Bayram şekeri niyetine yeni bölümden selamlar💖
Bayramınız kutlu olsun...
Keyifli okumalar🌿🌿💙
Ardına düştükleri gerçeğin hiç beklenmedik bir anda karşılarına çıkmış olması Ada ve Bulut'u derinden sarsmıştı. Zavallı kadın karşısında şok içerisinde kendisine bakan abi kardeşi gördüğü anda söylediklerine pişman olmuştu ancak bunun için artık çok geçti. Belli ki aile içerisinde konuşulmamış bazı sırlar vardı ve şimdi yok yere yıllar öncede kalmış elim bir olay aniden gün yüzüne çıkmıştı. Ayşe Hanım meraklı bir kadın olmasına rağmen Ada ve Bulut'a herhangi bir şey sormaya cesaret edememişti. İki kardeş zihinlerini allak bullak eden bu gerçekle birlikte eski komşuları Ayşe Hanım'ın yanından ayrılmış ve apar topar eve geçmişlerdi. Cevaplanmamış her soru ardında bambaşka sorularla geliyordu. Babaannelerinin bakımevinden kaçmasıyla başlayan olaylar zinciri şimdi onları dedelerinin sır dolu ölümüne getirmişti. Akın Saruhan gerçekten intihar etmiş olabilir miydi? Ayşe Hanım'ın onlara yalan söylemek için herhangi bir sebebi olamazdı. Üstelik kadın bu gerçeği abi kardeşin bildiğini düşündüğü için Akın'ın intiharından bahsetmekte herhangi bir beis görmemişti.
"Babam dedemin intihar ettiğini öğrenmeyelim diye mi buraya gelmemizi istemedi sence?" diye sormuştu Ada abisine. "Bu gerçeği öğrenmemizi neden engellemek istedi acaba?"
"Hiçbir fikrim yok," demişti Bulut. "Evde neler bulabileceğimize bakalım, İstanbul'a geri döndüğümüzde emniyetteki olay kayıtlarını inceleyeceğim. Dedemin ölümü intihar olduğu için adli kayıtlara geçmiştir. En sağlıklı bilgiye öyle ulaşırız. Her şeyi öğrenene kadar şimdilik bu sırrı kendimize saklıyoruz Kızılcık." Bulut'un mantıklı önerisiyle birlikte evi dikkatli bir şekilde gezmişlerdi ancak hiçbir şey bulamamışlardı. Babalarının söylediğinin aksine ev eskiliğine rağmen oldukça yaşanabilir bir durumdaydı. Eşyalar Ada'nın çocukluğundaki gibiydi, zamanın geçtiğinden habersiz bir halde anıları saklıyorlardı. Babaannesiyle yaptıkları sohbetleri, abisiyle evin merdivenlerindeki koşuşturmalarını daha dünmüş gibi gözünün önünde canlandırabiliyordu Ada. Dedeleri Akın'ı da hayal meyal anımsıyordu. Uzun boylu, karizmatik bir adamdı Akın Bey. Heybetli görüntüsüne yaraşır şekilde sert görünen bir mizacı vardı. Pek fazla konuşmaz, çok nadir gülümserdi. Sert görünse de Ada dedesinin nazik ve sakin bir adam olduğunu duymuştu babaannesinden. Ada, dedesiyle ilgili hatırlayabildiği kısıtlı bilgilerle sır dolu intiharı arasında bir bağlantı bulamayacağını biliyordu. Kendisine bu sorularla işkence etmek istemediğinden İstanbul'a döndüklerinde kendini işine vermişti.
Aklındaki sorularla bir hafta boyunca hayatına devam etmesi zorlaşsa da Ada sevimli hayvan dostlarıyla zaman geçirmekten inanılmaz keyif alıyordu. Onlara şifa dağıtma şansı bulmak Ada'nın stresini azaltıyordu. Ada söz konusu hayvanlar olduğunda yalnızca onlara doktorluk yapmakla kalmıyor, sağlayabildiği tüm imkanları da hayvanların hayatını daha iyi hale getirebilmek için harcıyordu. Klinikte kalan yemekleri sokak hayvanları için ayırmak gibi küçük adımlarla birlikte büyük bir barınağa da sıkça mama yardımında bulunuyordu. Barınaktaki hayvanlara yiyecek sağlamaya çalışmanın yanı sıra belli aralıklarla gönüllü olarak oradaki hayvanların muayenesini üstleniyor ve okuldan arkadaşlarıyla birlikte kurdukları yardım grubuyla daha çok hayvana ulaşabilmek için onlara öncülük ediyordu. Dünyanın yalnızca insanlar için değil diğer canlılar için de daha yaşanabilir hale gelmesi en büyük arzusuydu. Oturup bir köşede hiçbir şey yapmadan beklemek Ada'ya göre değildi.
Haftanın son günü geldiğinde Ada tuhaf bir sürprizle karşılaştı. Öğle saatlerine yakın bir Bahar arayıp ona kliniğinin yerini sormuştu. Genç kadın kaza geçirmiş bir kedi için yardım arıyordu ve bu yüzden Ada'yı araması oldukça doğaldı. Tuhaf olan Ada'nın karşısında Bahar'la birlikte gelen Barış'ı bulmasıydı. Holdingde gerçekleşen sevimsiz karşılaşmalarından sonra Barış'ı yeniden görmeyeceğini düşünen Ada fena halde yanılmıştı. Üstelik Barış'ı karşısında bulduğunda günlerdir görmezden gelmeye çalıştığı suçluluk hisleri geri gelmişti. Barış'ı her gördüğünde hislerini neden bu kadar irdelediğini anlayamıyordu Ada. Barış neden kafasını karıştırıyordu? Ada, Barış'ın çekingen tavırlarından onun da karşılaşmalarından rahatsız olduğunu hissedebiliyordu. Genç adam büyük ihtimalle kliniğe Bahar'a yardım etmek için gelmişti. Barış sessizdi ve Ada'ya basit bir baş selamı vermek dışında herhangi bir şey sormamıştı. Ada'nın istediği olmuştu işte, neden kendisini bir türlü rahat hissedemiyordu? Neyse ki Ada düşüncelerinin arasında daha fazla kaybolamadan odaklandığı siyah minik dostu keyfinin yerine gelmesini sağlamıştı. Küçük kedinin ciddi bir sağlık problemi olmadığını anladığında kendini artık tamamen iyi hissediyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Akşam Yıldızı
RomanceHayatta size biçilen rolü beğenmediğinizde ne yapabilirsiniz? Ada, bugünlerde tam da böyle düşünüyordu. Hayatın ve ailesinin kendisine biçtiği rolü oldum olası hiç sevememişti. Olmadığı birisi gibi davranmak istemiyordu. Ada'nın yaşamakta olduğu bu...