1.1🎀

2.7K 84 105
                                    

"Son sorumuz Aidan Bey, hoşlandığınız biri var mı? Hannah Mccloud'dan sonra?"  Sanki beni duyuyorlarmış gibi istemeden söze atladım: "CEVAP VERMEK İSTEMİYOR İŞTE!"diye bağırdıktan sonra aniden sakinleştim ve devam ettim:"Nereden buluyorlar böyle soruları acaba?" diye söylendikten sonra Aidan tam soruya cevap verecekken televizyonun kapanmasıyla hırsla arkama döndüm. Gelen İremdi.

"Off İrem Ne yapıyorsun!" diye çıkıştığımda sakince konuştu:

"Sözde bugün saat dörtte buluşacaktık, ama sen hala Aidan'ı izliyorsun!" dedikten sonra hatamın farkına vararak yüzüme mahçup bir gülümseme yerleştirdim. Kendimi umarım affettirebilirdim. Derin bir nefes alıp benden açıklama beklemeye başlayınca, gözlerimi gözleriyle buluşturduğumda konuşmaya başladım:

"Haklısın unuttum ben onu. Hem şimdi hemen hazırlansam dışarıya çıksak?" diye şirince konuştuğumda yerinde doğruldu ve ciddiyetini koruyarak "Önemli olan şimdi ya da yarın buluşmamız değil. Tüm hayatın bu çocukla dolu. O seni tanımıyor bile ama sen ona kendini adamış durumdasın Melis Bu adil değil." dedi. Aslında dediklerinde haksız değildi.

"Yani demek istediğim artık kendine odaklanma zamanın geldi. Sürekli ona edit,pov yapıyorsun. Canlı yayınları, eski röpörtajlarını izliyorsun. Dizileri desen hepsini en az iki-üç kez bitirdin. Ama bunlardan daha önemli şeyler var. Odağını değiştirmelisin. Seni kırmak veya üzmek istemem ama dost acı söyler."

"Galiba haklısın İrem Bunu düşüneceğim." dedim üzgünce. Gerçekten üzülmüştüm. Aidan'ı çok çok sevmeme rağmen beni tanıyamazdı. Asla yanyana gelemezdik bile. Ben Türkiye'nin İstanbul şehrinde yaşayan sessiz,sakin bir kızdım. O ise ünlü, başarılı, arkadaş çevresi büyük olan, ailesiyle iyi anlaşan biriydi benim aksime. Etrafında o kadar güzel kız varken beni görmesi bile %0000000,1 ihtimaldi. Beni güzel bulması ise..

O Hannah gibi kızıllardan hoşlanırdı. En azından ben böyle tahmin ediyorum. Ben kısa saçlı, yeşil gözlü,boyu kısa bir kızdım. Lise üçe gidiyordum. Yakında üniversite sınavı vardı ve bu beni Aidan'dan daha da uzaklaştıracaktı.

Düşüncelerimi bırakarak odama gittim ve hazırlanmaya basladım. Üstüme mor sıfır kol olan bir crop top giydikten sonra hava durumuna baktığımda güneşli gösterdiği için altıma kot şortumu giydim. Saçlarımı salık bırakıp küpelerimi taktım. Dudaklarıma gloss, kirpiklerime de rimelimi sürerek hazırlanmamı bitirmiştim. Elime telefonu aldığımda İremle evden çıktık.

~
Gelecekte şarkıcı olmak istiyordum. Bunu gerçekleştirmek için şimdiye kadar annemin ve babamın zar zor kazandıklarıyla şan eğitimi dersi almıştım. Okulumdaki muzik hocamla aram çok iyiydi. O beni ekstra çalıştırır, yeni şeyler öğretirdi. Ama bu benim istediğim meslek için yeterli değildi. Neyse ki müzik öğretmenim yaklaşık bir ay önce bana müzik okulu için Toronto bursuna başvurmuştu. Henüz açıklanmamıstı. Eğer bursu kazanırsam hem şarkıcı olabilecektim hem de Aidan'nın yaşadığı semtte, ülkede olacaktım. Bunu ilk duyduğumda sevinçten ağladığımı hatırlamam zor olmuyor. İnstagram da ve tiktokta toplam yüz on beş bin takipçili bir ailem vardı. Henüz bunu irem ve ailem dışında kimse bilmiyordu.

Starbuckstan cool lime almışken irem de kendisine Chai Cream Frappuccino almıştı. Dükkandan çıkıp yürümeye başladığımızda telefonumun çalmasıyla durduk. Arayan müzik öğretmenim Hasan Hocaydı.

"Efendim Hocam?" Diyerek telefonu açtım. Konuşmaya başladı:

" Selam Melis. Senin için yaptığımız burs başvurusunu hatırlıyor musun?" Dedi.

Heyecanla ekledim:" Evet. Açıklandı mı?!"

"Hayır henüz değil. Seni bunun için aramadım. Bu burs kampanyasını Aidan Gallagher ve onun sponsoru olan iş adamı ....'nın yaptığını öğrendim." Dedi. Şok olmuş bir şekilde ona cevap verdim.

"İyi de Aidan fanları, ben dahil, kimsenin neden bundan haberi yok?" Diye sordum.
"Başvuru Eylül ayının yirmisinde açıklanacakmış. O zaman herkese duyuracaklarmış." Dedi. Ona teşekkür edip telefonu kapattım. Yürümeye devam ederken bana soran gözlerle bakan İrem'e her şeyi anlattım.

İrem:"Bu gerçekten şaşırtıcıydı." Dedi.
Ona hak verirken küçük bir küfür savurarak "Başvurunun açıklanmasına iki gün kaldı!" Diyerek heyecanımı arttırdım.

2 GÜN SONRA
Hasan Hoca, İrem, ben,annem, babam ve kardeşim bilgisayarın başına geçmiş sonuçlara ulaşmak için  başvuruyu yaptığımız siteye giriyorduk.

Tuşa bastığımda ekranda gördüğüm yazıyla donakaldım.. "BURS BAŞVURUNUZ KABUL EDİLMİŞTİR.."

Diğerleri çığlık çığlığa sevinip birbirine sarılırken ekrana bakarak donakalmıştım.
İrem beni sarstığında tek duyduğum "Melis, Melis iyi misin?!"

Gözlerimi açtığımda hastane odasında olduğumu anlamam uzun sürmemişti. Büyük ihtimalle bayılmıştım. Ancak istemsizce "Ne oldu bana?" Diye sordum. Annem kafasını bana cevirdi, endişeli gözlerle bana baktı.

"Canım bayıldın. Şuan iyisin değil mi?" Kafamı evet anlamında sallayarak telefonumu elime aldım.Daha sonra iste merak edenlere siyah bir fonun üzerinde bilgilendirmek için bir şeyler yazarak telefonumu kapattım. Bugün olanları düşünmeye başladım. Cidden bursu kazanmıştım. Toronto'ya gidecektim ve hayatım komple değişmişti. Belkide Aidan'la sokakta bile karşılaşabilirdim değil mi,neden olmasın?
*
*
*
Bölüm sonuuuu
İlk bölüm nasıldı? Düşüncelerinizi mutlaka yazın. Hatalarım varsa kusura bakmayın ilk kitabım. Kurgusunu daha önce görmedim hikayedeki her şey her an değişebilir.

Sizce karakter tanıtımı yapalım mı??

Vote sınırı 4:).

HAYAL /Aidan Gallagher İle Hayal EtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin