Kısa bir bölüm daha...
Uzun bölümleri mi tercih ediyorsunuz?
Kısa bölümleri mi?
ILY <3<3
Derin'in 50 yıllık yaşam planında Aras her zaman ön plandaydı. Hayallerinin her köşesine onu yerleştirmişti. En iyi girişimci ödülünü alırsa konuşmasındaki ilk teşekkürü Aras'a edecekti. Aras ile lise yılına kadar ayrılmamışlardı. Derin 9 yaşına bastığında anne babası ayrılmıştı. Onlar ayrıldığında annesi başka bir mahalleye taşınmıştı. Elif, Mineler gidiyorken oğlunun onlarla yaşamasına karar vermişti. Kürşat'ı ''Buralardan uzak dursun. Biraz büyüsün öyle öğrensin senin işini'' diyerek ikna etmişti.
Aras 7 yaşında okula başlayacağı zaman inat etmişti. ''Ben Derin ile gideceğim. Onsuz gitmem'' demişti. Ayrılmazlardı asla. Derin ne yaparsa onu yapardı. Anneleri ''Yakında tuvalete Derinsiz gitmeyeceksin'' diye dalga geçmişti.
Aras okula bir yıl geç başlamıştı. Derin okula başladığı zaman ailesi onu da aynı okula yazdırmıştı. Hatta müdüre ikisinin aynı sınıfta olması konusunda rica da bile bulunmuşlardı. Eğer aynı sınıfta olmasalardı ikisi de evde kıyameti koparırdı.
Lise yıllarında ayrılmışlardı. O yıllarında Aras, Akgün ile aynı liseye gitmişti. Aras 2. sınıfken Akgün 1. sınıftı. Akgün lise yıllarında çok sıska bir çocuktu. Okul arkadaşları Akgün ile sıska oluşundan dolayı dalga geçerlerdi. Bir gün okulun arkasında 4 kişi bir olup Akgün'ü kıstırmışlardı. Aras, o gün Akgün'ü uğradığı zorbalıktan kurtarmıştı. İki çocuk o günden sonra çok iyi anlaşmışlardı. Aileleri zaten yakın oldukları için birbirlerine gidip geliyorlardı.
Akgün'ün yeğeni Sancar merdivenlerden uyuşuk uyuşuk çıkıyordu. Naz arkasından sesli bir şekilde ağlayarak merdivenlerden çıkıyordu. Naz merdivenlerden çıkarken önündeki Sancar'ı görmeyip omzuyla çarpmıştı. Çok dalgındı. Gözlerinden dolup taşan göz yaşlarından dolayı da önünü göremiyordu. Allah'tan merdivenlerden çıkarken düşmemişti.
Yine sevgilisi Kerem'den ayrılmıştı. Zaten sürekli sevgililerinden ayrılıp ortalığı yıkıyordu. ''Ben onsuz ne yaparım. O benim ruh ikizim'' diye. 'Ruh ikizim' dediği kişi bir kişi değildi ki? Derin saymayı bırakmıştı. En son 4.ye 'Ruh ikizim' demişti. Her yeni ilişkiye başladığında 'Bu sefer farklı' diyordu.
Sancar dengesini kaybetmemek için Naz'a tutunduğunda '' Hop! Yavaş.'' dedi. Naz'a tutunduğu için ikisi de dengesini kaybedip merdivene oturmuştu. Naz, Sancar'ın bacağına doğru oturmuştu. Sancar poposunun acısından yüzünü ekşitirken kucağına oturan kıza bakıyordu.
Tam onu azarlayacakken, gözlerinin ıslak olduğunu görünce sinirini bir kenara atarak ''İyi misiniz?'' diye sormuştu yumuşak bir sesle.
'' Değilim. Seni ne ilgilendirir.'' diye azarlamıştı Naz Sancar'ı.
Sancar ağzından sıkıntılı bir nefes alıp vererek ''Bari benden özür dileseydin. Bana çarptın.'' dedi
Naz'ın ise umrunda bile değildi. Bu umursamazlığı belli edercesine '' Hiç modumda değilim, görmüyor musun?'' dedi
Sancar Naz'ın dediğini hatırlatarak '' Beni ne ilgilendirir.'' demişti. Naz bunu anlayıp dizinde oturduğu 1.85 boylarındaki çocuğa göz devirmişti.
Hazal merdivenlerden ses gelince merdivenlere doğru gitmişti. Naz'ın o halini görünce gülmemek için dudaklarını birbirine bastırmış ''Hoşgeldiniz Naz hanım.'' demişti kibar bir sesle.
Sancar imalı gözlerle Naz'ı süzmüştü ''İsmin Naz ve hanımlı Naz.'' demişti Sancar.
Naz, Sancar'a göz devirip ''Evet. Hanımlı Naz.'' demişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ev: Sinestezi
Teen FictionSeni yazdım bu şarkıya. Etrafında dönen melodileri döktüm bestelerime. Bana hissettirdiğin rengi çizdim kağıda. Sen benim mavim ve melodimsin Derin'im... ⌂⌂ Sadece babalarımızın yaptıkları kötülükleri düzeltmek istedim. Neden bunun bedeli ağır oluyo...