KILIÇ MAKAMI - Tamamlandı

29. Eve dönüş

"O gün. Gökçe açıklarında Pirates'li korsan amiraline 30 milyon Lionell altını ödemeyi ben yaptım. Üç kadırga yeni ve sağlamdı. Güney denizdeki korsan çatışmalarına destek kuvvet olması için satın alındılar. Tersanelerimiz yeni savaş kalyonları inşa ediyordu elbette ama bu tarz satın almaları hep yaparız. Onların küçük ve hızlı gemilerine aynı manevra kabiliyetiyle karşılık vermek ve bazen korsan içlerine casusluk yapabilmek için."

Arryn gözlerini kırpmadan Leo'ya bakarken nefesini tutmuş, birbirine kenetlediği parmaklarını kucağında hiç kıpırdamadan tutuyor ve aslını çok merak ettiği o hikâyeyi duymayı bekliyordu.

Leo, başrolde olduğu tarihin o kanlı sayfalarını ilk kez anlatıyordu...

"Biz gemiler alır ve satarız. Eğer bir soylu değil de zanaatkâr olsaydım, gemi mühendisi olmakla gurur duyduğumu söylerdim, benim hanemin meziyeti bu; biz gemiler inşa ederiz, onları en iyi şekilde savaştırmakla ve yüzdürmekle övünürüz, onları satarız, yeni gemiler alır ve onları tamir ederiz. Anlıyor musun? Lionell aslanının bir ayağı daima tuzlu sulardadır."

Arryn başıyla onayladı ama Leo zaten yanıt beklemiyordu. Biraz sinirli görünüyordu, parmaklarını konuşmasıyla birlikte hareket ettirişindeki hız, bastıramadığı bir öfkeyi açığa vuruyordu.

"10 Temmuz 555, Salı saat 14:00 civarı güney karasularına girdik. Kraliçe'de ben ve iki amiral gemisi ile birlikte satın alınan üç kadırga, beşli bir filoyduk. Kürekçi mürettebat ve miço tayfa hariç askersizdik ve yarıya indirilmiş mavi flama ile gemilerin askersiz seyrettiği belliydi. İkmal için İnci Limanında durduğumuzda kayınbabamın ilk mektubu geldi. Satın aldığım kadırgalar hakkında ihbar varmış, içinde korsan mürettebat ve satılmak üzere Hantes'e kaçak olarak getirilen kölelerle görülmüşüm. O üç kadırga ve içindekilerle birlikte derhal Minas'a çağırılıyordum. Bu asılsız ihbarın kimin başının altından çıkabileceğini çok iyi biliyordum. İnci valisi, Kral başkentine gitmemem için yalvardı, dedemin beni evde beklediğini söyledi fakat onu dinlemedim. Minas'a gidip benimle derdi olanlarla yüzleşmeye kararlıydım fakat dedemin akıncıları yolumu kestiler. Minas'a gitmeme Lord Ramos tarafından izin verilmedi, Lionell'e döndüm. Dedem ve Kral Adrianus arasında diplomatik yazışmalar başladı."

Arryn düşünceli halde bu asılsız ihbarın ne anlama gelebileceğini anlamaya çalışırken Leo kısaca açıkladı,

"O sırada babamın Kral Mührü olarak görev yaptığını biliyorsundur? Fakat Adrianus 'un mührünü, çocuk oyunu oynar gibi altı ayda bir babamla Lord Peter arasında değiştirdiğini bilmezsin. Krallıkta işler büsbütün çığırından çıkmıştı. Adam işi o kadar ileri götürmüştü ki, bir ara mührünü iki günlüğüne atına vermişti. Koca krallıkta mührü taşımaya layık tek bir adam olmadığını söyler dururdu."

Leo sözün burasında dudağı seğirerek sinirli bir gülüş attı ve dilinin ucunu üst dişlerinin keskin kısmından geçirirken sanki bahsettiği kişinin etini kesmek ister gibiydi. Arryn, onun gözlerindeki ifadenin de irislerinin renginin de karardığını ürpertiyle fark etti. Savaşçının damarlarındaki yenilmez kan, çağlıyordu.

"Yazışmalar epey hararetlendi, dedem ve kral alenen tartışmaya başladılar. Dedem, babamdan mührü bırakıp hane başkentine dönmesini istedi. Üçüncü gün, kral kayınbabam hakkımda yakalama kararı çıkardı. Adriana dehşete düşmüştü, babasına mektuplar yazıp, Leo'ya iftira atıyorlar, inanmayın, diye yalvarıyordu. Dedem ise beni daireme hapsetmiş ve kapıya en az 40 altın pelerinli muhafız dikmiş beni kapı dışarı salmıyordu. Minas'ta ölüm fermanım yazılmıştı."

"Prensese rağmen?" dedi Arryn.

Leo omuz silkti. "Prenses, babası ve ağabeyi için sandığı kadar değerli değildi. Adriana kendini kandırmakta ne kadar iyiyse başkalarının onu kandırmasına o kadar öfkelidir. Sonra... Bir sabah dedem Lionell donanmasının yarısını ve o üç kadırgayı alıp gitmişti. Bana haber verilmemişti ve arkasından yetişebileceğim tüm gemiler, Lionell limanından uzaklaştırılmıştı. Şehirde mahsur kalmışken babamla yazışmayı sürdürdüm. Bu arada kara yoluyla Minas'a gitmeye karar verdim. Muhafızlarımla kuzeyden dörtnala yola koyuldum. Haberi ilk garnizonda verdiğimiz su molasında aldım. Dedem Lord Ramos, 14 parçalık Güneykara donanması, amiralleri, yaverleri, Lessey'in kocası Jon ve on iki bin denizcisiyle... Dar Deniz'de, Minas ateşiyle havaya uçmuş."