Bölüm 11. 《M》

282 14 8
                                    

İyi okumalar~♡

♧♧♧

O mahkemenin kabul olunması Jeon için riskliyidi. Jimin'in kozları vardı. Bir çok kozu vardı ve o kozlar mahkemeye ulaşırsa Jeon için hiç iyi olmazdı. Kendi elleri ile oluşturduğu bu düzeni, kendi elleri ile yıkmış olurdu. Çabalarını, eziyetini bir çırpıda mahv edemezdi. Yıllarını vermişti bu düzen için. Bir çok kişinin hayatını kurban vermişti.  Yalanlar söylemişti. Büyük bir günahkâr olmuştu. Sayısız yalanın baş rolüydü.....

Yoongi Jungkook'un bu ani çıkışı yüzünden afallamıştı. Jeon'un ani yükselişleri ve baskın öfkesi onu arada bir geriyordu. Jeon sinirlerine hakim olmakta zorlanan bir kişilikti. Bunu bilmesine rağmen Yoongi her seferinde geriliyordu. Jungkook'un içerisinde saklı olan karakterini asla çözmüş değildi. Gerçi, jungkook gerçek kişiliğinden asla taviz vermiyordu, orası ayrı.

"Jungkook. Neden aniden yükseliyorsun.? Sadece git ve konuş. Aranızdaki problem her ne bilmiyorum ama bunun olmasını istemiyor isen, onu vaz geçire bilirsin." Yoongi sadece bu karmaşık olaydan kurtulmak istiyordu. Jungkook dedektif olduğundan beri olaylar ve suçlamalar bitmiyordu. Üvey kardeşinin ona iftira atmasının nedenini bilmiyor ola bilirdi ama onun düşüncesinde Jungkook haklıydı...

Gözlerinin önünde duran bedene kısa bir süre dikkatle baktı Jeon. Az bile olsa tahmin ediyordu Yoongi'nin yorgun oldugunu. Etrafinda ona destek olan bir tek Taehyung ve Yoongi vardı nede olsa. Bu iki kişinin onun için değeri fazlaydı. Fakat Taehyung'un yerini veremezdi kimse.

"Öyle yapacağım" kısa bir süre sessiz kaldığını fark etmiş ardından konuşarak Yoongi'ye cavap vermişti Jeon. Sinirleri bozulmuştu. İşleri bir hafta yolunda gitse bile, bir ay kötü oluyordu. Ve bu Jeon'un en nefret ettiği şeydi. İşlerinin bozulması, yolunda gitmemesi.

"Ben kalkıyorum. Hoseok yemeğe bekliyor." Yoongi sıkıntılı nefesinin ardından konuşmuş ve hareketlenerek oturduğu yerden ayağa kalkmıştı ağır-ağır.

"Size iyi eğlenceler. Hoseok'a selamımı söylersin." Yoongi'yi yolcu etmek için Jeon'da koltuğundan kalkmış ve yürümeye başlamışlardı.

"Sizede. Teşekkürler ve takma kafana.  Öfkene hakim ol.."

Jeon'un öfeksini Seoul'da olan tüm karakollar ve onu tanıyan insanlar bilirdi. Kolay-kolay sakinleşen birisi değildi Jeon. Taehyung bile onu sakinleştirmek için elinden geleni yapardı. Bazen beceremezdi ama bazende onu saniyeler içerisinde sakinleştirirdi. Sakinleştiremediği anlar nadir olsa bile, o nadir hallerde oldukça korkuyordu. Jeon öfkesinin kontolünü kayb ediyor, kendine söz geçiremiyordu. Buda Taehyung'u korkutan bir durumdu. Asla onun öfkeli yada sinirli yanına alışamamıştı. Uzun yıllar ilişkileri olsa bile bu sorun asla çözülmemişti. Ve çözülemiyorduda.

Yoongi ile dış kapıya kadar gelmiş ve onu uğurlamıştı. Sarılarak sağollaşmış  ve kapıyı kapatarak içeri girmişti Jeon. Mutfaktan gelen bulaşık sesi ile Taehyung'un orada olduğunu anlamıştı. Derin bir nefes almıştı sakinleşmek için, ama hiçte becerikli sayılamamıştı. Jimin onun tüm moralini atl-üst etmişti. Başına bela açmadan duramıyordu ve Jeon bunu her düşündüğünde dahada çileden çıkıyordu.

Mutfağa girdiğinde bulaşıkları makineye dizen Taehyung ile karşılaşmıştı. Yavaş adımlarla Taehyung'a yakşlaşmış ve ona arkadan sarılmıştı. Taehyung ilk irkilsede belinden karnına dolanan kolların sıcaklığı ile bunun Jeon olduğunu anlamıştı. Zaten ondan başka kim bu kadar sıcak bir şekilde sarıla bilirdi Taehyung'a.?

Korkulu rüyyâm { taekook } [18+]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin