1.2🙃

1.1K 61 18
                                    

Bizim için ayarlanan uçak ayın yirmi üçünde kalkacaktı. Yani valizlerimi hazırlamak için sadece üç günüm vardı.
Valizlerimi hazırlayıp kenara koyduktan sonra İrem'i arayıp diğer arkadaşlarımla buluşmak istediğimi söyledim. Üç gün vedalar için yeterliydi ama benim için kısaydı. Vedalardan hiç hoşlanmazdım ama bunu yapmak zorundaymış gibi hissediyordum. İrem beni onayladıktan sonra hazırlamaya başladım. Üstüme beyaz göğüs dekolteli bir crop top giydim. Onun üstüne kısa yeşil bir gömlek geçirdim. Daha sonra altıma da beyaz bir pantolon giyerek kombinimi tamamladım. Aynadan story atmak için fotoğraf çekildiğim de aynı böyle görünüyordum:

 Aynadan story atmak için fotoğraf çekildiğim de aynı böyle görünüyordum:

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Güzel şeyler oluyor,tüm hayatım değişecek." Diyip biraz spoiler vermekten zarar gelmezdi. Annemi öpüp evden cıktım. Buluşacağımız kafeye vardığımda herkes toplanmıştı. İçeri girince herkes sıra sıra sarılmaya başladı. Oturduğumuz da Mert, aslı, elif, burak arkalarından çıkardıkları poşetlerle bağırdılar

"Süpriiz!"

Şaşıran gözlerle baktığımda Elif konuşmaya başladı:"İhtiyacın olur diye bir kaç parça bir seyler aldık. Beğenirsin umarım bebeğim." Poşetleri elime alıp açtığımda kıyafet, makyaj eşyası, takı vb. şeyler yer alıyordu. Dolan gözlerle onlara sarıldım. En içten şekilde teşekkür ettikten sonra sohbet etmeye başladık.

"Senin şu Aidan Gallagher'da orada yaşıyordu değil mi?" Diye soran Elif'e döndüm.
"Evet." Dedim. Burak söze atladı "oo eniştemizin yanına mı gidiyorsun?" Demesiyle hafif koluna vurdum gülerek. Çevremdeki herkes Aidan'nın benimki olduğunu söyler ve dalga geçerdi. Alışmıştım artık..
&
Arkamı döndüğümde bana bakan gözlerde tek tek dolaştım. Havaalanındaydık, uçağım birazdan kalkacaktı ama aşiret aileleri gibi herkes buraya dökülmüş, vedalaşmaya gelmişti. Sanki diğer dünyaya geçecekmişim gibi iyi davranıyorlardı üstelik şwüceüdösğdö hepsiyle vedalaştıktan sonra uçağa bindim. Koltuğuma oturduktan sonra kulaklığımı çıkarıp müzik dinlemeye ve orada geçecek yıkları hayal etmeye başlamıştım.
(Yazardan'
Arkadaşlar İstanbul-Toronto arası 10 saat 49 dakika hemde uçakla, o yüzden uçak olayını uzatmak istemedim siz o süreyi geçmiş gibi düşünün)

Gözlerimi açtığımda uçağın inmesine on dakikadan az kalmıştı. Uçağa aldığım sırt çantamı topladım. Lavaboya giderek dağınık saçlarımı düzelttim. Lip glossumu sürdüm. Hafif dağılan rimelimi yumuşak hareketlerle düzelttikten sonra yerime geçtim. Hostes kemerlerimizi bağlamamızı söylemeye başlamıştı. Kemerimi bağlayıp inmeyi bekledim. On saat kırk dokuz dakikalık bir uçuş geçirmiştim ve bu benim için ilkti. Midem aşırı bulanmaya başlamıştım, kendimi sıkarak inmeyi bekledim. İndiğimde bir taksiyi çevirip bursu veren iş adamının ve Aidan'nın ortak karar vererek gelen öğrenciler için hazırlattıkları yurt odalarının konumunu verip arkama yaslandım. Aidan'ı görüp göremeyeceğimi düşünmeden edemiyordum. Ekrandan bile yemyeşil ormanı andıran gözleri gerçek haliyle nasıl olurdu diye düşünürken nefesim kesiliyordu. Gerçi o kadar yakınına girebilecek bir fırsatım olmadığına emindim ama çaresiz bir fan her hayali kurar değil mi?
Vlog kameramı açıp taksiden indim. Büyük binaların önündeydim.

(Daha iyi anlamanız için😘)Youtube kanalım için küçük bir video çekmiştim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Daha iyi anlamanız için😘)
Youtube kanalım için küçük bir video çekmiştim. Odama geldiğimde ise eşyalarımı yere koyup kapımı kapadım. Kapıya sırtımı yaslayarak yere çöktüğümde gözlerimi kapatıp sessizliğin verdiği huzuru, hayallerime yakın olma düşüncesinin verdiği heyecanı içime çektim. Yaklaşık iki saat sonunda odamı istediğim gibi dizayn edebilmiştim.

(İstediğinizi hayal edebilirsiniz)Üzerime bakmadan odadan çıkıp yemekhaneye indim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(İstediğinizi hayal edebilirsiniz)
Üzerime bakmadan odadan çıkıp yemekhaneye indim. Kalabalıktan kendi iç sesimi bile duyamacaktım neredeyse. Görevliler tek tek kpıda bizi karşılıyarak ismlerimizi öğrendi ve hangi masaya oturacağımızı gösterdi. Masalar odaları aynı katta olan,olmayan öğrenciler şekilde katagorize edilmişti. Beşinci katta olduğum için benim gibi beşinci katta olan öğrencilerin yanına gittim. Selam vererek yanlarını oturduğumda gözlüklü olan kız dönüp konuşmaya başladı
"Merhaba ben Anna." Diye elini uzattığında elimi uzatıp sıkarak karşılık verdim:"Bende Melis."
Kaşları yukarı kalktı "Sen türk olmalısın!" Diye sevinçle konuştuğunda şaşırmıştım. Başımı onaylarcasına salladım. Etrafa kısaca baktığımda birkaç kişi hariç masada ki herkes bizi dinliyordu. Anna'nın bağırışıyla dikkatleri dağılmış olmalıydı."Evet Türküm, sen de..Koreli olmalısın.?" Diye tahminde bulunduğumda "evet!" Dedi ve beni onayladı. Diğerleriyle de tanışmak keyifli sürerken yemek saatinin bittiğini duyunca hepimiz kalktık. Asansörlere doğru yürüdük hatıra olarak kalması için resim çekmek istemiştim ama utandığım için söylememiştim. Odama geldiğimde Anna ile sarılıp vedalaşarak dağıldık. O karşı odamda kalıyordu.

Yemekte gizlice telefon kameramla bir şeyler çekmiştim onları bilgisayara yükleyip atacağım videoyu editlemeye başladım. Gözlerim saate takıldığında gece ikiye geliyordu. Gözlerimi ovuşturarak yataktan kalktım. Kıyafetlerimi değiştirip, eşyalarımı topladım. Daha sonra da kendimi uykunun kollarına teslim ettim..

Nassıııl gidiyor sizce???

HAYAL /Aidan Gallagher İle Hayal EtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin