15. Bölüm

496 38 3
                                    

Yeni bir bölümle haftalar sonra merhaba. Kendimi bölüm yazmak için motive etmem çok zamanımı alıyor. Akşam Yıldızı beklediğimden zor bir hikaye oldu benim için. Beklettiğim için çok üzgün olduğumu söylemek istedim ve bir sonraki bölüm için yine tarih veremiyorum.

Keyifli okumalar dilerim.

Bölüm Şarkısı : Can Güngör - Yalnız Ölmek

Kucağındaki Gargamel'in siyah tüylerini okşarken Ada'nın keyfi yerindeydi. "Sana bir şey olmuş." Konserden sonra Bulut'un isteğiyle onun evine gelmişti. "Gargi'ye neler olduğunu sordum ama ben bilmem uyuz sahibim anlatsın diye mırladı." diyerek kahkaha attı.

Bulut yüzünü buluşturarak Gargamel'e baktı. "Bu hayvan beni hiç sevmiyor, varsa yoksa kadınlar. Baksana senin kollarında nasıl da mutlu ve sakin!"

"Acaba kendisiyle yeterince ilgilenmiyor olabilir misin?"

"Ne zaman kucağıma alsam tırnaklarını koluma geçiriyor. Bu da yetmiyormuş gibi bir de dedikodumu yapıyor demek! Ayrıca..." Duraksadı. Sonra "Bir derdim olduğunu nereden çıkardın?" diye sordu Bulut merakla. "Yalnızca kardeşimi görmek istemiş olamaz mıyım?"

"Saçların biçimsiz!" dedi Ada gülerek. "Şimdiye kadar ne olmuş olursa olsun saçlarını şeklini bir kere bile bozuk görmedim. Babam polis akademisini kazandın diye seni evden kovarken bile."

Bulut sıkıntıyla bir elini saçlarına doğru götürdü. "Sabah gayet biçimli görünüyorlardı." dedi sıkıntıyla. "Sonra onların da canı biraz sıkılmış olabilir. Belki yakışıklı ve havalı görünmenin bedelini ödediklerindendir."

Ada oturduğu tekli koltuktan kalkıp Bulut'un yanına yerleşti. "Ne olduğunu anlatacak mısın? Yoksa merak etmeye ve endişelenmeye devam mı edeyim?"

"Hande..." derken Bulut sıkıntılı bir soluk verdi. "Senin müdahalenden sonra ondan kurtulduğuma gerçekten inanmıştım."

"O telefondan sonra hala mı peşinde?" Ada'nın şaşkınlıktan ağzı açık kaldı. "Ne istiyor?"

"Beni tabii ki."

Ada kucağındaki kediyi yere bıraktı. "Nasıl yani? Senin bir sevgilin olduğunu düşünmesi gerekiyordu onun. Seni nasıl isteyebilir?"

"Onun tek gecelik bir şey olduğunu anlamış. Benim kalbim aslında ona aitmiş ancak bunu kabul etmek istemediğim için böyle günlük ilişkilerle vakit kaybediyormuşum. Evlenene kadar bunu sorun etmezmiş, önemli olan aşkımı anlayıp ona dönmemmiş."

Bulut'un kurduğu her cümle Ada'nın yüzünde yeni bir şaşkınlık ifadesi oluşturuyordu. "Yok artık!" dedi sesini yükselterek. "Bu kadının akıl sağlığı yerinde değil bence."

"Hepsi benim yüzümden," dedi Bulut başını öne eğerek. "O akşam öpücüğüne karşılık vermemiş olsaydım, Hande böyle düşüncelere kapılmamış olacaktı."

Ada öfkelenmişti. "Öpücüğüne karşılık vermen hata tamam ama özür dileyip durumu açıklamışsın. Hayatında birisi olduğunu düşünmesini de sağladık üstelik. Buna rağmen hala seninle birlikte olmak istiyorsa bu senin suçun değil abi, karşındaki kadının sağlıklı bir zihine sahip olmadığının göstergesi."

"Bir şeyler yapmam lazım Kızılcık," dedi Bulut düşünceli bir ses tonuyla. Hande'nin kendisinden vazgeçip hayatına devam etmesini sağlamalıydı. Hem Hande için, hem de kendisi için gerekliydi bu. "Basit bir ilgi yakında geçip gider diye düşünmüştüm ama işler çığırından çıkmaya başladı."

"Nasıl yani?" diye sordu Ada.

"Hande birkaç gündür karakolda olmadığım saatlerde işyerime gelip çalışma arkadaşlarımla konuşuyormuş. Ben Bulut başkomiserin kız arkadaşıyım diyerek yardımcım Zeynep'i benden uzak durması için uyarmış, inanabiliyor musun? Kızcağız neye uğradığını şaşırmış, iki gözü iki çeşme ben öyle bir insan değilim diye sızlandı karşımda. Yerin dibine girdim. Mantıklı bir çözüm bulmam lazım."

Akşam YıldızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin