ne var yani oynayamıyorsam. Dünyanın sonu değil ya. Bağırmalarına hiç gerek yoktu. Moralim bozuldu onlar yüzünden. Lütfen sizde böyle insanlardan olmayın. Herkes her şeyi yapabilecek değil ya. Elbette sizin de yapamadığınız bir şey vardır. Sizde aynısı diyebilirler.
Aaaaa bir de bu gün yolda güvercin gördüm yaralıydı😭 gittim baktım asfaltta yolun ortasında onu ordan almak için uzandım. Sağlam kanadini çarptı korktugu için ama ben daha çok korktum. Elime sağlam kanada attım onu yoldan aldım. Bu arada ben epey malımdır. Az xaha arabanın altında kalıyodum. Güvercin uğruna ölecektim.
Cook boş yaptım. Kendinize iyi bakın sonra görüşürüz.
Bye
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I HATE YOU DELTA/OMEGAVERSE-TAEKOOK
FanficVita Jeon Jungkook delta Kim Taehyung'tan nefret ediyordu. Vita olan Jungkook bir çok alfaya taş çıkarır cinstendi ve bir çok omegadan güzeldi. Bir deltaya kafa atacak kadar aptal cesaretine sahipti. Deltadan nefret ettiği için kendini ondan soğutma...