Bölüm 8. 《M》

265 19 4
                                    

Çok üzgünüm bölümü çok fazla geciktirdim ama bilirsiniz sınav falan vardı ve ben sosyal medya hesaplarımı silmiştim. Wattpat dahil. Yeni indirdim uygulamaları. Bundan sonra aktif olacağım merak etmeyin bölümler vakti vaktinde gelecek.

Doktor randevularım arttı buyüzdende atamıyordum bölüm.

İyi okumalar~♡~

✗✗

Aşk.
İnsanın belkide en çok canı yandığı dönemler aşk yaşadığı dönemlerdir. Mutluluk, sevinç, hüzün, korku, heyecan, çaresizlik tüm bu duyguların barındığı aşk, insanın kalbini sarıp sarmalıyor.

Hava limanında, ellerinde valizleri ile uçağın inişini bekleyen iki aşık çiftimiz oldukça gergindi. Saat akşam on ikide olan uçaklarının birazdan seoul hava limanına inişi gerçekleşecekti. İner-inmez uçağa binecek ve busana gideceklerdi. Trenle gitmeyi seçmemişlerdi çünkü Taehyung çok korkardı trenlerden.
Bekleme sandalyelerinde oturan çift kimsenin bakışlarını umursamadan bir-birilerine sarılı bir vaziyette bekliyorlardı uçağı.

Taehyung çalan telefonu ile Jungkook'un boynundan ayrılmış ve sessizce konuşmaya başlamıştı. Telefonu ona Jungkook vermişti. En son evdeki sehpanın üzerinde kalan telefona kimse dokunmamıştı. Fakat bu sabah kıyafetlerini ve bir kaç eşyalarını almak için eve uğramış, telefonuda o sırada almıştı Jungkook. Arabada ise telefonu Taehyung 'a geri vermişti.

"Güzelim? Kiminle konuşuyorsun?" dedi Jungkook yüzünde gülümseme ile telefonda konuşan güzeline. Taehyung onun sesini duyar duymaz telefondaki kişi ile sağollaşmış ve Jungkook'a dönmüştü.

"Ah, bu Namjoon hyung. Merak etmiş. O yüzden aradı" demiş ve tekrar başını yaslamıştı Jungkook'un boynuna.

"Peki." Diyerek saçlarına bir öpücük bırakmıştı Taehyung'un.

***

Geldikleri otele yerleşiyordu Taehyung ve Jungkook. Yeni kıyafetler alacakları için sadece bir kaç parça kıyafet almışlardı yanlarına. Taehyung valizden çıkardığı kıyafetleri askıya asıp, otel dolabına yerleştirirken, Jeon yorgunlukla yatakta yatıyordu.

Dalmıştı Taehyung. Kendi evlerinin rahatlığını özlemesi bir yana, şimdide farklı bir şehirde farklı yatakta yatacaktı. İçi hiç rahat değildi. Bir an önce düzene girmesini istiyordu hayatının.

"Neden yürüyüşe çıkmıyoruz.?" Demişti Jeon yataktan kalkıp oturur pozisyona gelerek.

"Siz isterseniz gidin. Benim halim yok." Elindeki son kıyafeti askıya asıp yerleştirmişti dolaba Taehyung.

"Ah hadi ama güzelim. Bir iki saat kafa dağıtmak iyi gelicek" ayağa kalkarak eşinin yanına gelen Jeon elini ince bele sarmış ve çenesini Taehyung'un omuzuna yaslamıştı.

"Cidden gitmek istemiyorum efendim. Siz gidin" her şey üst-üste geliyor iken Jungkook'un onu sıkması daraltıyordu Taehyung'u. Sadece uyumak istiyordu. En azından bir kaç saatliğine uyuyarak unutmak istiyordu mekanı ve zamanı.

"Hayır ikimiz gideceğiz" diyerek bileğinden tutmuştu Taehyung'un. Kapıya doğru çekiştirdiğinde büyük bir ses duyulmuştu Jungkook'un kulaklarına. Asla duymadığı ve hiç duyacağını düşünmediği bir ses. Taehyung ona sesini yükseltmiş bağırmıştı....

Korkulu rüyyâm { taekook } [18+]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin