KILIÇ MAKAMI - Tamamlandı

50. SAVAŞ MAKAMI, Kızıl Gökler

8 gün önce Gök Kalesi,

Gök Kalesinde turnuvaya katılacak şövalyeler ve Lordun ailesi ile hizmetkârlarından oluşan kalabalık kafile yola koyulmadan önce son hazırlıklar kontrol ediliyordu. Tüm hazırlıkların eksiksiz olması ve ailesinin kusursuz görünmesi için günlerdir olağanüstü çaba gösteren Leydi Verona, atlı arabalara yüklenen sandıklara son kez bakıp kâhyasına,

"Eh her şey tamam oldu sanırım Kâhya Dora." Dedi.

"Tüm sandıkları bizzat kontrol ettim Leydim. Emrettiğiniz tüm eşyalar yüklendi. Kraliyet ailesine verilecek hediye sandıkları da tamam."

"Teşekkür ederim Dora, evim ve ailemin geri kalanı sana emanet."

"Gözünüz arkada kalmasın leydim."

"Kış aniden bastırdı, umarım yolda kimse hastalanmaz."

Leydi Verona, Doğunun Baş Şifacısı Leydi Ash başkentte olduğundan dolayı Şifacısı olmadan çıkacağı uzun yolculuktan endişeliydi. Diğer Şifacı ise kalede kalmak zorundaydı. Yola çıkacağı haberini aldığından beri solgun görünen küçük kızı Armina için endişeleniyordu. Genç kız, Lionell'e dönmek istemiyordu. Çiçek açmadan önce tekrar güneyde alıkonulacağından korkuyordu. Babası ona, birlikte gidip döneceklerine söz vermişti ama Armina yine de gitmek istemiyordu. Ablası Amryn ile yer değiştirmek adına anneleriyle giriştikleri pazarlık da işe yaramamıştı.

Armina ilk kez anne babasına isyan etmişti.
"Benim yerime Amryn'i götürseniz ne olur sanki! Ablam o lanet turnuvaya gitmeyi çok istiyor, bense istemiyorum! Kral Ramsey ya verdiği sözü tutmaz da beni yeniden alıkoyarsa? Arryn daha nişanlanmadığına göre oradaki damat adaylarıyla sorun yaşamış olmalı! Kesinlikle beni yeniden alıkoyacaklar!"

Leydi Verona küçük kızını ikna etmek ve sakinleştirmek için uzun uzun dil döktüyse de Armina, gece boyunca ayak direyip ağlayarak hepsinden nefret ettiğini, ne biçim aile olduklarını, onu sevmediklerini, önemsemediklerini haykırmıştı. Leydi Verona uykusuz bir gece geçirmişti ve gözlerinin altındaki koyu halkalar güzelliğine gölge düşürdüğü için keyfi kaçmıştı. Öte yandan başkentteki turnuvaya götürülmeyen ortanca kızı Amryn, bir köşede durmuş kirpiklerinin altından babasına ve annesine kin dolu bakışlar fırlatırken ondan beklenenin aksine çok sessizdi ve asiliği ile bilinen Amryn adına bu daha endişe vericiydi.

Nişanlısı Tyrio Eretra ve Batıkara Lordu Zed Eretra'nın peş peşe gönderdiği mektuplarda, Leydi Amryn'in güneye götürülmesinin uygunsuz olacağı ve nişanlısının ailesine hakaret sayılacağı bildirildiği için Lord, Amryn'i evde bırakıyordu. Lord Zed'e, kardeşi ile kızının yılbaşına kadar düğününün tamamlanması için ültimatom vermişti. Uzun nişanlılıklar doğuda hiç hoş karşılanmıyordu.

Nihayet bir hafta sürecek kara yolculuğu için Fergo ailesi, muhafızları ve hizmetkârları ile yola koyuldu. Elmas Lord turnuvasında dövüşecek Arro, Lance ve davet edilen diğer şövalyeler kafilenin en önünde at üstünde gidiyorlardı. Kırklı yaşlarının ortalarında olmasına rağmen ikinci kez turnuvada şansını deneyecek olan Lordun erkek kardeşi Sir Tunn ise başında olduğu Kışla eyaletindeki garnizon kalesinden kendi adamları ve oğluyla yola çıkacaktı ve Lionell'de buluşacaklardı.

Anne babası ve kardeşiyle vedalaşan Amryn, gözünde sahte yaşlarla götürülmediği için sitem eder gözüktü ve kısaca vedalaşıp teselli sözlerine aldırmadan arkasını dönüp kaleye girdi. Onun kendi planı başkaydı.

Oda hizmetçisine banyo yapıp uyuyacağını söyleyip kapısını kilitledi. Yatağının altındaki deri sandığı geceden hazırlamıştı. Sandığı odasının penceresinden arka bahçede yere önceden serdiği samanların üstüne fırlattı ve pek çok kez tecrübe ettiği gibi duvardaki taş oluklarına tutunarak aşağı indi.