-8-

649 49 31
                                    

Birkaç gündür ağır hastalık geçiriyorum. Dahası aklıma fikir gelmiyordu bu yüzden bölüm gecikti kusura bakmayın bebitolar
Şarkı son sahne için uyar diye düşündüm son sahnede dinleyin nakarat kısmını😚

İyi Okumalaar🥹

Aidan beni yavaşça sedyeye koydu. Hemşire yanımda bir kişiyi izin verecek şekilde diğer herkesi çıkarttı. Aidan ve ben kalmıştık.

Kontrol için film çektirmiştik, sadece burkulma görünüyordu. Hemşire doktorla aynı şeyleri söylemişti.

"Ağır bir burkulma vakası görünüyor. Tavsiyem iki hafta ayağınızın üzerine basmamanız."

"İki hafta mı?" gözlerim şaşkınlıkla açarken kafasını salladı.

"Biraz daha hızlı düşseydiniz bileğiniz kırılabilirdi Hanımefendi. Ucuz kurtardığınıza şükretmelisiniz."

"Peki." sustuğumda Aidan reçetedeki ilaçlara bakıyordu. Krem, ağrı kesici verilmişti. Tekrar beni kucaklayarak tekerlekli sandalyeye oturtturdu. Önümde eğilerek konuşmaya başladı.

"Ne yaptığının farkında mısın? Ödümü patlattın! Kendine dikkat etmezsen bozuşuruz ona göre."

"Senin neden umrundayım ki Aidan? Neden umursuyorsun beni?" sorduğum saçma sorunun farkına geç varsamda söz ağızdan çıkmıştı bir kere.

"Arkadaşınım, üzerime düşen sorumluluklarımı yerine getirdim sana karşı. Daha fazlası yok." dediğinde yüzüm ciddileşti. Ah! Neyi kastettiğimi anlamış olacak ki resmen açık açık "Seni sevmiyorum, boşuna umutlanma" demişti.

"Doğru ya, senin için hiç bir anlamım yok arkadaştan başka." sinirle tekerleklere tutunup kendimi sürdüm. Dışarıya çıktığımda diğerleri ile karşılaştım.

"Nasılsın şimdi? Ne dedi doktor?" diye soran Robert'a döndüm. Gözlerinde ki şefkat içimi ısıttı.

"Ağır burkulmalardanmış. Biraz daha hızlı düşseymişim kırılabilirmiş. Krem, ağrı kesici falan verdi." dedim. Aidan'da diğerlerinin aradına katıldı. Ancak beni dinlemiyor telefonuyla ilgileniyordu. Hatta Aisha'ya bir şeyler gösteriyordu! Gerçekten şaka gibi!

Tepeme çıkan sinirlerimi susturarak Anna ile yurta dönmek istediğimi söyledim. İtiraz kabul etmeden yola çıktık.

Anna beni kendi odasına götürmüş, ikimizede kahve yapmıştı. Aidan hakkında konuşmaya başlamıştı.

"Sinirlendiğini gördüm Melis. Çok belli ediyordun." dediğinde elimi yüzüme kapattım.

"Sen odada olanları bilmiyorsun Anna, resmen rezil oldum. Bir daha benimle konuşmayacak!"

"Ne oldu ki?" masumca sordu.

"Neden beni umursuyorsun ki, diye sordum. O da bana 'Arkadaşınım, üzerime düşen sorumluluklarımı yerine getirdim sana karşı. Daha fazlası yok.' dedi.

Gözlerimden akan yaşları silmeye yetişemediğim için Anna peçete uzatmıştı bana.

"Yani, diyeceklerim seni umutlandırmasın da Aidan seni kıskanıyor. Umursuyor. Kıskanması sevdiği anlamına gelmez mi?" tereddütle konuştuğunda dudaklarımı yemeye başlamıştım çoktan.

"O zaman neden öyle söyledi?" diye umutla konuştuğumda düşünerek konuştu.

"Bence bilmeni istemiyor, çünkü senin de ona olan hislerinden emin değil."

"Nasıl emin olamaz ya! Ben gayet belli etmiyor muyum?" dedim hışımla.

"Ediyorsun, o anlamıyor sadece. Mesela Robert ile takılınca senin ondan hoşlanmadığını düşünüyor, aynı zamanda kıskanıyor da." dedi. Dedikleri mantıklı gelmişti ancak aklımda hala sorular vardı.

HAYAL /Aidan Gallagher İle Hayal EtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin