İyi okumalar<3♡
▂▂▂▂▂▂▂▂▂▂▂▂▂▂▂▂▂▂
Günün yarısını ardında bırakmış Taehyung, kitapların bir yarısını sırayla raflara dizmiş ve mola vermek adına kahvesini şöminenin yanında yudumluyordu. Aklı iş yerinden gelicek olan yorgun Jeon'daydı. Her günleri böyle özlemle geçiyordu çiftin. Sanki, aylarca buluşup, görüşmemiş, aylar sonra buluşacak ve sarılıp, koklaşacaklar gibi eve gidiyorlardı. Taehyung asla Jeon'dan zerre kadar şüphe etmemişti. Asla onu aldatacağını ve yalan söyleyeceğini aklının ucundan bile geçirmiyordu. Kendine bile o kadar güvenmiyor iken Kocasına güveniyordu...
Kahvesini bitirmiş ve tekrar yarım bıraktığı kitaplarının yanına gitdi Taehyung. Raflara dizdiği kitaplardan her gün birini alır ve eve götürüp okurdu. Okulda neredeyse bulunan kitapların yüzde ellisini okumuştu. Kitablara olan hayranlığını her kes biliyordu.
Ailesi Taehyung'u Seoule gönderdiklerinde bile ona bir çok kitab hediyye etmiş ve doğum günlerinde kargoyla kitap gönderirlerdi. Taehyungun ailesi çok iyi bir aileydi. Annesi Kim Hyee Soo ve babası Kim Jung Woo. Annesi ve babası evlendiklerinden dört yıl sonra Taehyung doğmuştu. Ailesi tam ümidi kesmişken Taehyung Kim neslinin ilk torunu olmuş ve göz bebeğine çevrilmişti. Daha sonra amcası Kim Wung Jin'in bir kızı olmuş ve Kim ailesinin ikinci torunu olarak o göz bebeğine çevrilmişti. Taehyung ve kuzeni Soo Hee bir birleri ile çok iyi anlaşıyorlardı. İkisi sanki kardeşmiş gibilerdi ve bir kez bile olsun aralarında kavga olmamıştı. Taehyung Seoule taşındığında bile Soo Hee hiç üzülmediği kadar üzülmüş ve ağlamıştı. Fakat asla irtibatlarını kesmemişlerdi. Jungkookun hayatına girdiğini ilk kez Soo Hee ye söylemişti. Buda bağlarının ne kadar sıkı olduğunu gösteriyordu. Tabii ki daha sonra annesine ve babasına söylemişti. Taehyungun ailesi anlayışlı ve sevecendiler. Bu yüzden Taehyunga karşı çıkmamışlar ve ona mutlu olması için ellerinden geleni yapıyorlardı, motivasyon veriyorlardı. Taehyung hayatı çok iyiydi ve yolunda gidiyordu. Jeonla etdikleri ara sıra olan kavgalar haricinde. Jeon çok çabukça sinirlenen biriydi. Fakat bu kavgalarda o kadar nadir zamanlarda oluyordu ki, en son kavgaları hafızlarından siliniyordu.
Taehyung kitaplarını düzenlerken Kütüphane'nin kapısı açılmış ve içeri birisi girmişti. Bu öğrenci ve ya öğretmen değildi. Siyah takım elbiseli, boyu orta olan, dolgun dudaklara sahip olan ve siyah saçlı birisiydi. Ama saçlarında beyaz tutamlarıda vardı. Bu görünüş ona ayrı bir hava katıyordu. Seoulün en büyük kütüphanesiydi Taehyungun çalıştığı kütüphane. Daha sonradan okul inşaa edilmişti yanına ve birleştirilmişti iki bina. Bu yüzden kitab almak ve kiralamak için bir çok insan geliyordu.
Fakat bu biraz farklıydı kendi içeri girmemişten önce iki uzun boylu, iri yarı kişi girmiş ve ardında o, daha sonra onbeş kişiye yakın adam girmişti.
Omuzuna aldığı siyah paltosuyla yavaş adımlarla Taehyungun kitaplarına odaklanarak çalıştığı yere yöneltmişti. Taehyungun giydiği kiyafet onu asil ve zadegan gösteriyordu. Göz alıcı ve çekiciydi.Adımlarını hızlandırarak Taehyunga dahada yaklaşmıştı. Adımlarına son vererek Taehyungun başında dikili kalmış ve elini pantolonunun cebine sıkıştırmıştı. Taehyung başını kaldırarak önündeki bedeni görmüş ve saygıyla kalkarak ona selam vermiş ve
"Buyrun efendim. Bir isteyinizmi vardı.?" demişti.
Sesi o kadar güzeldiki Taehyungun, karşındaki insanın kulakları bayram ediyordu adeta. Önündeki beden dudaklarını yukarıya kıvırmış ve elini cebinden çıkartarak dizilen her hangi bir kitaba yöneltmişti. Eline aldığı kitabı incelemiş ve kitabı Taehyunga uzatmıştı."Bu kitabı istiyorum."
Sesindeki pürüzsüzlük ve tın insanı titrediyordu. Taehyung elinden kitabı alarak masasına yavaşça adımlamış ve arkasından gelen adama büyük bir saygıyla göndermek için üstün çaba harcıyordu.
Masasına gelmiş ve kitabı açarak ilk sayfasını açmış ve bir kağıt o sayfaya yapıştırarak Jeonun ona hediyye etdiği demir kalemi eline almıştı. Masasının önünde duran sandalyeye oturmuş ve dudaklarını ikide bir yalayarak Taehyungu süzüyordu.
Taehyung elindeki kalemi aldıktan hemen sonra önündeki yüze gözlerini çevirmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Korkulu rüyyâm { taekook } [18+]
Fanfiction*** "Meğersem ben hayatımı bir yalancıyla geçirmişim... Değilmi efendim.?" İşte o an, göz yaşları belkide, hayatlarının mahf olmasına şahitlik etmişti. "Susuyorsunuz, çünkü haklıyım efendim...." gülen gözlerinin yerini alan, param-parça olmuş umutsu...