32: Yüzük

192 16 6
                                    

Koskoca beş yıl geçmişti onunla tanışmamızın üzerinden. Önce kendime itiraf edemesem de hoşlanmıştım, onunda hoşlandığını öğrenince güzelleşmişti gözümde. Bahar gelmişti Toronto'ya. Çiçekler rengarenk açıyordu, güneş heyecanla erkenden doğuyordu sanki. Ve şimdi onunla bir ömür olabilmek için yapmam gereken son bir şey vardı.

Evlilik teklifi.

Evet evlilik teklifi etmeyi düşünüyordum. İlişkimizin başlarında hep bu bana güzel gelse de erkendi. Kariyerini ilerletmek istediği gözlerinden okunuyordu. Engel olmak istemedim. Son nefesime kadar seveceğim gibi son nefesime kadar destek olacaktım.

Yüzüğü açıp açıp bakıyordum. İnce parmaklarında onu Gallagher yapacak minicik bir eşyaydı sadece. Anlamı büyüktü. Beyaz gelinliğin içinde melek yüzünü hayal ediyordum sürekli. Onun güzelliğinin nefesimi kesmesine engel olamıyordum.

"Sonunda abicim ya!" Tuna sevinçle karşılamıştı düşüncemi. Anna duyunca şok olsada çaktırmadı. Tuna tabii gidip yetiştirmişti. Anna'da Melis'in çok sevineceğini söyleyip duruyordu.

Heyecandan karnımın içinde bir şeyler koparken aynı zamanda yerimde duramıyordum.

"Tamam, zaten özel anı kameralar çekiyor olacak sadece ona haber vermen kaldı. Ara hadi!" Anna sabırsızca konuştu. Benim gibi onlarda heyecanlıydı. Kardeş olmak için kan bağına ihtiyaç yoktu.

"Efendim sevgilim?" Melek sesli kızımın sesi telefonun diğer ucundan kulağıma dolmuştu.

"Aşırı daraldım, kötü hissediyorum. Seni alsam, biraz sahilde hava alsak olur mu? Ne dersin?" diye öne atıldım. Biraz daha beklersem yapamayacaktım.

"Sormama gerek bile yok hemen hazırlanıyorum. On dakikaya beni alırsın." Öpücük sesiyle telefonu kapadı. Gülümsemem yüzümde büyüdü. Telaşlandırmakta istemezdim ama mutlu olacaktı biraz sonra.

Üzerimde beyaz yazlık gömleğim, altımda bej pantolonumla hazırdım zaten. Parfümümü sıkıp yüzük kutusunu cebime attım.

.
Melis'ten

Asistanımla görüşürken Aidan'nın arayıp buluşmak istemesi beni korkutmuştu. Endişelenmiştim çünkü canını sıkan neden kötü olabilirdi, ona bir şey olmuş olabilirdi -Tabii arayabildiği için son ihtimali kafamdan sildim.- Görüşmemi sonlandırıp hazırlanmaya başladım, bu sırada asistanım gitti. Evimde toplantı yapmıştık. Büyük bir marka reklam yüzü olmamı, temsilcileri olmamı istemişti bizde bunun dezavantajlarını, avantajlarını konuşmuştuk.

Üzerime tiril bej bir elbise giydim. Yaz akşamı oldukça yakıcıydı. Kapatıcı, güneş kremi, allık, ruj ve maskara beşlisini hallettikten sonra takılarımı taktım. Telefonumu da alıp kapının önüne çıktım. Aidan gelmişti. Bekletmeden ön koltuğa geçip oturdum.

"Çok bekletmedim değil mi?" dediğimde sevgiyle bakan yeşil gözleri içimde huzuru sağladı. Eğilip yanağımdan öptü.

"Bekletmedin." Arabayı çalıştırdığında çokta uzak olmayan sahile geldik. İnsanlar vardı evet ama umursamadan bir kenara geçtik.

Şuana kadar sıkıntısından bahsetmemişti. O konuşana kadar zorlamak istemedim.

"Merak ediyorsun söyleyim, endişelenmeyi de bırakırsın." dediğinde içimi okumuştu. Bel yıldır bunu birbirimize yaptığımız için şaşırmamıştım.

"Dinliyorum seni."

Aidan'dan.

Merakla açılan gözleri kendini yeterince iyi saklayamamıştı. Nefes alışverişlerinin sesi duyuluyordu.

"Ben yapamıyorum." dediğimde düşen yüzünden istediğim anlamı sesime yüklediğimden emin oldum.

"N-Nasıl yani yapamıyorum?" kekelediğinde gözleri dolmamak için kendini sıkıyordu.

"Olmuyor böyle. Yapamayacağım daha fazla." Hıçkırmıştı. Gözleri dolmuştu. Ondan ayrılmak istediğimi düşünüyordu ben ise ömürlerimizi birleştirmek istiyordum.

"Neden, neden bitirmek istiyorsun? Ben bir hata mı yaptım, bilmediğim bir şey varsa, beş yıl-"

"Çünkü ömürlerimizi birleştirmek istiyorum!" Sesim yüksek çıkmıştı ve diz çökmüştüm. Önünde kutusunu açtığım yüzüğe bakarken gözleri ağzıyla aynı anda aralandı. Hiç beklemediği açıktı.

"Sen ciddi misin?!" sevinç çığlıklarıyla sorduğu soruya kafamı salladım.

"Melis Işık, benimle evlenir misin?" dediğimde kafasını salladı ve bağırdı.

"Eveeet!!!" Yüzüğü parmağına geçirdiğimde kollarıyla boynuma asıldı. Belini sıkıca tutarak sarıldım. Etrafta bizi görenler toplanmıştı. Onlarda kameraya almış ve alkışlamıştı.

"İnanamıyorum! Biz şimdi evlenecek miyiz?!"

"Evet sevgilim, evleneceğiz." Parmağında ki yüzüğe durup durup bakıyordu. Daha sonradan yanımıza gelen Anna ve Tuna kalabalığı dağıttı. Onlar gelene kadar resim çekildik hayranlarla. Bu anı her şekilde ölümsüzleştirmiştik. İnsanların telefonlarında bir hafta, belli ki bir ay bu resimler, videolar olacaktı.

Anna neşeyle ve birazda hüzünle arkadaşına sarıldı. Ayrılacaklarını düşünüyordu. İçini hüzün kaplasa da hiçbir zaman bunu yansıtmayacaktı. Çünkü arkadaşının en çok Aidan'nın yanında mutlu olduğunu o biliyordu. Aidan için ağladığı zamanları, mesajıyla sevindiği dakikaları o görmüştü. Aidan'a fazlaca cesaret verip kızın yanına yollamıştı. İkisi adına çok mutluydu.


Bölüm sonu-

Arkadaşlar yorumlarınızı görmek beni çok mutlu eder çünkü bu güzel hikayede finale yaklaşıyoruz<3

HAYAL /Aidan Gallagher İle Hayal EtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin