15.bölüm

535 40 16
                                    

Siz benim uzun yazdığım bölümleri sevmiyorsunuz galiba? Okunma sayısı çok düşmüş..

Ve evet her ne kadar öldün mü desenizde yaşıyorum ahahahahasslkf

Vote sınırı dolmadan yeni bölüm atmayacağım haberiniz olsun vote sınırı 10

Medya:Tuna Kılıç

"Abi sen Melisten hoşlanıyorsun eminim işte!" Dedi Tuna gür sesi gene kulak zarlarımızı yerinden oynatmıştı.

"Sesini sikeyim Tuna bağırmadan konuş!"

"Sen bağırtıyorsun, iki saattir kabul edemedin ya!" dedi. Yatakta yanıma oturdu.

"Nereden çıkarıyorsun bunu?!" dedim öfkeyle soluyordum aynı zamanda.

                                          ...
Gerçekten yarım saattir Tuna'nın dediklerini düşünüyordum.

"Ona nasıl baktığını herkes biliyor Aidan."

"Nasıl bakıyor muşum?" dedim.

"Böyle ona bakarken gözlerinin içi parıldıyor, kıvrılan dudağının kenarı gamzeni ortaya çıkarıyor ve yakalanıyorsun. Duruşunu düzeltiyorsun. Çaktırmamaya çalışıyorsun ama ben anlarım." dedi.

Gerçekten de böyle miydim? Tuna'ya bu konuda güvenebilirdim. Ama Melis'le yaşadıklarımızdan sonra buna nasıl tepki verirdi kestiremiyordum. Onu sevdiğimden emin olup karşısına çıkmalıydım.

Belirsizlikle ilerlediğim için bana kızmıştı öncesinde bu tekrar olmamalıydı.

Onu kaybetmek istediğimden emindim işte ve onun için savaşırdım da.

Yüzümü okşarken bir yandan düşüncelere dalmıştım. Duraksamamı gören Tuna tekrar konuştu.

"Takma kafana. Biraz düşün. Karar verdiğinde zaten için rahat edecektir. Hislerin doğru ya da yanlışı ayırt edicek." dedi. Haklıydı. Dediklerinin tümünde haklıydı.

Çünkü ona zarar gelebileceğini düşündüğümde gergin oluyordum. Onu kırdığımda kendimi dünyanın en kötü insanı hissediyordum. Hastalanması zaten sayamayacağım kadar dudağımı uçuklatan bir düşünceydi. Ona sarılıp bırakmamak istiyordum. Kahve saçlarının kokusunu zihnime kazımak, onunla uyanıp, onunla uyumak istiyordum.

Her ne kadar belli etmesemde benimle ilgilenişi, üzerime titremesi, gözünün üzerimde olması benim için tanrı tarafından verilen bir hediyeydi. Peki ben onu bu kadar severken neden reddedip, hatta onu bile yapmayıp kafasını karıştırmıştım ki? Bende bilmiyordum. Galiba onu mutlu edemeyeceğimi düşünüyordum ve onu üzmek beni korkutuyordu.

"Tuna, galiba haklısın." zihnimdekikeri zorda olsa susturdum.

"Heh şöyle abicim. Git açıl söyle ne olacak?" dedi. Telefonunu açıp mesaj yazıyordu.

"Zaten benden hoşlandığını söyledi..." dedim mahçupça.

"Ee siz neden çıkmıyorsunuz hala?" dedi soran gözlerle.

"Ben..Reddettim kızı.." dedim. Tuna'nın gözleri büyürken ben iyice utanmıştım.

"Şuan emin oldum, sen gerçekten çok salaksın. Ne diye reddettin kızı?" dedi.

"Emin olamadım Tuna, üzerim diye korktum. Onun sevgisine layık görmedim kendimi." dedim. Duygularımın üzerine düşünmek biraz da olsa rahat hissettirmişti.

HAYAL /Aidan Gallagher İle Hayal EtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin