Bölüm 22

1.2K 170 73
                                    

Lee Minho son hızla ormanın derinliklerine doğru koşuyordu.Eşinin kokusunu şimdi derinlerine kadar hissediyordu.

"Yaklaştım..." Diye geçirdi içinden.Sık ağaçları geçtikten sonra zar zor kendini durdurabildi.Eğer durmasaydı uçurumun  kenarından yuvarlanabilirdi.Diğerleri de ona yetiştiğinde etrafa göz atmaya başlamışlardı bile.

Minho kokuya doğru ilerlemişti,koku burada uçurumun kenarında yoğundu.Kafasını aşağı indirip aşağıda ki kayalıklara baktığında gördüğü şeyle geriye doğru sarsıldı.

"Hayır..Hayır! " Dizlerinin üzerine çöküp haykırmaya başladığında diğerleri de aşağıda ki bedeni fark etmişti.Hiç biri ilk konuşan olmak istemiyordu.Minho'nun hissettiği acı şuan o kadar yoğunduğu ki Omegalar'ın bian başı dönmüştü.

Chan ve Changbin Jisung'un en yakınlarıydı ve şuan kayalıkların arasında ki bedeni gördüklerinde donup kalmışlardı.Gördüklerine inanamıyorlardı.

"Bunu yapmış olamazlar!" İlk konuşan Hyunjin'di.Gözlerinde ki yaşları silip kayalıklara doğru adım atmaya yeltenmişken Jeongin onu kolundan yakaladı.

"Bu çok tehlikeli Hyunjin."

"Aşağı inip kontrol etmeliyiz,eğer o ise bedenini orada bırakacak değiliz Jeongin."

Hyunjin sözünü bitirip adım attığında Minho onu durdurdu.

"Ben yapacağım." 

Minho kurt formuna dönüşüp kayalıklar arasında atlamaya başlamıştı.Şuan kalbi deli gibi atıyordu.Dikkatli olmalıydı inerken,sivri ve dik kayalıklar en ufak bir yanlışta yaralamaya müsaitti.

Yukarıda ki herkes nefeslerini tutmuştu resmen.Felix ve Seungmin abisi için endişelenmeye başlamıştı.

"Bence o değil." Seungmin gözlerini Minho'nun üstünden ayırmadan konuştuğunda Chan elini omzuna atmıştı.

Minho çevik hareketlerle aşağı indiğinde son bir kaya parçası kalmıştı.Pek sağlam görünmüyordu ama yinede yapmak zorundaydı.Hızla kayanın üstüne atladığında hafif çıtırtı sesleri duyulmuştu.Dikkatle insan formuna dönüştüğünde ellerinden destek alarak önündeki bedene doğru eğildi.Koku şuan çok yoğundu,Minho'nun elleri titrerken gözünden yaşlar durmaksızın süzülüyordu.

Parmak uçları bedene ulaştığında bedenin soğukluğu onu titretmişti.

"Han-ah!" Titrek çıkan sesiyle sırtı dönüp bedeni çevirdi.Gördüğü şeyle ağlaması daha da şiddetlenmişti.Yukarıda kilerin sabırsız bekleyişleri ağlama sesiyle daha da alevlenmişti.

"MİNHO!" Chan seslensede Minho cevap vermiyordu.Ağlaması kahkahaya dönüşmüştü şimdide.Hızlı bir hamleyle bedeni kavrayıp aşağı fırlatmıştı.Yukarıdakiler bu hareketle anlamıştı onun Jisung olmadığını.

"Bizimle oynuyorlar!" Changbin öfkeyle konuştuğunda Minho yanlarına gelmişti bile.Öfkesi daha da alevlenmişken ağaçların arasında gülme sesi duyulmuştu.

"Size hazırladığım gösteriyi beğendiniz mi?" Eric sürüsüyle birlikte ağaçların arasından çıktığında Minho sinirle ona doğru adım attığında Chan onu durdurdu.

"Sakin olmalıyız yoksa biz zararlı çıkarız." 

"Ah Minho! Surat ifadeni izlerken çok eğlendim.Birini kaybetmek nasıl bir hismiş hissettiniz mi?" 

"Jisung nerede!!" Minho'nun öfkeyle bağırdığında gözleri parlamıştı.

"Bu öfkede ne böyle Minho,feromonların midemi bulandırıyor.Jisung'a gelirsek...Hmm,bilmem acaba nerede?Kokusunu takip ettiniz ama bulamadınız mı?" Eric hala dalga geçer gibi konuşmaya devam ediyordu.Diğerlerinin sabrı sınırdaydı,saldırıya hazır bir şekilde bekliyorlardı.

"Ölmesi Mingi'nin suçuydu Eric! Omegamı izinsiz işaretlemeye çalıştı.Kendi ölümünü kendi hazırladı.Jisung'un hiç bir suçu yok,bırak onu!" Chan konuştuğunda gözler ona dönmüştü.

"Minho'ya sen yardım etmiştin dimi?Abimin boğazını parçalarken yardım ettin! Aptal bir Omega için!" 

Seungmin yapılan hakareti duyduğunda öfkeden deliye dönmüştü.Sinirle ileri atıldığında Chan onu da durduruştu.

"Omegam hakkında düzgün konuş!"

"Hahaha vakit kaybetmeden mühürlendiniz mi gerçekten? Ama siz dikkatimi çekmiyorsunuz ne yazıkki,diğer mühürlenenler benim daha çok ilgimi çekiyor." Bakışlarını Minho'ya çevirdiğinde,Minho imasını anlamıştı.

"Senin kafanı dişlerimle kopartacağım!"

" Eşin çok güzel biliyor musun Mİnho,İnce şekilli bacakları,kıvrımlı beli ve tatlı küçük ağzı beni tatmin edebilecek kıvamda.Acaba onunla bu gece biraz eğlensem mi?" 

Minho daha fazla dayanamadan Eric'e doğru atılmış ama sürüsünde ki Alfalar onu sert bir şekilde geri fırlatmıştı.Sırtı sert bir şekilde toprak zemine çarptığı için acısa da hızla doğruldu.

"Seni anlıyorum Minho,Jisung Alfa olmasına rağmen onu mühürledin.Sanırım güzelliğine dayanamadın.Acaba intikamımı kendim mi alsam yoksa hiç uğraşmadan sizi konseye mi bildirsem? Saatlerdir bunu düşünüyorum açıkçası."

Minho ve diğerleri konsey kelimesini duyduğunda daha da gerilmişti.Dışarıya endişesini belli etmemeye çalışarak dik durmaya devam etmeye çalışıyorlardı.

"Sizinle savaşa girmek hiç eğlenceli olmayacak gibi geliyor.Zaten sayınız az,yaklaşık 1 saat içinde hepiniz ölmüş olursunuz.Bu hiç eğlenceli olmaz." Alayla kahkaha atmıştı konuşmasının sonunda.

Onları küçümsediklerine pişman etmek istiyorlardı.Sayıları fazla olsa da Chan,Changbin ve Hyunjin güçlü birer Alfalardı.Jeongin ise Hyunjin ile tanıştıktan sonra daha da güçlenmişti.Omega olmasına rağmen saldırılarda başının çaresine bakabilirdi.Saldırılarda tecrübelilerdi.Ama Seungmin ,Felix ve Minho daha önce hiç bir saldırı da bulunmamışlardı.Minho gücüne güvense de yine de teknik bakımından bilgisizdi.

"Ah bu kadar eğlence yeter,eve gidip bebeğimi beslemem gerekiyor.Sizden sıkıldım." Eric gitmek için hamle  yaptığında Minho da adımlamıştı.

"Seni çağırdığımı sanmıyorum Minho.Eğer takip etmeye kalkarsanız az önce size yaşattığım sahte korkunun gerçeğini yaşatırım bilmiş olun.O kayalıklarda bu sefer cansız manken yerine Jisung'un bedeni yatar!"

Sürü arabalarla ilerlemeye başladığında bazıları arabanın içinde hala diğerlerini kontrol ediyorlardı.Elleri kolları bağlı olması hepsini delirtmişti.Minho kendini hiç bu kadar aciz hissetmemişti daha önce.Bütün gece iz sürmeye çalışsalar da da hiç bir sonuç alamamışlardı.

Jisung'un dedesine haber verdiklerinde yaşlı adam perişan olmuştu.Minho sabaha karşı oturduğu koltukta ölü gibiydi.Hareketsiz bir şekilde bir noktaya bakıyordu.İçinde yaşadığı fırtınalar hiç bir şekilde dışarıdan okunmuyordu.Kalbin de,ruhunda hissettiği acı tarif edilemezdi.Kurdu eşinden ayrı kalmanın acısını Minho'ya çok net hissettiriyordu.Günlerdir yemiyordu,içmiyordu sadece Jisung'u arıyordu her yerde.Böyle giderse eşinden ayrı kaldığı için yatağa bile düşebilirdi.

Diğer taraf hiç bir hamlede bulunmuyordu,resmen yer yarılıp içine girmişti hepsi.Jisung'un dedesi sürü hakkında bilgi toplamaya çalışsa da başarılı olamıyordu.

Günün ilk ışıklarıyla kapının zili çalmıştı.Minho hızla yerinden fırlayıp kapıyı açtığında postacı zarfı uzattı.

Minho zarfı eline aldığında zarfta ki mühürü gördü.Elleri titrerken zarfı açıp içinde ki kağıdı okumaya başladığında dengesini kaybetti.Güçsüzce yere çöktüğünde yenilmişlik hissi tüm bedenini sarmıştı.

"Kahretsin!"

MÜHÜRLENMİŞ(Minsung-Omegaverse)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin