I HATE YOU DELTA/OMEGAVERSE-TAEKOOK

20. Hadi Eve Gidelim Üşürsün

Slm

Ağlamak istiyorum. Çok yorgunum aslında bölüm atmayı düşünmüyordum ama atayım dedim. Aklımda bir şey yok. Güzel olacağını pek düşünmüyorum. İyi okumalar<3

Bye

Taehyung hızlı ince beli kavrayıp kendine çekti. Suya düşmeden önce onu kollarıyla iyice sardı. Sırtına değen kayayla dişlerini sıktı. Çizilen yere su değince yanmaya başlamıştı. Jungkook şokla olduğu yerde donmuştu. Düşmeyi beklemiyordu. Taehyung tek eliyle ince beli tutup kucağına sabiteledikten sonra bacaklarını kendi beline dolayıp kalçalarından kavradığı küçük bedenle su yüzüne çıkmaya çalışıyordu. Sonunda çıkmayı başarıp korkuyla titreyen bedene baktı.

"Sorun ne? İyi misin?" Endişeyle sormuştu Delta. Jungkook ağzına giren tuzlu deniz suyunun kalanlarını püskürttükten sonra kollarını daha çok Deltaya sardı. "Taehyung... balıklar bizi yemek üzereydi. Hayatımızı kurtardın. Ne istersen yaparım." Ciddi bir şekilde konuşmuştu küçük. "Sen ciddi misin?" Taehyung hafif sorgular bakışlar atıyordu ama gülmemek için kendini zor tutuyordu.

"Taehyung! Denizlerin ne kadar büyük olduğunu biliyor musun? İçinde ne kadar büyük balıklar olduğunu? Ya biri bizi ısırsaydı!" Taehyung gülmemek için kendini sıkıyordu. "Bunu sana düşündürten ne?" Jungkook gözlerini kapatıp kendini Deltanın boyuna gömdü. Mühür yerine dudaklarını değdiriyordu. "Taehyung bir adam sudayken işemiş ve balık onun penisinden içeri girip orada yaşamış ve yumurtalarını bırakmış! Ve bir tane de kız hamile diye şüphelenip hastaneye gittiği zaman karnında ahtapot olduğunu söylediler! Denizdeyken girmiş Taehyung! Ya bizi de öyle yaparlarsa! Taehyung ben ahtapot doğramak istemiyorum!" Jungkook korkuyla ağlamaya başlamıştı.

Delta daha fazla dayanamayıp gülmeye başladı. Omuzları sarsılan büyük beden kollarında ağlayan küçük bedene zıt bir görüntü oluşturuyordu. "Taehyung! Sana küserim tamam mı!" Kısılan gözleriyle dudaklarını büzen küçüğüne baktı. "Tamam tamam. Hadi eve gidelim üşürsün." Kucağındaki bedeni ön koltuğa bırakmak istiyordu ama Jungkook inatla kollarını daha çok ona sarıyordu.

"Tamam kucağımda kalabilirsin ama bir zıplama vakası daha istemiyorum tamam mı?" Burnunu çeken küçük beden hızla başını salladı. "Söz uslu duracağım." Arabaya oturan Taehyung kucağındaki bedeni sabitleyip ellerinden birini direksiyona koyup arabayı sürmeye başladı. Eve gidene kadar sessiz kalmışlardı. Arabadan inen ikili kapıya doğru giderken Taehyung acıyla suratını buruşturdu.

"Oha ama Taehyung! Ben o kadar ağır mıyım?" Delta yavaşça küçüğünün iki gözüne de kuş tüyü kadar hafif öpücükler kondurdu. "Jungkook bazen sana yemek vermiyorlar mı diye düşünüyorum. Cidden çok zayıfsın. Canımın acıması ağırlığından değil. Suya düşerken belimi kayaya vurdum. Biraz kesildi gibi. Yanıyor." Jungkook hemen kendisini sıcak kucaktan aşağı sarkıttı. "Taehyung! Yaralısın ve beni kucağına mı aldın!" Soru sorar tondan çok azarlıyordu.

"Merak etme acı öldürmez güçlendirir. Hem kızgınlığım daha acılı geçiyor. Sadece ufak bir çizik." Jungkook kafasını hayır anlamında sallayıp büyük elleri küçük ellerinin arasına alıp kapıdan içeri çekiyordu. "Taehyung! Yara bu! Enfeksiyon kaparsa çok kötü olur. Ateşin çıkar. Hem sen ne biçim Deltasın! Senin güçlü olman için bedenine bakman gerekiyor!" Küçük bir çocuğu azarlar gibi azarlıyordu. "Tamam anne!" Taehyung tek elini kaldırıp boş ver der gibi sallıyordu. Jungkook arsızca sırıtıp havadaki eli kapıp ellerinin arasına aldı.

"Ooo Taehyung bey fanteziler fanteziler. Benim de babacık fanztezim var biliyor musun?" Taehyung kararan gözlerle arsızca sırıtan bedene baktı. "Bu sevişme teklifi miydi? Öyleyse buradan hemen yatağa geçebiliriz. Hatta yatağı boş ver koltuğa otur." Taehyung küçüğünü koltuğa oturttu. Odadan hızlı adımlarla çıkıyordu. "Nereye Taehyung?" Taehyung arsızca gülüp bütün salonu kahkahalarına boğmuştu.

"Marketten aldığım küçük paketi almaya gidiyorum." Jungkook korkuyla yutkunup son bir umut yanlış anlamış olmayı dileyip tekrar sordu. "Küçük paket mi? Ne var içinde?" Taehyung tekrar gülüp bağırdı. "Prezervatif!"