Arryn, sabah erkenden Kralın kabul odasının kapısındaydı. Ramsey kızı beklediği için hemen içeri alındı. Arryn huzursuz geçirdiği gece boyunca söyleyeceklerine hazırlanmış, zihninde defalarca kral ile yüzleşmişti. Fakat hesaba katmadığı şey o gün o odada kralın yalnız olmayışıydı. Yutkunarak kralın sol yanında oturmakta olan Leo'ya baktı.Leo ile göz göze geldiklerinde genç adam dudaklarını sıkıca birbirine bastırmış, gözlerinde kederli mi bezgin mi yoksa sadece uykusuz mu olduğunu anlayamadığı çatık bir ifadeyle başını ağır ağır, olumsuz anlamda iki yana salladı.
Arryn, "Yalnız olmayı umuyordum kralım." Diye güç duyulan bir sesle konuştu.
Ramsey göz ucuyla oğluna baktı, sonra Arryn'e döndü.
"Veliahdımın yanında konuşabilirsin kızım. Zira hanemizi onurlandıran varlığın, bir devlet meselesidir ve tüm devlet meseleleri Prens Leo'yu yakından ilgilendirir."
"Peki majesteleri."
Leo yüzünü olabildiğince aksi bir ifadeyle astı ve masanın üzerinde duran haberci şahinin getirdiği Doğukara lordunun mührünü taşıyan mektuba baktı. Arryn'in yapmak üzere olduğu şeyin salaklık olduğunu düşündü ve babası konuşmadan önce araya girdi.
"Emin misin Arryn? Ben sözümü tutacağım."
Arryn kararlı bir şekilde başını kaldırıp krala ve prense baktı.
"Eminim Prens Leo. Ne bu utancı daha fazla taşıyabilirim ne size daha fazla borçlanmak isterim."
Leo gözlerini yumdu.
Ramsey meraklandı. Tek bir ifadesini ve dolayısıyla duygusun kaçırmak istemediği kıza dikkat kesildi. O anda Arryn ensesinden geçen ürpertiyle üşüdü. Yakutlar arasında ellerini ve tılsımlı sözleri kullanmadan sihre ulaşabilen tek yetenek Gözcüye aitti ve o an kız, doğruları söylemek mecburiyetinde olduğunu iliklerinde hissedebiliyordu. Şifacılar, Nişancılar ve Savaşçılar her zaman sihir için ellerini ve kadim sözcükleri kullanmak zorundaydı fakat bir gözcü için sadece görmek yeterliydi. Ramsey, dört karada sağ kalan tek Gözcüydü ve yakut bilgeliğinin tüm kadim sırlarına vakıf gözleriyle kızın içini görüyordu. Kendisini saklamak isteyen kızın mahcubiyetini ve derin utancını sezebiliyordu.
"Neler oluyor çocuklar haydi anlatın bakalım?"
"Özür dilerim efendim, ben sizden bir sır sakladım. Ben böyle olsun istemezdim. Kötü bir niyetim yoktu. Ben... Çiçek açtım. Sizden bunu sakladım. Evliliği ertelemek için. Şey ben... Korktum. Cezam neyse tek başıma çekmeye hazırım. Bilgeliğinize ve merhametinize sığınıyorum majesteleri."
Kral Ramsey başını salladı, "Demek çiçek açtın? Ne zaman?"
"Biraz oldu kralım. Üzgünüm, ben sakladım."
"Sakladın? Ah! Zavallı çocuğum..."
Arryn az kalsın hıçkıracaktı, yutkunup gözlerini hızlı hızlı kırpıştırarak gözyaşlarını bastırmaya çabaladı, parmaklarını ovuşturup durdu.
Ramsey, "Otur, otur bakalım. Su iç. Leo?"
Leo yerinden kalkıp büyük masanın üstündeki kristal karafa uzandı ve bir bardak su doldurup kıza uzattı. Suyu verirken de kulağına eğildi ve babasının duymayacağı kadar alçak sesle,
"Evliliğin hayırlı olsun!" Diye fısıldadı.
Ramsey oğlunun tavrını şüpheli gözlerle izledi. "Biraz oldu-dan kastın nedir, başından anlat bakalım." Dedi delici bakışlarını Leo'nun üzerinden ayırmadan.
![](https://img.wattpad.com/cover/285263592-288-k384780.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KILIÇ MAKAMI - Tamamlandı
FantasyRüyada keskin, parlak, altından yapılmış güzel bir kılıç görmek; evlat, hak, adalet, menfaat, mal ve mülk, düşman üzerine zafer ve iktidar anlamına gelir. Zenginlik ve güçle tabir edilen iyi bir rüyadır. Herkes böyle bir rüyayla uyanmayı diler. O uy...