Slm
Sizce ben evin anahtarlarını panoda sanıp evin önüne gelince kapıda kalmış mıyımdır?
Tabiki de yapmışımdır. Bütün salaklıklar saçma olaylar beni bulur. Yoldan geçen köpeğe de dik dik baktım. Pis hayvan da bana baktı gidene kadar. Aslında bağıracaktim ne bakıyon diye ama ısırır diye gotum yemedi. Sonra ben tabi orada beyazlar içinde kapının önünde otururken yoldan geçen boş beleş insanlardan bi kaçı bana baktı. Niye bakıyorlarsa sanki ilk defa kapıda kalmış birini gördüler. Zaten başıma güneş geçti üstelik misafirlikten döndüm. Yazmak istemedim ama yazıyorum.
Coook boş yapıyorum dimi
Bye
"NE DEMEK BEBEK YAPMAYA! EVLENMEDEN OLMAZ!" Yoongi bağırarak yerinden kalkmıştı. Jungkook çirkef moduna girip o da bağırmıştı. "EEE NE VAR BUNDA SİZ DE EVLENMEDİNİZ! AAA YOK CANIM BEN ŞİMDİ HAMİLE KALIP 5 AYDA DOĞURACAM BASKA ÇARESİ YOK! BİR DE CHİME GELİP HAVA ATARSA BOĞARIM ONU! HEM BEN BUGÜN KIZgınlığa gireceğim." Taehyung gözlerini büyükçe açıp kendini yere attı. Yerde yuvarlanırken bağırıyordu.
"Tanrım lütfenn! Lütfen niye o kızgınlığa girmek zorunda ki! Tanırım lütfen kafayı yemek istemiyorum." Ağlar gibi konuşup sitem ediyordu. Jungkook ayağıyla yerdeki bedeni dürtüp kızgınca (y/n: böyle bir kelime mi vardı?) baktı. "Ne demek Tanırım lütfen! Sen beni sevmiyor musun Taehyung! Senden nefret ediyorum." Cırlayarak Deltanın kollarını çimdikliyordu.
"Tanrım sana ne yaptım da bunları bana yapıyorsun. Tanrım lütfen dileğimi gerçekleştir!" Jimin dikleşip karnını tutarak sırıtmaya başladı. "Sen Tanrıya inanınca." Gülünce kısılan gözleriyle onu göremiyordu. Taehyung sinirli bakışlarını atıp kendini soyutlayıp ellerini dua eder gibi açtı. "Tanrım. Allah seni inandırsın ben sana inanıyorum. Put ya da her neysen bak ben yemin ederim dur ya da etmeyeyim. Sana inanıyorum yüce Adem ve İsa seni kutsasın. Yusuf'un kuyulara düştüğü gibi seni düşürmesin. Allah'ım Papa seni kutsasın. Vatikan'da namaz kılmayı eyle sen! Söz inek eti de yemem. Seni yemek haram ya! Ateşlere taparım. Yemek hibe ederim. Apollo'nun mızrağı beni dürtsün!" Devamını getirecekken Jungkook onu durdurmaya çalıştı. Eliyle Jungkook'u durdurup devam etti.
(Y/n: bi fic uğruna çarpılacam😭)
"Poseidon gibi denizleri hükmeden Tanrım. Sen şu kulunu affet. Ne günah işledi ki? Zeus'un şimşekleri sana inanmayanın götüne girsin. Tanrı seni Hera gibi kadınlardan kurtarsın!" Jungkook daha fazla rezilliğe katlanamayıp eliyle ağzını kapatmıştı. "Ya sen gerizekalı mısın? Ne demek tanrıya dua edip Tanrıya tanrıyı emanet etmek. Anladık cahilsin de bu ne amına koyim!" Göz devirip ayağa kalkmıştı.
"Git Teyung istemiyorum seni! Senden nefret ediyorum Delta!" Dolu gözleriyle yerinden kalktı. "Yine ne yaptım. Beni affet lütfen." Alttan alttan atığı masum bakışlar yüzünden ani değişen ruh halleri Jungkook'un kafasını karıştırdı. "Bakma şöyle Teyung!" Ağzında yuvarladığı isimle Yoongi dudaklarını birbirine bastırdı.
Taehyung kızgınlığın başladığını anlayıp küçük bedeni kucakladı. Onun feremonları yüzünden bastırıcıların etkisi gidebilirdi. Arabaya binip hızla eve sürdü. Yolda kendi mareketinde durup kucakladığı bedenle aşağı indi. "İstediğin ne var? Hepsini alırım. Yeter ki gecenin bir yarısı ağlama tamam mı?" Jungkook dolu gözleriyle kafasını kaslı omuzlara gömdü. "Çikolatalı bir çok şey ve...mhmm...muzlu süt. Ayrıca sen beni gezdir ben söylerim sana." Her reyonun önünde durup alışveriş arabasını dolduruyordu. Her üründen bir kaç tane alıp diğer ürüne geçiyordu.
"Jungkook ben zengin olabilirim ama batırmak mı istiyorsun beni bu ne!" Ağzına kadar dolu alışveriş arabasına eklenmesi gereken bir kaç tane daha eşyayı ekleyip kollarını kucağında oturduğu bedene geri doladı. Taehyung eşyaları çalışanlara söyleyip arabasına doldurttu.
Eve gidip içeri girdikleri zaman Taehyung Jungkook'u odasına bırakacaktı ama Jungkook kucağından inmiyordu. Gülümseyip kucağına daha çok sabitledi. Televizyonu açıp elindeki sütleri yatağın yanındaki mini buzdolabına koydu. Aldığı kaseye cipsleri döküp dolapta daha önceden olan sütleri çıkardı.
Her şeyi hazırlayıp bitirdikten sonra gülümsemesi daha da büyüdü. Kucağında huysuzlanan bedenin saçlarına öpücük koyup yorganın altına girdi. Jungkook mayışmıştı. Yüzündeki gülümseme onun sayesinde hiç silinmiyordu. Taehyung küçüğünün sevdiği animelerden bir tanesini açıp karmaşık ve bir o kadarda tanıdık ve rahatlatıcı kokuyu içine çekti. Bu kokuyu daha önce de almıştı ama ne olduğunu bilmiyordu. Bunu boş verip kendisine dikkatlice bakan küçüğüne baktı.
"Seni seviyorum Taehyung." Uzanıp dolgun dudaklara öpücük kondurdu.
Uff bunun da sonu geliyor
Ama ben ne yaptımmmm.
Başka bir hikaye yazdım tabiki de! Ama anlamadığım bir şey var. Benim taslaklarımı kim okuyor. Bi baktım 4 okunma mi ne olmuş ilk bölümü sonra şaşırdım tabi
Bu kitap bitince "Yes Boss" u yayınlayacağım.
Kendinize iyi bakın sonra görüşürüz
Bye
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I HATE YOU DELTA/OMEGAVERSE-TAEKOOK
Fiksi PenggemarVita Jeon Jungkook delta Kim Taehyung'tan nefret ediyordu. Vita olan Jungkook bir çok alfaya taş çıkarır cinstendi ve bir çok omegadan güzeldi. Bir deltaya kafa atacak kadar aptal cesaretine sahipti. Deltadan nefret ettiği için kendini ondan soğutma...