Hioo. Nassınız.? İyi olun bebişler Çünki ben iyi değlim:~)
İyi okumalarrr:~)))))))
 ̄ ̄ ̄ ̄ ̄ ̄ ̄ ̄ ̄ ̄ ̄ ̄ ̄ ̄ ̄ ̄✗✗✗
Kaç gece olmuşdu bilmiyordu, sayamıyordu Taehyung. Günlerdir yemek yemiyor, saatlerce ağlıyordu. Rahat uyku uyuyamıyor, bir sürü, ürpertici kabuslar görüyordu. Ne zaman kitli kaldığı odanın kapısı açılsa büyük bir umutla yatakta dikleşiyor ve gelenin Jungkook olması için dua ediyordu. Fakat değişen bir şey yoktu. İlk kez birini öldürmek istiyordu Taehyung. Park Jimin Taehyung'un hayatını mahf etmiş, sevdiği adamı ellerinden alıp götürmüştü.
Yine büyük bir umutla açılan kapıya baktı Taehyung. Artık sinirini bozmaya başlıyordu bu pert olmalar. Yine ve yine yanılmıştı. Sevdiği adam değil lanet olası Park Jimin girmişti o kapıdan içeri. Yüzündeki alaycı gülümseme ile her zaman gelip oturduğu, yatağın yanındaki koltuğa oturdu. Elindeki yemek tepsisini komidinin üzerine koymuş tekrar sırtını koltukla buluşturmuştu. Taehyung'un onun gözlerini bakış şeklini çok iyi görüyordu. Anlıyordu onu öldürmek için can attığını. Fakat bunun imkansız olacağını her iki taraf biliyordu.
Odadaki sessizlik Jimin'in sinirini bozmaya başlamış olacakki, bu sessizliğe bir son vermişti;"Bu gün nasılsın bakalım." demişti alaycı bir şekilde. Dudakları yukarı doğru kıvrılmıştı. Bu görüntü onu dahada sinir bozucu yapıyordu.
Cevap vermedi Taehyung. Yüzünü çevirmişti, sırf onun o sinir bozucu yüzünü görmemek için.
"Dilini yuttun qaliba. Açlıktandır. Yemeğini ye." yine sessizliği bozmuştu Taehyung'un yemek yemesi için. Taehyung kendiside farkındaydı artık yemese elden-ayaktan düşecekti. Taehyung'un ısrarla yemeyeceğini biliyordu Jimin. Büyük bir kozu vardı elinde Jungkook ile ilgili.
"Bak güzelim. Yemeğini yersen sana eşin ile ilgili bir haber vereceğim."
Taehyung duyduğu sözlerle yüzünü çevirmişti Jimin'e, emin olmak için. Fakat Jimin çok ciddi görünüyordu ki, Taehyung'da hemen tepsiyi eline almış ve yemeğe başlamıştı. Konuşmadan ve aceleyle yemeğini yiyordu. Jimin gülümsemişti onun bu haline. Ne kadar düşmanının eşi bile olsa Taehyung onu çok etkilemişti. Taehyung'un Güzelliğinin, kusursuzluğunun ve nadide kokusunun farkına varmıştı Jimin. Jungkook ölmüş olsaydı Taehyung'u kendine saklardı Jimin. Fakat bunun imkansız olacağınıda biliyordu. Eninde sonunda Jungkook gelecek ve Taehyung'u buradan götürecekti. Kıskanmıştı Jimin Jungkook'u. Böyle birisi nasıl olurda Jungkook'la birlikte olur diye düşünmeden edemiyordu Jimin.
Yemeğini bitirmiş ve tepsiyi komidinin üzerine yerleştirmişti Taehyung. Peçeteyle temiz olan ağzını tekrar temizlemiş ve peçeteyide tepsiye bırakmıştı. Umut dolu bakmıştı Jimin'e. Bekliyordu. Eşinden gelen en küçük iyi bir haber bile onu ayakta tutacaktı. Yaşadığını biliyordu. Onu bırakmayacağını iyi biliyordu Taehyung. İnanmıyordu onun ölmüş olduğuna.
"Beni iyi dinle. Bu anlatacaklarım seni umutlandırmasın. Nede olsa dosyamı almadan seni buradan çıkarmayacağım. O gün kazadan sonra birisi gelmiş ve Jungkook'u kurtamış. Adamlarım bir gün önce LYS hastanesine gitmiş ve 616№ odada Jungkook'u görmüşler. Yanındada o sinir bozucu Yoongi ve biri varmış. Onu kurtaran gençtir büyük ihtimalle. Neyse demem o ki, senin o aşık olduğun adam ölmedi. Daha hiç bir şeyden emin olma güzelim. Eğer dosyam oniki saat içerisinde elimde olmazsa işte o zaman cidden çok ama çok eğlenceli olacaktır."
Taehyungun yüzündeki gülümseme eşsizdi. O kadar mutlu olmuştuki bu haberle. Biliyordu, emindi onun yaşayacağından. Jungkook güçlü birisi. Asla bırakmaz Taehyung'u, bırakıpta gitmez.
Jimin oturduğu koltuktan kalkmış ve kapıya doğru yönelmişti. Taehyung o kadar mutluyduki, Jimin'in gidip gitmemesi umurunda değildi. Hatta ne zaman odadan çıktığını bile bilmiyordu. Başını yastığa geri koymuş ve kaç gündür özlem duyduğu rahat uykuya dalmıştı. Çok yakında gelecekti eşi. Gelecek ve onu buradan götürecekti.
Kendini kandırıyordu belkide...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Korkulu rüyyâm { taekook } [18+]
Fanfiction*** "Meğersem ben hayatımı bir yalancıyla geçirmişim... Değilmi efendim.?" İşte o an, göz yaşları belkide, hayatlarının mahf olmasına şahitlik etmişti. "Susuyorsunuz, çünkü haklıyım efendim...." gülen gözlerinin yerini alan, param-parça olmuş umutsu...