Korkulu rüyyâm { taekook } [18+]

Bölüm 4.

Ama emin olun güzél ve özel bölümler devam edecek.
Artık bölümlerimiz biraz kavga olacak

_

Taehyung bindirildiği sihay arabada oturmuş Jiminin nefret ve kin dolu gözlerine bakıyordu.
Taehyung asla hayatında kaosa yol vermezdi fakat konu Jeon olunca işler çığırındañ çıkıyordu. Hayatı boyunca yaşamak için sebebi kitablar olmuştu fakat Jeon onun hayatına girdikten sonra tek bir yaşama sebebi vardı oda Jungkook'tu. Jungkook için her şeyi yapardı. Öl dese ölür, kal dese kalırdı. O derece aşıktı, değer veriyordu...
Taehyung'un şu an aklında tek bir soru işareti vardı. Jungkook güçlü olmasına rağmen Jimin'e izin vermişti onu götürmeleri için. Oysaki Taehyung onu asla bırakmayacağını falan düşünmüştü. Söz konusu Jimin ise ve Jimin'den korktuğu için bunu yaptıysa yada işin içinde başka bir şey varsa Taehyung yıkılmanın en uç noktasını yaşayacaktı belkide....
Jungkook her şeyini anlatırdı Taehyung'a fakat söz konusu Jungkook'un işleri olunca Jungkook tek kelime etemezdi bile. Belkide bu yüzden Jimin ile Jungkook arasında olan tartışmanın ne olduğunu bilmiyordu. Bildiği tek şey Jimin'e ait olan bir dosyaydı.

Jimin karşısında iki büklüm oturmuş olan Taehyung'u süzmüş ardından tehtidkar ve korku dolu bakışları onun tekrar gözlerine çekmişti.

"Beni iyi dinle güzellik" diye başlamıştı cümlesine."Yaramazlık yapmak yok. Eğer bir yanlışın olursa inan bana canını acıtmaktan çekinmem ve seni yaptığına pişman ederim. O sevdiğin herif bana lazım olanı getirene kadar sen benim küçük misafirim olacaksın. Nereden belli belkide çok eğleniriz hm. Ben Jungkook gibi sıkıcı değilim merak etme. Güzelce eğleniriz. Ikimiz." Sonlara doğru ima ettiği şey Taehyung'u korkutmuştu. Böyle birinin ne zaman, ne yapacağı asla belli olmazdı.

Jimin Taehyung'un korktuğunu her halinden anlamış ve yüzüne kendini beyenmiş bir gülümseme eklemişti.
Arabada Jimin konuştuktan sonra çıt çıkmamıstı. Taehyung dolu olan gözlerini saklamış  arada bir yanağınad güçle tuttuğu göz yaşlarını silmek için, parmak uçlarına kadar gelen hırkasını kullanıyordu. Bu durumu onu ne kadar tatlı göstersede şu an tatlılığı bir kenara bırakmalıydık. Jimin'in gözü bir saniye bile olsun Taehyung'dan ayrılmazken Taehyung artık rahatsız olduğunu ona söylemek istiyorydu. Ama nerde o cesaret......

_

Jungkook hırpalanmış bir şekilde telefonunu, silahını, araba anahtarınj ve siyah renkli paltosunu almış, paytak adımlarla kapıya doğru yölemişti. Bu durumu ilk anlatacagı kişi Yoongi'ydi ama adi kadar emindi Jungkook'a sinerlenecek onu azarlayacaktı. Fakat aynı zamanda yardım için elinden gelenin en iyisini yapacaktı. Yoongi Taehyung'u çok severdi. Onun kadar zarif ve güzel bir erkek görmemişti hayatında. Her seferindd bunu dile geterir ve Jungkook' Taehyunga iyi bak demeden etmiyordu.

Jungkook arabasına binmişti. Fakat burnuna dolan kokunun sahibi onu tekrar yıkmıştı. Arabasından asla eksik olmayan Leylak kokusu sevdiceğinin kokusuydu. Arabasına ne zaman binse büyük bir hevesle kokuyu içine çekiyor derin derin soluyordu. Ama gün sonunda kokunun sahibine sarılmak onu ayrı bir rahatlatıyordu. Fakat şimdi o yoktu. Eve gitdiğinde onu karşılayacak, onu öpecek, ona sarılacak, iyi hiss ettirecek biri yoktu. Aşkı yoktu o evde. Kokusu vardı ama kendisi yoktu.

"Ne olursa olsun" dedi Jungkook sinirli solukları arasında. Yıpranmıştı aynı zamanda. "Seni oradan kurtaracağım çiçeğim. Tekrara birlikte olacağız. Sım sıkı sarılacağız bir-birimize. Tekrar kokunla beni mest edeceksin. Uzun sürmeyecek bu ayrılık. Çok kısa sürecek emin ol. Orada geçirdiğin her saat için canımı yakmana izin vereceğim güzelim. Hakkın var buna. Ama ne olur dayan biraz. Kısa bir zaman sadece. Lütfen koru kendini. Izin verme sana o pis eller dokunsun. Cesur ol. Korkma. Bebeğim. Çiçeğim dayan" göz yaşı akıtan Dedektif aynı zamanda Mafyaların kortuğu dereceye gelmiş Jeon Jungkook sevdiceği için ağlıyor kendini harap ediyordu.