Korkulu rüyyâm { taekook } [18+]

Bölüm 12. 《M》

İyi okumlar~<333♡♡

Hikaye ilk kez Taehyung'un anlatımı ile olacak

♧♧♧

°2 gün önce°

Taehyung~:

Kalçamda hiss ettiğim yoğun acıyı tarif dahi edemezdim. Deliğim sızlıyor ve keskin bir bıçağın bıraktığı yarayı andırıyordu. Jungkook durmuyordu. Hiç bir şekilde hızını yavaşlatmıyor, inlemelerini dahada yükselterek içime vuruşlarını yapıyordu. O kadar çok bağırıyordum ki ses tellerim acımaya başlamıştı. Dilim ve damağım kurumuştu. Göz yaşlarım yanağıma oradan ise çarşafa akarak salyalarıma karışıyordu. Bitkin durumdaydım. Zevk alıyordum fakat deliğimin acısı dahada artıyordu ve zevkimin önünü zorla kesiyordu.

Fakat en sonunda içime boşalmış ve kendini yatağa, yanıma atarak derin nefesler ile soluklanarak uzanmıştı. Deliğimden akan buz gibi sıvı vardı. Jungkook'un içimi dolduran spermlerinden uzak bir sıvı.

Gücümü toplamış ve yavaşça doğrulmaya çalışmıştım. Hareket ettikçe deliğimin sızı artıyordu. Dizlerime ağırlığımı vermiş ve dikleşe bildiğim kadar dikleşmiştim. Yüzümü acıyan deliğim yüzünden buruşturmuş ve elime komidinin üzerinde duran peçeteye uzatmış , almıştım. Sırtımı Jungkooka dönmüş, ağır hareketlerle deliğimi silmek için hamlede bulunmuştum fakat Jungkook'un endişe ve üzgün sesi kulaklarımda yankılanmış ve kanım donmuştu. Buz kesmiştim.

"Siktir.! Güzelim kanıyorsun!."

Gözlerim dolmuş ve korku bedenimi sarmıştı. Daha önce böyle bir şey yaşamamıştım ve ilk olduğu için korkumun seviyyesi yoktu. Uçurumun köşesinde gibi titriyordum.
Jungkook'un endişe dolu sesi ve ne yapacağını bilemeyişi beni dahada geriyordu. Ne olduğunu anlamamıştım bile.

Yattığı yerden doğrulmuş ve hemen yanıma gelerek beni kucağına almıştı. Hızlı adımlarını banyoya yöneltmiş ve kapıyı ayağı ile açarak beni küvete bırakmıştı. Göz yaşlarım ile ıslanan kipriklerim yüzünden yerde damla damla olan kanı daha yeni yeni görmüştüm. Ve bu dahada şiddetli ağlamama sebeb olmuştu. Jungkookun ne yaptığına bakamıyordum bile. Bedenimi titreten ılık su ile bakışlarım Jungkook'u bulmuştu. Endişeli ve üzgün görünüşü beni dahada ağlamaya yöneltmişti. Ne yaptığını bile bilmiyordu. Eli ayağına dolanıyordu.

Belki bir saat yada iki saat o küvette durmuş ve deliğimden akan kanın durmasını beklemiştim. Jungkook beline havlu sarmış küvetin hemen yanında diz çökerek oturmuştu. Bir saatin ardından beni kucağına almış güzelce kurulamış giydirmiş ve iyi olduğumu anladığı anda beni yatağa yatırmış kendiside yanıma kıvrılmıştı. Sıkı sıkı sarılmıştı bana. Pişmanlığının kokusunu buram buram alıyordum. İhtiyaç ve arzu dolu olduğu için o an durması gerektiğini idrak edememişti büyük ihtimalle. Yoksa asla bana karşı böyle olmazdı. O, hep bana nadir ve nadide bir çiçekmişim gibi yaklaşır, dokunurdu. Halâda bu geçerli.......