Vita Jeon Jungkook delta Kim Taehyung'tan nefret ediyordu.
Vita olan Jungkook bir çok alfaya taş çıkarır cinstendi ve bir çok omegadan güzeldi. Bir deltaya kafa atacak kadar aptal cesaretine sahipti. Deltadan nefret ettiği için kendini ondan soğutma...
Bölümler bende karışık olarak görünüyor sizde de karışıkmı? Ben anlamadımşimdi. Sıraşu sekil mesela 1. 4. 2. 5. 6. 7. 3. 8. Sizde de böyle mi görünüyor?
Elimi zedeledim avuçiçiminasıl oldu anlamadım ama yaptık bi hata morumsu bisey oldu.
Bu gün kursa gittim ve eve geç geldim. Ne yazacağımıbilmiyorum bu yüzden belki bu günyaşadığım bir olayıyazabilirim. Çokutandım ya.
Bye
Taehyung ellerini küçüğünün saçlarına çıkardı ve yavaşça okşamaya başladı. Jungkook rahatlamış bir şekilde mırıldandı. Yavaşça gözleri kapanmıştı. Taehyung ise sabaha kadar hipnoz olmuş gibi küçüğünün saçlarını okşamıştı.
Jungkook uyandığında yatak boştu. Mutfaktan gelen kokular karını acıktırmıştı. Yataktan yavaşça kalkıp mutfağa doğru yürüdü. Merdivenlerden inince önlüklü bir Taehyung görmeyi pek beklemiyordu. "Sen yemek mi yapıyorsun köpecik?" Taehyung karşısındaki çocuğu görmezden gelip masaya son dokunuşlarınıda yapıp sandalyeye oturmuştu.
Jungkook da onun karşına geçmişti. Taehyung'la konuşmak istiyordu çünkü canı sıkılıyordu ama Taehyung oralı bile değildi. Kahvaltısını bitirdikten sonra Taehyung'un verdiği kıyafetleri giyip arabaya oturmuştu. Taehyung onunla hala konuşmuyordu. Okula geldikleri zaman arabadan inip karşısında duran Jin ve Jimin'in yanına gitmişti.
"Naber benim güzel Vitam?" Jin Jungkook'a sarılıp yanağından öpmüştü. Jimin de hemen Jin'i kenara itip Jungkook'a sarılmıştı. "Benim canım Jungoo'm! Artık Deltanın evinde mi kalacaksın!? Yoongi öyle diyince çok korktum. Sana zarar vermez değil mi?" Jin Jimin'i susturup kendi konuşmuştu. "Ne alaka Jim! Benim Vitam onu öldürür öldürür diriltir. Bence o korkmalı." Jungkook ikisine de gülüp cevap vermemişti.
"Ya konuşsana Jungoo!" Jungkook'un yanaklarından tutup iyice sıkmıştı. "İyiyim Chime! Hem o bana ne yapabilir ki ben onu söker söker takarım!" Ensesinde hissettiği nefesle ürken Jungkook hemen arkasını dönmüştü. "Aaa sende mi buradaydın Delta!?" Panikle konuşmuştu.
"Kimi söker söker takarsın? Ben mi yanlış duydum yoksa?" Jungkook gözlerini kırpıştırıp kafasını hayır anlamında sallamıştı. "Ben sana öyle der miyim hiç! Sen yanlış duymuşsun! Ben küçücük Vita halimle... Sana... koskoca Deltaya kafa mı tutacağım! Yok canım daha neler!" Anında çıkışlar yapıp sonra tekrar yavaşlayan ses tonu paniklediğini belli ediyordu.
Taehyung gülüp Jungkook'a bir adım daha yaklaşmıştı. "Burada bu cümlelere kimse inanmaz. Herkes senin nasıl biri olduğunu biliyor. Bu yüzden yalan söylemeye çalışma. Hemen anlaşılıyor. Yalan söylemeyi beceremiyorsun." Kulağına fısıldanan cümlelerle tekrar yalan söylemek istedi. Delta hayatına girdiğinden beri yalan söylüyordu. Ki bu iki gün olmuştu.
"Ha...hayır be! Aaaa seni Delta bozması! Ben... Ben mi yalan söyledim!? Yok daha neler! Ben asla yalan söylemem!" Kulaklarına kadar kızardığını hissediyordu. "Seni hiç ciddiye alamıyorum. Kıpkırmızı kesildin. Yalan söylemiyorsun tamam tamam ya hiç yalan söylemezsin sen." Derin kahkaha sesi tüm bahçede yankılanıyordu.
"Ben gidiyorum ya! Seninle daha fazla konuşmayacağım!" Jungkook hızla Taehyung'u itip sınıfına doğru koştu. Öğle arasına kadar hiçbir dersi dinlemeyip kantine doğru gidiyordu. Kantin kapısında Jimin Jungkook'u durdurmuştu. "Kafeye gidiyorum gelmek ister misin? Yoongi beni bekliyor. Seni de çok özlemiş olmalı hadi sende gel!" Kolundan tutup sürüklemeye çalışıyordu.
"İstemiyorum ya kantinden birkaç şey alıp geri sınıfa gideceğim." Jimin somurtup arkasını dönerek gitmeye başladı. Jungkook arkasını döndüğünde içine kadar giren bedene baktı. Dudakları göz hizasına giriyordu. Kafasını kaldırıp kim olduğuna baktığında neredeyse dudakları değmek üzereydi. Hemen bir adım geri gidip karşındaki bedene baktı. Taehyung'tu.
"Pardon!" Jungkook utançla Taehyung'un yanından geçerken onun da pardon dediğini duymuştu. Ama o neden bu kadar güzel gülümsüyordu? Kantine girince bütün gözler onun üzerindeydi. Az önce yaşanan olay yüzünden imalı imalı bakıyorlardı. Hızla istediklerini aldıktan sonra kapıya gidip kapıyı açmıştı. Yanlışlıkla fazla güç uygulayınca kapı duvara çarpıp yüksek bir ses çıkarmıştı. Dudaklarını birbirine bastırıp arkasını dönünce herkes ona tip tip bakıyordu.
Hızla yukarı çıkıp sınıfına girmişti. Ama girer girmez duvarla bir olmuştu. Sırtını duvara yaslayan bedene bakınca Taehyung'un dudaklarına baktığını görmüştü.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Niye böyle oluyor ya
Bu arada kantin olayıyaşandı. Çocuğutanımıyorum ama benden büyükolduğuna eminim. Dudakları neredeyse degiyordu ne ara o kadar içime girdi anlamadım. Çok korktum HDKDHHCKSMX
