Bölüm 2

2.3K 245 173
                                    

"Efendim herşey hazırlandı,yarın yola çıkılacak."

"Güzel herşey istediğim gibi ilerliyor.Artık rahatla ölebilirim.Onu yalnız bırakmayacağına söz ver Andre."

"Efendim lütfen böyle konuşmayın iyi olacaksınız." Andre efendisinin solgun yüzüne bakarak konuşmuştu.Kendi dediğine kendisi bile inanmıyordu.Adam günden güne eriyordu resmen.Bu hastalık onu bitirmişti kısa sürede.
Adam öksürüklerinin arasında gülmeye çalışmıştı.

"Bunu kabullen artık Andre,ben öleceğim ve ölmeden önce oğlumun eşine kavuşmasını istiyorum.Yıllar önce onu eşinden ayırdım.Artık bu vicdan azabıyla ölmek istemiyorum."

"Merak etmeyin herşey istediğiniz gibi ayarlandı.Oğullarınızı çağırmamı ister misiniz?"

"Şimdi değil,akşam nasıl olsa yanıma geleceklerdir."

---

"Sizce nasıl bir yerdir Güney?"

Felix bavullarını hazırlarken abileriyle konuşmaya çalışıyordu.Haberi aldıklarından beri ikisinin de ağzını bıçak açmıyordu.Çok düşünceli gözüküyorlardı.Yeni bir yere taşınmak,üstelik babası ölüm döşeğindeyken üçünede anlamsız geliyordu.

"Hey konuşmayacak mısınız? Neden kardeşinizi takmıyorsunuz?"

" Felix,sen ne biliyorsan bizde onu biliyoruz.Farkındaysan bizde Güney'e hiç gitmedik." Seungmin bıkkınca konuşmuştu.Bu karardan hiç hoşnut değildi.Babasını burada bırakmak istemiyordu.

"Ben babamı görmeye gidiyorum,geliyor musunuz?" Minho bavulunun fermuarını kapatırken konuşmuştu.

"Geliyoruz,yarın sabah erken yola çıkacağız görme şansımız olmaz."
Üçü küçük evlerinden çıktıklarında babasının büyük villasına doğru yol almışlardı.Ayrı yaşıyorlardı.Çünkü babası öyle istemişti.

"Babacığım biz geldik." Felix sevinçle içeri girip yatakta yatan babasının yanına koşmuştu.

"Hoşgeldiniz oğlum." Babası şimdi daha da kötü gözüküyordu her zamankinden.

"Nasılsın baba?" Minho koltuğa otururken konuştuğunda adam ağrılarına rağmen gülümsemeye çalışıyordu.

"Bugün çok iyiyim.Beni boşverin eşyalarınızı topladınız mı?"

"Herşeyi topladık baba ama ben gitmek istemiyorum burada kalamaz mıyım seninle?" Seungmin'in söylediği babasının kaşlarını çatmasına neden olmuştu.

"Hayır! Kardeşlerin ile birlikte gideceksin." Kesin ve net cevap susmasına neden olmuştu.

"Neden bizi gönderiyorsun baba?" Minho istemiyordu oraya gitmek.En son doğduğun da orada bulunmuştu.

"Oraya gitmemiz yasak değil mi baba? Kimse bölge değiştiremez diye biliyordum." Seungmin'in sorusuyla adam daha da gerilmeye başlamıştı.

"Siz olmasanız da abiniz orada doğdu.Biz annenle Güneyliyiz.Oraya dönme hakkımız var.Ben dönemesem de sizin dönmeniz gerekiyor artık burada kalmanızın bir anlamı yok.Anneniz öldü,bende öleceğim yakında.O yüzden ait olduğunuz yere gideceksiniz."

"Lütfen böyle konuşma baba,sen ölmeyeceksin." Felix'in gözyaşları akmaya başlamıştı bile.

"Güzel oğlum bunu kabullenmelisin.Artık zamanım kalmadı.Bu hastalık beni öldürüyor."

"Hayır! Böyle konuşma." Seungmin de babasının yanına adımladığında Minho da onlara katıldı.Aile sıcaklığı herşeyden güzeldi.

---

MÜHÜRLENMİŞ(Minsung-Omegaverse)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin