Bölüm 7

1.7K 210 131
                                    

"Felix,Chan'ı istiyorum." Seungmin yatakta kıvranırken Felix kardeşinin sımsıkı sarıp sakinleştirmeye çalıştırıyordu.Eve zar zor sokabilmişlerdi Andre ile birlikte.

"Sakin ol Seungmin geçecek.Bak ilacını içtin biraz daha sabret."

"Neden o Felix? Orada bir sürü Alfa vardı,neden sadece onunla olmak istedim?" Seungmin acı içinde ağlıyordu kollarında.

"Kurdun ondan etkilenmiş olmalı Seungmin.Bunu daha sonra onunla konuşmalısın.Çünkü oda kendini kontrol edemedi."

"Bu çok utanç verici Felix.Kendimi çok aciz ve ona muhtaç hissediyorum.Hayatımda ilk kez kurdum biri için deliriyor."

"Bu çok güzel bir şey Seungmin.Eşini buldun demek bu.Lütfen ağlama artık dayanamıyorum ağlamana." Felix Seungmin'in saçlarını okşarken göğsüne daha çok bastırdı onu.

İkiz oldukları için onun acısını içinde hissedebiliyordu Felix.Elinden hiç bir şey gelmediği için sinirleniyordu.Bu dönemlerden nefret ediyordu ikiside.Kendilerini aciz hissetmekten nefret ediyorlardı.

Akşama doğru Minho bir kaç eşya almak için eve dönmüştü.Felix kollarında ki bedeni yavaşça yatağa yatırıp ayağa kalktı.Sonunda ilaçlar etki etmişti ve sakinleşmişti.

Minho odasına giren Felix'i görünce direk ona döndü.

"İyi mi?"

"Evet biraz önce uyudu.Acı çekmesine dayanamıyorum.Sen bir yere mi gidiyorsun? Neden eşyalarını topluyorsun?"

"Bir kaç gün evden uzaklaşayım dedim.Daha rahat eder Seungmin."

"Nereden çıktı bu? Daha önce hiç böyle bir gereksinim duymamıştın."

"Artık küçük değiliz Felix.Belli ki Seungmin de sende bu dönemlerde benden çekiniyorsunuz ve evde rahat hissetmiyorsunuz.Tamam bunu bana hiç söylemediniz ama artık böyle olması gerekiyor.Nasıl ben dönemime girdiğimde evden ayrılıyorsam sizinkinde de ayrılmalıyım."

"Teşekkür ederim abi." Felix Minho'ya sarılmıştı.

"Nerede kalacaksın?"

"Chan onlarda kalmamı istedi."

"Nasıl? Okul da birbirinizi öldürecektiniz resmen,nasıl olurda onda kalırsın."

"Konuştuk hallettik Felix,sorun yok.Aslında Jisung onda kalmamı istedi ama kabul etmedim."

"Keşke onunla kalsaydın.Hem daha yakından birbirinizi tanırdınız."

"Hadi ama Felix dalga geçme.Zaten Chan'ın evinde onun odası varmış orada kalacağım ve bil bakalım kimde orad kalacak?"

"Jisung!" Felix kahkaha atarak gülmeye başlamıştı.

"Sen asla Jisung'tan kurtulamazsın abi."

"Tatlı biri ve etkilenmiyor değilim.Ama biliyorsun ki o bir Alfa.Ölmek için çok gencim."

"Alfa olduğunu hala kabullenemiyorum.Tamamıyla bir Omega gibi bedeni.Konseyin asla bunu öğrenmemesi gerekiyor abi."

"Farkındayım.Neyse şimdilik gidiyorum kendinize dikkat edin,Andre burada zaten ondan bilgi alacağım."

"Merak etme Minho.Ben Seungmin ile ilgileneceğim.Diğerlerine selam söyle." Felix göz kırptığında Minho anlamıştı.

"Changbin'e yok."

"Minho! Çok kötüsün." Arkasından bağırdığında Minho kötü adam kahkahası atmıştı.

--

Minho Chan'ın evine geldiğinde gergindi.Daha onları pek tanımıyordu ama kötü biri olduklarını da düşünmüyordu.Gerçi ormanda ki o kavga anı gözlerinin önüne geldiğinde ürpermişti,ikisi de çok korkunçtu.

"Hoşgeldin,içeri geç." Changbin gülümseyerek onu karşıladığında Minho da gergin bir şekilde gülümsemişti.

"Rahat ol kendi evinmiş gibi." Chan yanına gelip omzunu sıktığında biraz daha rahatlamıştı.İkisinin enerjisi de rahatlatıcıydı.

"Odayı göstereyim eşyalarını koy.İstersen duş alabilirsin.Ne istersen onu yap.Bak şurası bizim odalarımız burası şuanlık senin." Kapıyı açıp içeri adımladığımda burnuma direk Jisung'un kokusu gelmişti.Resmen bu oda tamamıyla o kokuyordu.

"Jisung gibi koktuğunun farkındayım camları açtım ama gitmiyor,eşyalara sinmiş belli ki." Chan Minho'nun halini görüp konuşmuştu.

"Ah sorun değil." Minho içeri adımlayıp eşyalarını çıkartmaya başlamıştı.

"Şu dolapta boş yer var,Jisung'un fazla kıyafeti yok burada."

Dolabı açtığında bir kez daha koku resmen suratına çarpmıştı.Jisung'un kıyafetlerini kenara itip kendi kıyafetlerini asmaya başlamıştı Minho.

"Ben odamdayım sende rahatla yerleş daha sonra birlikte yemek yeriz."

"Chan." Chan tam odadan çıkarken Minho ona seslenmişti.

"Şey..Jisung?" Chan onun ne demek istediğini anlamıştı.

"Merak etme burada kalmayacak.Ne kadar ısrar etsede kabul etmedim ama yemeğe gelecek."

"Teşekkür ederim.Biliyorsun aynı odada kalmamız doğru olmazdı."

"Farkındayım.Bu arada Seungmin iyi mi?" Chan sorup sormama arasında kalmıştı ama yinede dayanamayıp sormuştu.

"Eve gittiğimde uyuyordu.Felix ilgileniyor merak etme."

Chan odadan çıktıktan sonra Minho eşyalarını yerleştirmeyi bitirmişti.Yatağa uzandığında yanındaki yastığı burnuna doğru yaklaştırdı istemsiz bir şekilde.Bu odada ki herşey Jisung kokuyordu ve bu Minho'yu çıldırtıyordu.

İçinde ki kurdu etrafta koşturup ulumaya başlamıştı bile.Özlem duygusuyla daha da sıkı sarıldı yastığa.Farkında olmadan kendini kaybetmeye başlamıştı resmen.Yatakta kıvranırken dudaklarında küçük bir inleme kaçırmıştı.Gözlerini açtığında aniden yatakta doğruldu.

"Ne yapıyorsun Minho!" Kendi kendine kızıp hızlı adımlarla banyoya girdi.Hızla soğuk bir duş alıp çıktığında biraz olsun kendine gelmişti.

"Resmen onun kokusuyla kendimi kaybediyordum." Kendi kendine mırıldanırken odanın kapısı aniden açılmıştı.

"Alfam özledin mi beni?" Jisung gülerek odanın içine adımladığında Minho şaşkın bir şekilde olduğu yerde donmuştu.

"Oo şu kaslara bak.Benim Alfam en iyisi." Jisung ellerini karnında gezdirirken sertçe elini tutup itmişti.

"Ne yapıyorsun! Çık odadan." Minho sert görünmeye çalışıyordu ama şuan Jisung'un her hareketinden etkileniyordu.

"Utandın mı yoksa sen? Biliyorsun ki bu oda benim odam." Jisung oyuncu bir şekilde kollarının Minho'nun boynuna doladığında suratını da yaklaştırmıştı.

Minho şuan dibindeki dudakları öpmemek için kendini zor tutuyordu.Zaten az önce sadece kokusuyla bile zor anlar geçirmişti.Kapının tekrar sertçe açılmasıyla Minho transtan çıkıp kafasını oraya çevirdi.

"Jisung ne yapıyorsun burada? Ben demedim mi sana Minho'yu rahatsız etme diye." Chan Jisung'u azarmalamaya başladığında Minho da boynunda ki kollardan kurtulup bir adım geri atmıştı.

"Çocuk duştan yeni çıkmış belli ki.Bırak rahatla giyinsin.Yürü hadi aşağı." Chan Jisung'u kolundan çekiştirirken Jisung yalandan ağlama sesleri çıkarıyordu.Chan Minho'ya bakıp göz kırptığında "Teşekkür ederim." Diyerek karşılık vermişti.

"Jisung biraz kendine hakim ol.Bu şekilde yaklaşırsan seni tersleyip kalbini kırabilir." Chan Jisung'u koltuğa oturtmuş konuşmaya çalışıyordu.

"Chan haklı Jisung.Daha ne kadar oldu tanışalı biraz zaman ver." Changbin de konuşmaya dahil olduğunda Jisung sinirle yerinden kalktı.

"Ben yeteri kadar onu bekledim zaten.Artık beklemek istemiyorum,dayanamıyorum anlasanıza.Hem dedem de bana herşeyi anlattı.Biz gerçekten eşiz."

"Deden ne anlattı?" Minho merdivenlerden inerken konuştuğunda herkes ona dönmüştü.

"Bizim nasıl karşılaştığımızı,nasıl mühürlendiğimizi herşeyi anlattı."

"Öyle mi? Bana da anlatır mısın?" 

MÜHÜRLENMİŞ(Minsung-Omegaverse)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin