16.bölüm

533 44 24
                                    

Tiktok da size çok güzel bir pov hazırlamıştım oç tiktok videoyu atar atmaz kaldırdı. Yenim ederim hiç bir BOK YOK videoda.

Neyse bölüme geçelim

"Seni seviyorum Zeynep." yamuk şivesiyle Türkçe konuşmaya çalıştığında tatlı olmuştu.
**

"Çok güzel olduu, bunu da almalıyız!" dedi Anna neşeli sesi kapısı açık kabinleri doldurdu.

"Yurta dönemeyeceğiz poşetleri taşımaya çalışırken." dedim kıkırdadım.

"Bir şey olmaz! Hem daha kozmetik tarafına da bakıcaz hadi ödeyelim şunları."

Anna ile alışverişe çıkmıştım, tüm stresimizi atmıştık. Aynı zamanda da kameramla vlog çekiyordum.

Yemek yemeye geçtiğimizde ayak bileklerimin ağrısını oturunca daha çok hissetmiştim. Yemeklerimizi söyledikten sonra otururken üşüdüğümü hissedip yanımda getirdiğim ince hırkamı giydim. Yemeklerimizi yiyip oradan kalktık.

"Tuna bizi evine davet ediyor. Gidelim mi ne dersin?" dedi Anna. Bugün Cumaydı ve zaten haftasonu gelmişti.

"Olur gidelim, ama önce şunları bırakalım üzerimizi değişelim. Duşa ihtiyacım var!" dedim sitemle. Oda kafasını salladı.

"Benimde duşa ihtiyacım bar zaten. Hadi gidelim."

Aslında Tuna ile yeni tanışmamıza rağmen ona ısınmış olsamda önemli olan Annaydı. Tuna ve ikisi birbirlerinin dikkatlerini çekmişlerdi. Bana henüz anlatmasa da yakın zamanda anlatacağından emindim. O yüzden kolayca kabul ettim.

Odama geldiğimde kıyafetlerimden kurtulup duşumu aldım. Saçlarımı dalgalı şekile soktuktan sonra makyaj yaptım. Sıra ne giyeceğime karar vermekteydi. Önünde on dakikadır durduğum dolabımdan istediklerimi çıkarmıştım.

Üzerime kumaşı ince yaza uygun, uzun kollu tek omuz bir badi giydim. Altıma ise asker yeşili, belimi tam saran grunge tarzın formunda olan bir pantolon gitmiştim. Bacağımın birinde büyük cebi vardı. Boldu basenlerime, kargo pantolonu anımsatıyordu.

Altın büyük halka küpelerimi taktım. Ayakkabı olarak converse tercih etmiştim. Lip glossumla telefonumu yanıma aldığım orta boy el çantasına soktum. Şarj aleti, biraz parada almıştım. Ve tabii ki vlog kameramı şarjını alacaktım!

Anna'ya attığı konuma göre Tuna'nın evine gittiğimizi düşünüyorduk. Taksideydik. İki katlı müstakil bir evin önündeydik. Ücreti ödedikten sonra beyaz ve grinin sahip olduğu dış cepheye göz gezdirerek verandaya çıkıp giriş kapısına ulaştık. Zil evin duvarlarında yankılanırken kapı açıldı.

"Hoşgeldiniz! Bende tam sizi arayacaktım!" dedi Tuna neşeli sesiyle.

"Çok mu geç kaldık?" diye sordum.

"Hayır, birkaç arkadaşımız daha var gelmeyen, tam zamanında geldiniz.." dedi. Gözleri çoktan Anna'ya odaklanmıştı.

"Aşıksın!" dedim türkçe. Dayanamamıştım sevgi dolu bakışlarına. Kaşları çatılırken bana döndü inkar etmeye başladı.

"Yav, ne alaka Melis? Kız yanlış anlayacak!" dedi ensişeyle.

"O Türkçe mi biliyor salak!" dedim hırsla. Dediklerimizi anlamadığı için boş gözlerle bizi izleyen anna sabır çekerek konuştu.

HAYAL /Aidan Gallagher İle Hayal EtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin